CHP'li seçmene de değişikliği anlatacağız

ABONE OL:google news abone ol butonu
Videoyu Aç CHP'li seçmene de değişikliği anlatacağız
A
a

16 Nisan Pazar günü gerçekleştirilecek Anayasa referandumu öncesi gözler AK Parti İl Teşkilatı'nda. İl Başkanı Dündar Ünlü, başlattıkları kampanya sürecini ES TV’ye anlattı.

Sütiş Eskişehir
Kazım Kurt Seçim 2024 DT haber içi
Ünlü, “CHP'li seçmenlerimize gideceğiz. CHP seçmeni dediğimiz, bu şehirde yaşayan bizim arkadaşlarımız, çok tanıdığımız arkadaşımız var. Onlara da anlatacağız” dedi.
 
Sokağa iniyoruz
Bu süreç içerisinde teşkilatlarımızla birlikte zaten yoğun bir şekilde eğitim çalışmalarını sürdürdük. Mahalle, sandık yönetimlerimiz, il ve ilçe yönetim kurulu üyelerimizle bu çalışmalara hala devam ediyoruz. 18 maddelik değişime ilgili eğitim ve bilgilendirme çalışmalarımız yoğun bir şekilde sürüyor. Bütün arkadaşlarımız bu kitapçıkla ilgili çok donanımlı hale geldi. 25 Şubat Cumartesi (Bugün) de Ankara'da genel merkezimizin tanıtım toplantısı olacak. Artık bundan sonra Eskişehir'de de sokakta halk oylaması için çalışmalarımıza başlayacağız.
 
Herkese gideceğiz
Bu bir milletvekili veya belediye başkanlığı seçimi değil. O yüzden bütün teşkilatımız hepsi adaymış gibi sahaya çıkacak ve teker teker görüşerek bu değişimin neler getirdiğini, nasıl bir yönetim sistemiyle yönetileceğimizi anlatacak. Zaten genel anlamda Eskişehirli hemşerilerimiz de bu değişiklik taslağını biliyor ama kafalarında soru işaretleri olabilir. Biz de sokakta dolaşırken zaman zaman sorular soruluyor. Bunları aydınlatma açısından da herkese gidip bunları anlatacağız.
 
Yaşayarak gördük
Bugüne kadar parlamenter sistemin nasıl işlediğini hepimiz yaşayarak gördük. 1923'ten itibaren tek başına iktidarları çıkardığımızda Türkiye'de 8 aylık, 12 aylık  koalisyon hükümetleri var. Bu sistem, koalisyonlara açık bir sistem ve bu koalisyonların nasıl olduğunu biliyoruz. Koalisyonlar siyasi istikrarsızlık getiriyor. Siyasi istikrarsızlığın olduğu yerde ekonomik istikrarsızlık yaşanıyor. 1970 ve 1980 arası yaşanan siyasi istikrarsızlık ve beraberinde gelen anarşi ve terörün had safhaya gelmiş olması ve devamında bir darbe doğurması gibi. Yine Anavatan Partisi'nin tek başına iktidarı bittikten sonra 1991 yılında başlayan DYP-SHP koalisyonuyla birlikte 2001 yılına kadar gelen, uydurma koalisyonlarla, transferlerle oluşan hükümetler, ANA-SOL-M, ANA-SOL-D gibi isimlerin takıldığı koalisyonlar hatırlıyoruz. Hiçbir şekilde istikrarı yok, güven ortamı yok, ekonomi de ona keza olmuştu. Yaşanılan 2001 krizini tetikleyen olaylardı. Kısacası bu sistem, küçük partilerle koalisyona açık, siyasi ve ekonomik istikrarsızlık ile birlikte bir kaos ortaya çıkıyor. Bu kaos sonucunda gelirimiz düşüyor, borçlanma artıyor. Gelirlerimizi faiz yoluyla, IMF gibi dış kuruluşlara vermiş oluyoruz.
 
Yetkisi çok sorumluluğu yok
Mevcut sistemde Cumhurbaşkanı siyasi iktidarın tepesinde, siyasi iktidara çizilmiş bir çerçeve var. Bu çerçeve dışına çıkıldığında vetolarla, engellemelerle siyasi iktidarı absorbe etmeye çalışıyor. Özellikle 1982 Anayasası ile birlikte bir Cumhurbaşkanı ortaya çıkmış ki yetkileri oldukça geniş, hiçbir sorumluluğu yok. O cumhurbaşkanları 28 Şubat sürecinde bir post modern darbe yapılmasına vesile oldu. Daha sonraki Cumhurbaşkanı parlamentoda 5 partinin bir araya gelmesiyle seçildi. Anayasa Mahkemesi Başkanı getirdiler, 2001 yılında AK Parti'nin iktidara gelmesiyle birlikte sürekli kanunları veto etmesi, bütün atamaları veto etmesi, ülkenin vekaleten yönetilmesi gibi bir durumu doğurdu. 2007 yılına geldiğimizde, yeni bir cumhurbaşkanı seçilecekken 367 garabeti çıkarıldı, e-muhtıra yayınlandı, erken seçime neden oldu, seçimden sonra AK Parti tek başına iktidar oldu ve MHP'nin meclise girmesiyle 367'yi sağlayıp cumhurbaşkanı seçilebildi ama ülke tam anlamıyla bu garabeti yaşadı. 2007 yılında da ülkenin enerjisi bu tarz gelişmelerle oynanmasın diye Cumhurbaşkanı'nın halk tarafından seçilmesi oylandı. Oylamada da vatandaşımız dedi ki "Evet, bundan sonra cumhurbaşkanını biz seçeceğiz".
 
Sistemde düzenleme
Cumhurbaşkanını artık halk seçtikten sonra, sistemin halkın seçtiği cumhurbaşkanına göre dizayn edilmesi lazım. Parlamentoda seçilen bir cumhurbaşkanı sistemiyle, halkın seçtiği cumhurbaşkanı sistemi aynı olmadığını ve cumhurbaşkanını halkın seçtiği bir ortamdan tesis edilmesi ve oraya taşınması lazım. Bizim artık bu noktadan geriye gitme gibi bir şansımız yok. Halk seçerken, 'Tekrar parlamento seçsin' diyecek durumumuz yok. Bütün yaşananlar da göz önüne alındığında, yeniden istikrarsızlık ortamının yaşanmaması için sistemde bir düzenleme yapılıyor. Bundan sonra koalisyonların olmaması, tek başına iktidarların çıkabilmesi, Yürütme ve Yasama'nın ayrı, Yargı'nın da bağımsız ve tarafsız bir şekilde ülkeye hizmet edilebilmesi için yapılan bir değişikliktir bu.
 
Biz halka güveniyoruz
Muhalefetin argümanları tamamen kafa karıştırıcı, 'Çamur at, izi kalsın' mantığında. 'Nasıl bir argüman kullanırız da vatandaşı tedirgin edebiliriz' şeklinde hareket ederek konuşuyorlar. Tek adamlık gibi bir şey kesinlikle söz konusu değil. Meclis yasama faaliyetini yürütecek mi? Yürütecek. Bugün Cumhurbaşkanının aynı yetkileri var mı? Var. Hatta cumhurbaşkanı mevcut sistemde sorumsuz. Bu sistemle birlikte cumhurbaşkanının yetkileriyle birlikte sorumluluğu da geliyor. Ne diyorlar 'Meclisi Cumhurbaşkanı dizayn ederse'. Niye etsin cumhurbaşkanı, sonuçta meclisi de halk seçecek, cumhurbaşkanını da halk seçecek. Biz halka güveniyoruz. Halk, ne doğru ne yanlışsa kararını verecek. Milletvekilleri yasama görevini yürütecek, cumhurbaşkanı yürütme görevini görecek. Meclis, cumhurbaşkanını net bir şekilde denetleyebilecek. Bugünkü gibi değil, bugünden daha sağlıklı bir yapı olacak. 'Tek adam gelecek, diktatör gelecek' diyerek kafa karıştırmaya çalışıyorlar. Böyle bir şey yok. Bu sistem buna izin vermiyor zaten.
 
Sapasağlam yerimizdeyiz
Biz AK Parti olarak kendimizden eminiz ve kendimize güveniyoruz. CHP'nin bugünkü hal-i pürmelalli ortadadır. Onları tarif etmeye ve onlar hakkında konuşmaya gerek yok. Biz seçmenimiz, üyelerimiz, teşkilatımızla birlikte sapasağlam yerimizdeyiz. Herkes kimin ne yapacağını, nasıl anlatacağını, ne oy vereceğini hepimiz biliyoruz. Bizim hiçbir sıkıntımız yok. Hatta CHP'li seçmenlerimize gideceğiz, ki CHP seçmeni dediğimiz, bu şehirde yaşayan bizim arkadaşlarımız, çok tanıdığımız arkadaşımız var. Onlara da anlatacağız. Diğer seçmenlere de gidip anlatacağız. Bu kampanyayı keyifli ve şenlikli bir halde yürüteceğiz. Sonuçta bu kampanyayı ben Eskişehir'de yapacağım. Bugün de sokağa çıkıyorum, esnafa gittiğimde tanıdığımız arkadaşlar. Çaylarını içeceğiz, sohbet edeceğiz, seçim çalışmasını da yapmış olacağız. Referandum kampanyasını keyifli, hoş, hoş sohbet içerisinde, eğlenceli bir şekilde yürüteceğiz. Biz sapasağlam bir şekilde hazırız. Fire verilmesi kesinlikle söz konusu değil. Bu sadece CHP'nin alışkanlığı. Kendine bakmadan dışarısı hakkında fikir yürütmek onların alışkanlığı.
 
Eskişehir'de az değiliz
Anayasa değişikliği mecliste görüşülürken halkımız beklemede ve izlemedeydi. Şimdi artık maddeler ortada. Bu maddeler de anlatılıyor. Medya da bu konuyu işliyor. Biz de teşkilatlarımızla çalışma içerisindeyiz. Bizim teşkilatlarımızın Eskişehir'deki sayısı az bir rakam değil. 101 bin üyemiz var, bununla birlikte şehre de sirayet etmeye başladı. Tabi insanlar bu maddeleri okuduklarında kafalarında var olan soru işaretleri de ortadan kalkıyor. Türkiye'de olduğu gibi Eskişehir'de de memleketin hangisi iyiliğine ise o yönde bir karar çıkacağına inanıyorum. Eskişehir'de ‘evet’ ile ilgili bir sıkıntı olacağına inanmıyorum.
 
Yüzde 50’nin üzerinde
Genel merkezin talimatları ve stratejisi ile hareket ediyoruz. Fakat aynı zamanda biz yereli de tanıyoruz, Şehre uygun, şehre hitap eden farklı programlar ve farklı çalışmalar da yürütebiliriz. Tabi ki MHP kampanyasını ayrı yürütecek, biz ayrı yürüteceğiz. Ortak bir çalışma olup olmayacağı konusunda genel merkezler bize aktarım yapar, biz de ona göre ortak çalışmalar da yürütebiliriz. MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin anayasa değişikliği için çıkış noktası 2007 yılında halkın verdiği cumhurbaşkanını halkın seçmesi kararıydı. Burada anormal bir şey yapılmıyor. Cumhurbaşkanını halk seçiyorsa, sistem de buna göre dizayn ediliyor. O yüzden MHP'ye gönül veren arkadaşlarımızın da genel başkanının çıkış noktasına göre hareket edeceğini düşünüyorum. Onlar için 'AK Parti öyle diyor, biz de öyle diyelim' gibi bir durum söz konusu değil. Bu yönde karar verilecek ve Eskişehir'de yüzde 50'nin üzerinde ‘evet’ oyu çıkacağını, ‘evet’ oyunun daha fazla olacağını düşünüyorum.
Ercan Kardeşler Kuyumculuk
1000
icon

Henüz yorum yapılmadı,
İlk Yorum yapan siz olun...

Bu Eskişehir haberi ilginizi çekebilir! İlginç Eskişehir haberi