Avcı emeği geçenlere teşekkür etti

ABONE OL:google news abone ol butonu
Videoyu Aç Avcı emeği geçenlere teşekkür etti
A
a

Yazıişleri Müdürümüz Cihan Yıldırım, Kültür ve Turizm Bakanı Nabi Avcı’ya gazetemizle birlikte dağıtılan Almanak 2016’yı ve mesleki anılarından oluşan ‘Bir Habersin’ isimli kitabını verdi. Her iki çalışmayı da inceleyen Avcı, emeği geçenlere teşekkür etti.

Sütiş Eskişehir
İşte Kültür ve Turizm Bakanı Nabi Avcı'nın Eskişehir ziyaretinde yaptığı önemli açıklamalar:

​CHP Milletvekili Utku Çakırözer’in TBMM’ye verdiği ‘üniversite teklifini’ değerlendiren Avcı: CHP’li arkadaşlarımızın Eskişehir’de yaptığımız işlere sahip çıkma gayretlerini biliyoruz, ona alıştık. Şimdi henüz yapmadığımız, yapacağımız işlere de sahip çıkma moduna, evresine geçtiklerini görüyoruz.

Bugün bazı gazetelerde ‘üçüncü üniversite reddedildi’ gibi manşetler var. Reddedilen Üçüncü Üniversite değil reddedilen Üçüncü Üniversite üzerinden şov yapma ve gündem oluşturma girişimi. Utku Çakırözer mektepten kardeşimdir onun için onu üzmek istemem ama çocukça bir girişim.
 
Avrasya Alışveriş Merkezi’nin üst katındaki Mosmas Kafe’de gazetecilerle buluşan Kültür ve Turizm Bakanı Nabi Avcı, toplantıya “hoş geldiniz ve hoş bulduk” diyerek başladı. Avcı, şöyle devam etti: “Burası mekân olarak da bizim için ayrıca anlamlı. Birçok arkadaşımız o günlerden hatırlıyor. 2011’de ilk adaylık basın toplantımızı da burada yapmıştık. Hatta hatırlarsanız o zaman Jeffrey Archer’ın Kuş Uçuşu romanına atıfta bulunarak 500 metre ilerdeki eski Maarif Koleji binasını işaret edip ’40 senede fena mesafe gelmemişiz’ demiştik. Şimdi 45 senedir bakıyorum. İyi, fena değil geldiğimiz yer… Orada yine hatırlıyorum ilk sorulardan biri de hani milletvekilliği nasıl olsa garanti de arkadaşların ifadesini söylüyorum ‘efendim bakan olacak mısınız’ demiştiniz. Sormuştunuz… Bende o zaman ‘gemi sahipleriyle ilgili bir söz vardır’ demiştim. Sizin geminiz olacağına arkadaşınızın gemisi olsun. Çünkü geminin bakımı, masrafı müşkül iştir. Arkadaşınızın olursa istediğiniz zaman gezersiniz. Dolayısıyla bizim gemimiz olmayabilir ama pek çok gemimiz olacak hatta kaptan gemisi de bizde olacak inşallah demiştik, nitekim öyle de oldu elhamdülillah. Geçen süre içinde arkadaşlarımızın yatları Eskişehir’e sık sık geldiler. Pek çok bakanımız Eskişehir’de önemli hizmetler ifa ettiler. Bu vesileyle bir kez daha onlara çok teşekkür ediyorum. Eskişehir’e yapılan hizmetler bakımından güzel ve bereketli bir dönem geçirdik. Daha iyisini hep birlikte gerçekleştiririz. Bütün bu çalışmalarımız sırasında Eskişehir basını olarak da sizlerin katkılarını, desteğini gördük. Onun için de çok teşekkür ediyorum. Tabii eleştirilerinizi, öneri ve değerlendirmelerinizi de gördük. Hepsinin yeri ayrı. Basının görevi sadece yapılmayanları eleştirmek değil aynı zamanda yapılanları görmek ve göstermektir. Eskişehir basını bu bakımdan en azından gerekli ilgiyi göstermeye gayret etti diyelim de hani şimdi hemen daha başta… Harun Karacan’a dönerek gülümseyen Avcı, “bu arada daha fazla ilgi beklediğimizi açıkça söyleyeyim.  Çünkü biz bunun eksikliğini Eskişehir’de görüyoruz. Eskişehir basınının yapılanları az bulmasını anlarız da hiç olmazsa bazılarının görülmesini, takdirini de bekliyor insan. Siz de kendi yaptığınız güzel işlerin takdir edilmesini, duyulmasını istersiniz. Siyasetçi daha da fazlasını ister. Bundan sonraki dönemde daha yakın bir işbirliği içinde hep birlikte memlekete, millete hizmet ederiz” dedi.
 
Üniversiteyi kuracağız, o bizim işimiz
Avcı’nın konuşmasının ardından toplantının soru-cevap kısmına geçildi. Bakan Avcı’ya, CHP Milletvekili Utku Çakırözer’in Meclis’e verdiği ‘üniversite kurulması’ teklifi soruldu. Avcı şöyle konuştu: “Biz özellikle CHP’li arkadaşlarımızın ve belediyelerin bugüne kadar Eskişehir’de yaptığımız işlere sahip çıkma gayretlerini biliyoruz, ona alıştık. Ama şimdi artık henüz yapmadığımız, yapacağımız işlere de sahip çıkma moduna, evresine geçtiklerini görüyoruz. Bugün bazı gazetelerde ‘üçüncü üniversite reddedildi’ gibi manşetler var. Reddedilen Üçüncü Üniversite değil reddedilen Üçüncü Üniversite üzerinden şov yapma ve gündem oluşturma girişimi. Utku Çakırözer mektepten kardeşimdir onun için onu üzmek istemem ama çocukça bir girişim. Biz üniversiteyi hazırlamışız, ilgili komisyona kadar getirmişiz… Sonra denmiş ki; YÖK’te yapılacak düzenlemeler doğrultusunda sadece Eskişehir teknik üniversitesi değil benzer 5-6 üniversiteyi YÖK’te yapılacak düzenlemeyle… Çünkü mevcut YÖK Kanunu’na göre uluslararası üniversite kurmakta sıkıntı var. Uluslararası nitelikte üniversite kurmakta sıkıntı var. Uluslararası anlaşmayla kurulan üniversiteler Türk yasalarına tabi olmayabiliyor. Böyle bir takım şeyler var. Onun için dendi ki; YÖK Yasası’ndaki düzenlemelere paralel olarak bunları tekrar gündeme alalım, o zaman yapalım. Tamam dedik. Zaten gündemimizde. Şimdi sanki bunlar hiç olmamış gibi, konuşulmamış gibi tam böyle referandumdan önce kendince ofsayttan da olsa nasıl bir gol atarız falan… Yakışıklı değil. Baştan beri ‘AK Parti yapamayacağın işin sözünü vermez. Sözünü verdiyse de yapar’ diyoruz. Üçüncü Üniversite’de de öyledir. Üniversiteye kuracağız. O bizim işimiz.
 
Herhangi bir referandum ve seçim olmaktan çıktı
 
Kültür ve Turizm Bakanı Nabi Avcı: İçeride ve dışarıda son yaşadığımız hadiselerde açıkça gösteriyor ki; bu iş Türkiye açısından bir kader referandumu haline geldi.
Resmin bütününe baktığımız zaman dünyadaki hayırcıların asıl niyeti çünkü hayır artık Türkiye’nin meselesi olmaktan çıktı Avrupa’dan hayır demeye başladılar.
Herhangi bir referandum, herhangi bir seçim olmaktan çıktı. Türkiye’nin istikrarının, istikbalinin ve istiklalinin muhafazası için yapılacak bir oylama. Ona göre oy kullanacağız.
 
Referandumun çok önemli olduğuna dair yorumların sorulduğu Avcı, şöyle konuştu: “Bu referandum gerçekten 18 maddede özetlenen bir takım biçimsel, yönetsel değişikliklerin ötesinde bir anlam kazanmaya başladı. Netice itibariyle bu anayasa değişikliğiyle Türkiye, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’ne geçiyor. Çok özet olarak bugünkü biçimiyle cumhurbaşkanında ve başbakanda dağılmış olan yetki ve sorumluluklar cumhurbaşkanında toplanıyor. Yürütme olarak sorumluluğu da yetkiyi de cumhurbaşkanı üstleniyor. Yasama da kendi işine bakıyor. Çok özet olarak bu… Ama bugün artık bu referandum bunun kabulü veya reddi olmaktan çıktı. İçeride ve dışarıda son yaşadığımız hadiselerde açıkça gösteriyor ki; bu iş Türkiye açısından bir kader referandumu haline geldi. Türkiye, son 10-15 yıldır içeriden ve dışarıdan saldırılara maruz kaldı. Değişik zeminlerde değişik enstrümanlarla muhtelif saldırılarla karşı karşıya kaldı. Bunun en son, en şedit, en hain girişimi 15 Temmuz’dur. Fakat muvaffak olamadılar. Şunu söylüyorlar; bunu ben söylemiyorum. Sizin de yakından tanıdığınız hatta bazı gazeteciler bunu açıkça da yazdılar yurt dışında falan. Türkiye’nin bu iktidardan AK Parti’den onlar Erdoğan diyor siz onu AK Parti olarak okuyun. Onlar AK Parti diyorlar siz onu Türkiye olarak okuyun… Bundan kurtulmasının yolu bugüne kadar denenenler de muvaffak olunamadı. İktisaden çökertmenin yolunu da muhtelif enstrümanlarla denediler. Kur oyunlarıyla vesaire… O da olmadı. Şimdi daha derinden, daha temelden yüklenmeye çalışıyorlar. O da nedir? Türkiye’de 15 yıldır ekonomide eğer önemli başarılara imza atılmışsa, ciddi bir gelişme, kalkınma sağlanmışsa bunun en önemli nedeni istikrar. Ekonomik başarı eşittir istikrar… İstikrar eşittir ekonomik başarı. Dolayısıyla Türkiye’nin bu alandaki gücünü kırmanın yolunun da istikrarını berhava etmekten geçtiğini görüyorlar ve buna oynuyorlar. İsviçre’de yayın yapan Blick gazetesi ki kimlerin ne tür kombinezonlarla oradan ses verdiğini de biliyoruz niye durup dururken Türkçe ‘bu referandumda hayır deyin’ diye bir manşet atsın? Sadece ekonomi açısından da değil dış politikada da Türkiye son dönemde özellikle son bir yıldır dış politikada da bağımsız ve milli çizgide. Milli çıkarlarının gerektirdiği her türlü adımı komplekssiz ve korkusuzca atmaya başladı. Bunu yaparken de en büyük güvencesi, en büyük dayanağı arkasındaki millet desteği. Yani arkasındaki millet desteğinin sağladığı istikrar. Şimdi bu referandumla bu desteğin, bu istikrarın, bu zeminin muhafaza edilip edilmeyeceği meselesi var. Onun için buradan yüklenmeye çalışıyorlar. İçerideki muhtelif muhalefet partilenin şu veya bu gerekçeyle bu referanduma hayır demelerini kast etmiyorum. Onlar ayrı şeyler ama resmin bütününe baktığımız zaman hayırcıların asıl niyeti, dünyadaki hayırcıların asıl niyeti çünkü hayır artık Türkiye’nin meselesi olmaktan çıktı Avrupa’dan hayır demeye başladılar. Oradan bağırtmaya başladılar. Hollanda’daki olaylar da bununla bağlantılı, Suriye’deki olaylar da bununla bağlantılı. Bunu millet böyle bu kadar ayrıntılı, kavramsallaştırarak olmasa da bunu millet fark ediyor, biliyor. Benim gördüğüm o. Eskişehir fark ediyor mu? Evet, ediyor… Erzurum’un gördüğünü neden Eskişehir görmüyor olsun? Erzurum, Samsun, Ankara, İstanbul neyi görüyorsa Eskişehir’de onu görüyor. Bu herhangi bir referandum, herhangi bir seçim olmaktan çıktı. Türkiye’nin istikrarının, istikbalinin ve istiklalinin muhafazası için yapılacak bir oylama. Hepimiz oyumuzu ona göre kullanacağız.”
 
Eskişehirli kör değil, nankör hiç değil
Referandumda Eskişehir’den nasıl bir sonuç beklediği sorulan Avcı, şunları kaydetti: “Türkiye genelinde nasıl bir sonuç bekleniyorsa Eskişehir’de de o sonuç bekliyorum. Eskişehir, Türkiye’nin bir parçası. Türkiye’de esen rüzgâr Eskişehir’de de eser. Erzurum’da hangi rüzgâr esiyorsa, Erzurumlu baktığında ne görüyorsa Eskişehir’de de o rüzgâr esiyor, Eskişehirli de baktığı zaman onu görüyor. Dolayısıyla Samsun’da, Erzurum’da, Antalya’da nasıl bir sonuç bekliyorsak Eskişehir’den de onu bekliyoruz. Eskişehir ayrıca bütün bu saydığım illerden ayrılan bir tarafı olarak bugüne kadar aldığı hizmetleri de hesaba katarak oy kullanacağı için ayrıca bu sonucu bekliyorum. Eskişehirli kör değil, nankör hiç değil. Onun için Eskişehir’den de benzer sonucu bekliyorum. Daha iyi sonuçlar bekliyorum. Geçmişteki referandumlar kendisinden ibaret referandumlardı. Türkiye’de şöyle mi olsun, böyle mi olsun? Kendi aramızda öyle diyen de vardı, böyle diyen de vardı. Şimdi öyle değil kardeşim. Şimdi Kandil bir şey söylüyor, İsviçre Gazetesi bir şey söylüyor, Rotterdam’daki polis şefi bir şey söylüyor, FETÖ bir şey söylüyor… Şimdi biz de bir şey söyleyeceğiz. 16 Nisan’da bizde bir şey söyleyeceğiz. Bunu hep birlikte söyleyeceğiz. Türkiye olarak söyleyeceğiz. Eskişehir’den çatlak ses çıkmaz. Eskişehir o kadar da değil yani…”
 
O söylediği zaman daha güzel söylüyor
Avcı’ya bugün kentte olacak Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın hangi tesisleri açacağı da sorulunca “Hepsini yarın cumhurbaşkanı söyleyecek. O söylediği zaman daha güzel söylüyor. Bekleyelim, yarın cumhurbaşkanımız ilan etsin” dedi. Bakan “Açılacak tesisler arasında stat var mı” sorusuna da “Koskoca stat açmadan olur mu? Biz zaten onu epey geciktirmiştik, Cumhurbaşkanı’nın teşrifiyle açarız diye… Fakat sonra maçların sıkışması üzerine Bakanlık bize özel izin sağladı açılıştan önce maç yapılmıyor biliyorsunuz ama Eskişehirspor’un özel durumu nedeniyle bize bir ayrıcalık yaptılar” diye konuştu. Avcı’ya, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın önümüzdeki günlerde Eskişehir’de yapılacak milli maça gelip gelmeyeceği de soruldu? Avcı “Öyle bir programda vardı ama referandum takvimi sebebiyle birçok şey değişti. Böyle bir stadı açmak böyle bir sporcu Cumhurbaşkanı’na yakışır” dedi.
 
Başka arkadaşlar öner vermeden!
Avcı, “Meydan ile ilgili bir gelişme var mı” denmesi üzerine “Baştan ne konuştuysak o. Başka arkadaşlar şimdi orası meydan olsun diye önerge vermeden söyleyeyim orası meydan olacak. Yapılaşmaya açmayacağız. Şehrin nefes alacağı, Türkiye’nin en büyük şehir meydanlarından biri olacak” diye konuştu.
Ercan Kardeşler Kuyumculuk
1000
icon

Henüz yorum yapılmadı,
İlk Yorum yapan siz olun...

Bu Eskişehir haberi ilginizi çekebilir! İlginç Eskişehir haberi