Alpay Özalan mucizesi

Maddi sorunlarla boğuşan Eskişehirspor’da yaşanan bir mucize pek dikkat çekmiyor. O mucizenin adı; Alpay Özalan… Adı gibi cesur ve yiğit bu adamın takımı için yaptıkları ve başardıkları gerçekten inanılmaz!
 
Alpay Hoca, futbolun zirvesinden Süper Lig’den 100 milyon borçla küme düşen Eskişehirspor’un başına geçtiğinde ‘tecrübesiz’ olduğu iddia edildi. Evet, belki ‘teknik adamlıkta’ kimileri kadar tecrübeli olmayabilir ama ‘adamlıkta’ üzerine yoktu. Üstelik biz bu takıma ‘tecrübeli’ olduğu için getirilen bazı teknik adamların neler yaptığını da gördük…
Takım dağılmış, kalanlar da bir şekilde kaçmaya bakıyordu.
Kimsede moral yoktu. Başkan Halil Ünal’ın da desteğiyle yepyeni bir takım kurdu. Takım kurmakla iş bitmiyor ki… Takımın uyumu var, dengesi var, genci var, yıldız oyuncusu var… Tüm dengeleri gözeterek çeşitli yerlerden gelen oyuncuları ‘takım’ yaptı.
Süper Lig oyuncuları vardı aralarında… Alpay Hoca istese ‘karizmasıyla’ teknik direktörlük yapabilirdi. Ortama bakınca öyle bir şeyin sıkıntı yaratacağını gördü. Hoca’lıktan, egosundan vazgeçti. Samimiyetiyle ‘abilik, arkadaşlık’ yapmaya başladı. Mütevazı kimliği pek çok sorunu çözdü. 
Böyle olunca ‘takım’ kısa sürede ‘aile’ oldu. Bana kalırsa bugünkü başarının ardında yatan en önemli unsurlardan biri de bu. Aksi takdirde üç beş aydır para alamayan (alacakları ücreti de ayrıca konuşmalıyız) topçuların böylesine bir performans ortaya koyması mümkün mü?
Lig başladı… Geçen sezondan seyircisiz oynama cezalarıyla uğraştı. Haftalar geçti ama Alpay Hoca efsane taraftarın önüne çıkamadı. Başka bir Hoca ya da takım olsa o günleri daha kötü geçirebilirdi. Hoca burada da oyuncularını motive etti, ‘sabredin’ dedi.
Arada ‘siyasi’ gerilimler yaşandı… Yönetim’de de sorunlar vardı. Dedikodulara kulağını tıkadı ve işine baktı. Topçulara da aynısını tavsiye etti. “Bizim işimiz bu takımı Süper Lig’e çıkarmak. Biz işimize bakalım” dedi. Şimdiye kadar da dediğini yaptı…
‘Tecrübeli’ denen teknik adamların çoğu Alpay Hoca’nın yaşadıklarını şimdiye kadar dört kere kulübü terk ederdi. Herkesin ‘panik’ olduğu anlarda ‘soğukkanlı’davranması Eskişehirspor’u belalardan kurtardı. Heyecanı zaman zaman başımıza iş açtı ama heyecansız da olmuyor.
Onu kulübede oturtmayan o heyecan olmasa belki şu an başka şeyleri konuşuyor olacaktık. İşte o heyecan maç yapacağı takımın görüntülerini defalarca izlettiriyor ona. Ve üşenmeden o görüntüleri kesip kesip ilgili topçulara WhatsApp’tan yollatıyor…
Öte yandan Hoca’nın işi sadece ‘futbol’ değil ki… Öyle olsa işi çok kolay olurdu.
Birileri her maça sözde ‘teknik direktörler’ getiriyor. Kendine güveni tam olan Alpay Hoca ‘beyler bu ne iş’ demiyor. Küsmüyor, alınmıyor, kapris yapmıyor…
Sadece işine bakıyor…
Alpay Hoca ve ekibi bir başarı hikâyesine imza atıyor. Sessiz sedasız ‘acayip’ işler başarıyor. Biz biraz da mecburen tüm dikkatimizi maddi sorunlara verdiğimiz için ‘Alpay Özalan Mucizesini’ pek fark etmiyoruz. Sakin bir kafayla düşündüğü zaman Hoca’nın hangi şartlarda neler başardığını daha iyi anlıyor insan.
Performansı başkalarının dikkatini çeken Özalan’ın Süper Lig’deki üç takımdan teklif aldığını duyuyoruz… Hoca’yı az buçuk tanıyanlar cevabı tahmin ediyordur. Tanımayanlar için Hoca’nın tekliflere ne dediğini yazalım. Bir söz verdim diyormuş Hoca… Hangi işi yarım bıraktım diyormuş Hoca… Arkadaşlarımı bırakıp nasıl gelirim diyormuş Hoca…
Yazının başında boşuna demedik adı gibi ‘yiğit adam’ diye…