Eskişehir altın fiyatları 17.03.2022 son dakika! - Gram, çeyrek, yarım ve tam altın ne kadar?

ABONE OL:google news abone ol butonu
Videoyu Aç Eskişehir altın fiyatları 17.03.2022 son dakika! - Gram, çeyrek, yarım ve tam altın ne kadar?
A
a

Eskişehir altın fiyatları bugün yeniden yükselişe geçti. Kapalıçarşı ve Eskişehir serbest piyasada altın kaç lira? Eskişehir altın fiyatları yorumları ve ekonomiyle ilgili bugünün verileri www.anadolugazetesi.com adresimizde.

Sütiş Eskişehir
Eskişehir altın fiyatları son iki gündür düşerken bugün yeniden yükselişe geçti. Yatırımcıların güvenli limanı olan altın yönünü yeniden yukarı çevirdi. Peki, altın fiyatları ne kadar oldu? Gram altın ne kadar oldu? Çeyrek altın kaç TL?
ABD Merkez Bankası (Fed), dün akşam açıkladığı kararında beklentiler doğrultusunda faiz oranlarında 25 baz puan artışa gitti ve yüzde 0,25-0,50 aralığına yükseltti. FED'in faiz kararı öncesinde 1.910 dolara çekilen altın fiyatları ise karar sonrası beklentilerin gerçekleşmesinin etkisiyle 1.935 dolar seviyesine çıktı. Altın bu sabah da benzer seviyelerde seyrediyor. Brent petrolün varil fiyatı ise yüzde 2 civarı artışla 100 doların altında işlem görüyor. 
Dolar 14,6980 liradan, euro ise 16,1990 liradan güne başladı. İstanbul Kapalıçarşı'da 14,6960 liradan alınan dolar 14,6980 liradan, 16,1970 liradan alınan euro ise 16,1990 liradan satılıyor. Son kapanışta dolar 14,68 liradan, euro ise 16,14 liradan satılmıştı.
17 Mart 2022 Perşembe (bugün) saat 10:55 itibarı ile Eskişehir'de gram altın, çeyrek altın, yarım altın ve tam altın kaç lira? Altın fiyatları ne kadar?

Eskişehir altın fiyatları

  • Gram altın ne kadar?
Alış: 913,27 TL
Satış: 913,51 TL
  • Çeyrek altın ne kadar?
Alış: 1.482,00 TL
Satış: 1.498,00 TL
  • Yarım altın ne kadar?
Alış: 2.968,00 TL
Satış: 2.997,00 TL
  • Cumhuriyet altını ne kadar?
Alış: 5.924,00 TL
Satış: 5.978,00 TL

Günün önemli ekonomik gelişmeleri

Kısa vadeli dış borç stoku yüzde 4,3 arttı
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB), Ocak ayı Kısa Vadeli Dış Borç İstatistikleri Gelişmeleri’ni açıkladı. Buna göre, Ocak sonu itibarıyla, kısa vadeli dış borç stoku, 2021 yıl sonuna göre yüzde 4,3 oranında artışla 125,5 milyar dolar olarak gerçekleşti. Bu dönemde, bankalar kaynaklı kısa vadeli dış borç stoku yüzde 2,9 oranında artarak 53 milyar dolar olurken, diğer sektörlerin kısa vadeli dış borç stoku yüzde 6,1 oranında artarak 45,3 milyar dolar düzeyinde gerçekleşti.

Bankaların yurt dışından kullandıkları kısa vadeli krediler, 2021 yıl sonuna göre yüzde 1,8 oranında azalarak 11 milyar dolar seviyesinde gerçekleşti. Banka hariç yurt dışı yerleşiklerin döviz tevdiat hesabı yüzde 0,4 oranında artarak 15,4 milyar dolar, yurt dışı yerleşik bankaların mevduatı da yüzde 5,5 oranında artışla 16,5 milyar dolar olarak gerçekleşti. Ayrıca, yurt dışı yerleşiklerin TL cinsinden mevduatları geçen yıl sonuna göre yüzde 7,9 oranında artışla 10,2 milyar dolar seviyesinde gerçekleşti.

Diğer sektörler altında yer alan ithalat borçları, 2021 yıl sonuna göre yüzde 7,2 oranında artarak 40,1 milyar dolar seviyesinde gerçekleşti.

Borçlu bazında incelendiğinde, tamamı kamu bankalarından oluşan kamu sektörünün kısa vadeli borcu 2021 yıl sonuna göre yüzde 1,5 oranında artarak 22,6 milyar dolar olurken, özel sektörün kısa vadeli dış borcu yüzde 5,2 oranında artarak 75,7 milyar dolar oldu.

Alacaklı bazında incelendiğinde, özel alacaklılar başlığı altındaki parasal kuruluşlara olan kısa vadeli borçlar yıl sonuna göre yüzde 3,6 oranında artarak 65,9 milyar dolar, parasal olmayan kuruluşlara olan borçlar yüzde 5,1 oranında artarak 59,1 milyar dolar düzeyinde gerçekleşti. 2021 yıl sonunda 460 milyon dolar olan kısa vadeli tahvil ihraçları, 2022 Ocak sonu itibarıyla 452 milyon dolar olarak gerçekleşti. Aynı dönemde resmi alacaklılara olan kısa vadeli borçlar 29 milyon dolar olarak gerçekleşti.

2022 Ocak sonu itibarıyla, kısa vadeli dış borç stokunun döviz kompozisyonu yüzde 45,7’si dolar, yüzde 25,9’u Euro, yüzde 9,3’ü TL ve yüzde 19,1’i diğer döviz cinslerinden oluştu.

2022 Ocak sonu itibarıyla, orijinal vadesine bakılmaksızın vadesine 1 yıl veya daha az kalmış dış borç verisi kullanılarak hesaplanan kalan vadeye göre kısa vadeli dış borç stoku, 173,7 milyar dolar düzeyinde gerçekleşti. Söz konusu stokun 17,4 milyar dolarlık kısmı, Türkiye’de yerleşik bankaların ve özel sektörün yurt dışı şubeleri ile iştiraklere olan borçlarından oluşmaktadır. Borçlu bazında değerlendirildiğinde, toplam stok içinde kamu sektörünün yüzde 19,8, Merkez Bankası’nın yüzde 15,6, özel sektörün ise yüzde 64,6 oranında paya sahip olduğu gözlendi.

Borsa güne yükselişle başladı
Açılışta BIST 100 endeksi, önceki kapanışa göre 15,19 puan ve yüzde 0,73 değer kazanarak 2.103,99 puana yükseldi.

Bankacılık endeksi yüzde 0,46 ve holding endeksi yüzde 0,77 artış kaydetti. Tüm sektör endeksleri güne yükselişle başlarken, en fazla kazandıran yüzde 4,50 ile turizm oldu.

Bu arada, Borsa İstanbul AŞ, BIST 50 endeksinde yer alan paylarda, bugünkü seansta açığa satış işlemlerinde yukarı adım kuralı uygulanacağını duyurdu.

BIST 100 endeksi, dün alıcılı bir seyir izlemesinin ardından günü yüzde 0,45 artışla 2.088,80 puandan tamamladı.

ABD Merkez Bankası'nın (Fed) dün politika faizini 25 baz puan artırmasının ardından, bugün Türkiye ve İngiltere merkez bankalarının faiz kararlarının yanı sıra yoğun veri gündemi yatırımcıların odağına yerleşti. Fed, dün 3 yılı aşkın sürenin ardından ilk defa politika faizini yükseltmesinin yanı sıra enflasyona karşı "agresif" bir plan da ortaya koyarken, yıl sonuna kadar gerçekleştirilecek 6 toplantı için 25'er baz puanlık artırımına işaret etti.

İngiltere Merkez Bankası'nın (BoE) bugünkü toplantıda faizleri 25 baz puanlık artırımla yüzde 0,75'e yükselteceği, TCMB'nin ise politika faizini yüzde 14 düzeyinde sabit bırakacağı tahmin ediliyor.

Analistler, küresel bazda para politikasına ilişkin belirsizliklerin azalmasının pay piyasalarını desteklediğini belirterek, Rusya-Ukrayna savaşında belirsizliklerin sürmesinin ise risk iştahını olumsuz etkilemeye devam ettiğini söyledi.

Bugün ayrıca Avrupa Merkez Bankası (ECB) Başkanı Christine Lagarde'ın konuşmasının yanı sıra ABD'de sanayi üretimi ve Avro Bölgesi'nde Tüketici Fiyat Endeksi'nin (TÜFE) takip edileceğini aktaran analistler, teknik açıdan BIST 100 endeksinde 1.950 puanın destek, 2.130 seviyesinin direnç konumunda bulunduğunu bildirdi.

Fed faiz oranını artırdı
ABD Merkez Bankası (Fed), 2018’den bu yana ilk kez faiz artırımına giderek politika faizini 25 baz puan artışla yüzde 0,25-0,50 aralığına yükseltti.

Fed'den yapılan açıklamada, faiz oranının artırılması kararının 1'e karşı 8 oyla alındığı, St. Louis Fed Başkanı James Bullard'ın 50 baz puan artırılması yönünde oy kullandığı aktarıldı.

Federal Açık Piyasa Komitesi'nin (FOMC) maksimum istihdam ve uzun vadede yüzde 2 enflasyon elde etmeyi amaçladığı belirtilen açıklamada, para politikası duruşunun uygun şekilde sıkılaştırılmasıyla enflasyonun yüzde 2 hedefine dönmesinin ve iş gücü piyasasının güçlü kalmasının beklendiği kaydedildi.

Açıklamada, bu hedeflerin desteklenmesi için federal fon oranının yüzde 0,25-0,50 aralığına yükseltilmesine karar verildiği ve devam eden artışların uygun olacağının tahmin edildiği bildirildi.

Fed, mart ayı toplantısında 2018'den bu yana ilk kez faiz artırımına gitme kararı aldı. Banka en son faiz artırımını, Kasım 2018'de küresel finansal krizin ardından devreye aldığı genişlemeci para politikalarını sonlandırma amacıyla gerçekleştirmişti.

Kovid-19 salgının ilk aylarında politika faizini yüzde 0-0,25 aralığına çeken Fed, ekonomiye destek sağlamak amacıyla varlık alımına başlamıştı.

Fed'in bilançosu, salgın döneminde neredeyse iki katına çıkarak yaklaşık 9 trilyon dolara ulaşmıştı.

Hızlı ekonomik toparlanmayla gelen enflasyondaki yükseliş Fed yetkililerini para politikasında değişikliğe gitmeye zorlarken banka geçen yıl kasım ayı toplantısıyla varlık alımlarının hızında azalmaya gitmeye başlamış, aralık ayı toplantısında ise varlık alımlarını azaltma hızını artırmıştı.

ABD'de enflasyon şubatta yıllık yüzde 7,9 ile 1982'den beri en yüksek seviyeye ulaşmıştı.

Fed, enflasyon tahminlerini yükseltirken, bu yıl 6 faiz artırımına daha işaret etti
İki gün süren FOMC Toplantısı'nın ardından Fed'den yapılan açıklamada, ekonomik faaliyet ve istihdam göstergelerinin güçlü gelmeye devam ettiği belirtildi.

Açıklamada, istihdam kazanımlarının son aylarda güçlendiği ve işsizlik oranının önemli ölçüde azaldığına işaret edilerek "Enflasyon, salgınla ilgili arz ve talep dengesizlikleri, yüksek enerji fiyatları ve geniş fiyat baskılarını yansıtarak yüksek kalmaya devam ediyor." değerlendirmesinde bulunuldu.

Rusya'nın Ukrayna'ya açtığı savaşın insani ve ekonomik zorluklara neden olduğuna vurgu yapılan açıklamada, "ABD ekonomisi üzerindeki etkileri oldukça belirsiz ancak yakın vadede işgal ve ilgili olayların enflasyon üzerinde ek yukarı yönlü baskı yaratması ve ekonomik faaliyet üzerinde baskı oluşturması muhtemel." ifadesi kullanıldı.

Açıklamada, bankanın bilançosundaki tahvil ve ipoteğe dayalı menkul kıymetlerini gelecek toplantıda azaltmaya başlayacağı aktarıldı.

Para politikasının uygun duruşu değerlendirilirken ekonomik görünüme yönelik gelen bilgilerin etkilerinin izlenmeye devam edileceği vurgulanan açıklamada, hedeflere ulaşılmasını engelleyebilecek risklerin ortaya çıkması durumunda para politikası duruşunun uygun şekilde ayarlanmaya hazır olunacağı ifade edildi.

Açıklamada, Komitenin değerlendirmelerinde halk sağlığı, iş gücü piyasası koşulları, enflasyon baskıları ve beklentileri ile finansal ve uluslararası gelişmelere ilişkin okumalar da dahil olmak üzere çok çeşitli bilgilerin dikkate alınacağı belirtildi.

Bu yıl 6 faiz artırımı daha öngörülüyor
Ekonomiye ilişkin tahminlerini de açıklayan Fed, enflasyon tahminlerini yükseltirken, bu yıl faiz oranının 6 kez daha artırılmasını öngördü.

Fed'in tahminlerine göre, fonlama oranına ilişkin medyan beklenti 2022 için yüzde 0,9'dan yüzde 1,9'a, 2023 için yüzde 1,6'dan yüzde 2,8'e ve 2024 için yüzde 2,1'den yüzde 2,8'e yükseltildi. Uzun dönem ortalama faiz beklentisi ise yüzde 2,5'te yüzde 2,4'e çekildi

Böylece Fed'in tahminleri, bu yıl yapılacak 6 FOMC toplantısının her birinde faiz artırımına işaret etti.

ABD ekonomisinin bu yıla ilişkin büyüme tahmini, yüzde 4'ten yüzde 2,8'e düşürülürken ülke ekonomisinin 2023'e ilişkin büyüme tahmini yüzde 2,2 ve 2024'e ilişkin büyüme tahmini yüzde 2 olarak korundu. ABD ekonomisi için uzun vadeli büyüme beklentisi ise yüzde 1,8 olarak belirlendi.

Enflasyon tahmini artırıldı
Bu yıla ilişkin enflasyon tahmini ise yüzde 2,6'dan yüzde 4,3'e yükseldi. Enflasyon tahminleri 2023 için yüzde 2,3'den yüzde 2,7'ye ve 2024 için yüzde 2,1'den yüzde 2,3'e çıkarıldı.

İşsizlik oranına ilişkin tahminler ise bu yıl ve gelecek yıl için yüzde 3,5'te bırakılırken 2024 için yüzde 3,5'ten yüzde 3,6'ye yükseltildi.

Yurt içi piyasalar TCMB'nin faiz kararını bekliyor
ABD Merkez Bankası (Fed) dün 3 yılı aşkın sürenin ardından politika faizini 25 baz puanlık artırımla yüzde 0,25-0,50 aralığına yükseltti. Banka, enflasyona karşı "agresif" bir plan da ortaya koyarken, yıl sonuna kadar gerçekleştirilecek 6 toplantı için 25'er baz puanlık artırımına işaret etti.

Bu yıla ilişkin enflasyon tahminini yüzde 2,6'dan yüzde 4,3'e yükselten banka, ihtiyaç duyulması halinde faiz artırımlarının hızının ayarlanacağı mesajını da verdi.

Kararların ardından değerlendirmelerde bulunan Fed Başkanı Jerome Powell, gelişen koşullara bakacaklarını ve faiz artırımlarında daha hızlı hareket etmeleri gerekirse bunu yapacaklarını söyledi. Powell, ekonominin çok güçlü ve daha sıkı para politikasıyla başa çıkmak için iyi bir konumda olduğunu vurgulayarak, Fed'in yaklaşık 9 trilyon dolarlık bilançosunun küçültülmesine mayıs ayında başlanabileceğinin sinyalini verdi. Powell ayrıca, hala enflasyonun yılın ikinci yarısında aşağı gelmesini beklediklerini de belirterek, "Kısa vadede enflasyondaki düşüşün bir kısmı tedarik zincirlerindeki iyileşmeden gelecek. Bilanço azaltımı da enflasyondaki düşüşe katkı sağlayacak." dedi.

Analistler, Fed'in ortaya koyduğu faiz patikasının, Rusya-Ukrayna savaşı öncesi beklentilere göre önemli ölçüde yumuşadığını, ancak savaş ortamında ekonomilere ilişkin artan belirsizlikler düşünüldüğünde her toplantıda faiz artırımı sinyalinin "şahin" olarak değerlendirildiğini söyledi.

Buna karşın Fed'in enflasyon konusunda hala iyimser bir tutum içinde olduğunu aktaran analistler, fiyatlamaların bankanın gelecek toplantılarda en az bir kez 50 baz puanlık faiz artırımına gidilebileceğini gösterdiğini kaydetti.

Fed'in toplantısının ardından dün tahvil piyasalarından çıkışın hızlandığı görülürken, ABD'nin 10 yıllık tahvil faizleri yüzde 2,25 ile Mayıs 2019'dan bu yana en yüksek seviyeyi test etmesi sonrası yüzde 2,14 seviyesinde dengelendi. Dolar endeksi ise düşüşünü 4'üncü güne taşıyarak 98,4 seviyelerine geriledi. New York borsasında ise dün alıcılı bir seyir izlendi ve Dow Jones endeksi yüzde 1,55, S&P 500 endeksi yüzde 2,24 ve Nasdaq endeksi yüzde 3,77 artışla günü tamamladı. ABD endeks vadeli kontratlarında yeni günün karışık seyirle başladığı görülüyor.

Avrupa tarafında Rusya-Ukrayna savaşına ilişkin gelişmeler gündemin odağındaki yerini korurken, bugün Avrupa Merkez Bankası (ECB) Başkanı Christine Lagarde'ın konuşması ve İngiltere Merkez Bankası'nın (BoE) faiz kararının piyasaların yönü üzerinde etkili olması bekleniyor. BoE'nin bugünkü toplantıda faizleri 25 baz puanlık artırımla yüzde 0,75'e yükselteceği ve böylece salgın öncesi oranlara geri döneceği öngörülüyor.

Avro Bölgesi'nde şubat ayına ilişkin açıklanacak enflasyon rakamlarının da yakından takip edileceği Avrupa piyasalarında, dünkü fiyatlamaların düşen petrol fiyatlarının etkisiyle pozitif tarafta yer alması dikkati çekti. Almanya'da DAX 30 endeksi yüzde 3,76, İngiltere'de FTSE 100 endeksi yüzde 1,62 ve Fransa'da CAC 40 endeksi yüzde 3,68 değer kazandı. Avro/dolar paritesi yüzde 0,1'lik düşüşle 1,10 seviyelerinde dengelenirken, endeks vadeli kontratlarda bugünün karışık başladığı görülüyor.

Asya tarafında, Çin'de teknoloji hisseleri üzerindeki regülasyonların tamamlanacağına yönelik beklentiler pay piyasalarını desteklerken, özellikle Hong Kong borsasında işlem gören Çinli teknoloji şirketleri hisselerindeki hızlı artış devam ediyor. Öte yandan Çin'de emlak sektöründe devam eden borç çevirme problemleri karşısında Şanghay'da bankaların hem mortgage kredilerine yönelik faiz oranını düşürdüğü hem de onay sürecini kısalttığı haberleri de piyasaları destekledi. Bu gelişmelerle kapanışa yakın Çin'de Şanghay bileşik endeksi yüzde 2,2, Japonya'da Nikkei 225 endeksi yüzde 3,4 ve Hong Kong'da Hang Seng endeksi yüzde 6 değer kazandı.

Emtia tarafında dün Uluslararası Enerji Ajansı'nın petrol talebinde düşüş olsa da bunun Rusya-Ukrayna savaşı kaynaklı arz kısıntılarını karşılamaya yetmeyeceği açıklamaları ile Brent petrolün varil fiyatı 95-102 dolar bandında dalgalanırken, bugün yüzde 1,6'lık artışla 98,2 dolardan alıcı buluyor.

Yurt içinde, Borsa İstanbul'da dün alıcılı bir seyir izleyen BIST 100 endeksi, günü yüzde 0,45 artışla 2.088,80 puandan tamamladı. Dolar/TL ise dün yüzde 0,4 düşüşle 14,6265'ten kapanmasının ardından bugün bankalararası piyasanın açılışında 14,6850'den işlem görüyor.

Analistler, Fed'in kararlarının ardından yeni günde piyasalarda yön arayışının öne çıktığını ve karışık bir seyir izlendiğini belirterek, bugün TCMB'nin Para Politikası Kurulu toplantısının yanı sıra BoE'nin faiz kararı ve ECB Başkanı Christine Lagarde'ın açıklamalarının beklendiğini söyledi.

Analistler, bugünün veri gündeminde ise ABD'de sanayi üretimi ve Avro Bölgesi'nde Tüketici Fiyat Endeksi'nin (TÜFE) öne çıktığını işaret ederek, teknik açıdan BIST 100 endeksinde 1.950 puanın destek, 2.130 seviyesinin direnç konumunda bulunduğunu kaydetti.

AA Finans'ın anketine katılan ekonomistlerin tamamı, politika faizinin yüzde 14 düzeyinde sabit bırakılacağını tahmin ediyor. Ekonomistlerin yıl sonu politika faiz oranına ilişkin beklentilerinin medyanı da yüzde 14 oldu.
Ercan Kardeşler Kuyumculuk
1000
icon

Henüz yorum yapılmadı,
İlk Yorum yapan siz olun...

Bu Eskişehir haberi ilginizi çekebilir! İlginç Eskişehir haberi