Karapınar’da yetki TOKİ’nin

Ünlü vatandaşı dinlesin
 
Karapınar TOKİ'de 2010'dan beri mağduriyet var. TOKİ gecekondu önleme kanununa göre 'buraları ben düzenleyeceğim' demiş ve bütün imar yetkisini eline almış. Daha sonra 2012'de bu alanı iki katına çıkarmış. Yani bugün tartıştığımız Huzur, Erenköy ve Alanönü ile Karapınar'ın bir kısmını da eklemiş. Şuanda Karapınar Gecekondu Önleme Bölgesi 100 hektar. 50 hektarlık birinci etabın en azından konutları bitti. Ama vatandaşın şikâyetleri var. Konutun kalitesiyle ilgili  şikâyetler var, ben bunları dinliyorum. Başkan da (Dündar Ünlü) gitsin dinlesin. Ödeme biçimiyle ilgili şikâyetler var. Şuanda 1000 lira ödeyenler var. Belirsiz ödeme maddesi var. İki yıl sonra ayda kaç lira ödeyeceği belli değil. Adam ödemeye başladığında asgari ücretin dörtte biriymiş şimdi neredeyse tamamına yaklaşmış. Sıkıntı var. Sosyal donatıların hiçbiri yapılmamış. Okul ve camiyi bu yıl ihaleye çıkardılar. Yedi yıl sonra... Okul ve caminin yeri en az beş kere değişti. Karapınar birinci etap için yapılan okul Erenköy sınırlarında. Böyle bir mantık içinde ben yeni bir proje yaparken pazarlık etmeyeyim mi TOKİ ile? Yani 'Bunu buraya, bunu buraya yapacaksınız' demeyeyim mi? Vatandaşın hakkını savunmak benim görevim. Baştan TOKİ'nin başarısız olduğu söyledim, doğru işte bugün ortada. Vadişehir, Ihlamurkent nasıl yapıldı, gidin insanlara sorun. Ben şuanda bahçelerini düzenlemek zorunda kalıyorum. Yollarını yapmak zorunda kalıyorum. Oralarda da sosyal donatılar, ticaret alanları yok, inşaat kalitesinde bozukluk var. Kaç yıl oldu yönetim sorununu bile çözemediler. Hala TOKİ'nin şirketleriyle yönetilen siteler var. Bunların aidatları çok yüksek çıkıyor.  

 
Her yer belli olmalı
 
Şimdi bunları eleştirmeyecek miyiz? Biz siyasetçiyiz. Ben belediye başkanıyım ama siyasetçiyim. TOKİ ile ilgili düşüncelerimi her yerde anlatıyorum, bundan rahatsız oluyorlar. Buna rağmen 'Gelin birlikte çalışalım diye' gittim TOKİ'ye... Eleştirmek ayrı bir şey, birlikte çalışmak ayrı bir şey. Birlikte çalışırken eski yönetimin düştüğü hataya düşmek istemiyorum. Her yer belli olmalı. TOKİ bana pazar yerinin ne zaman yapılacağını söylemelidir. Kültür merkezinin nereye yapılacağını söylemelidir. İkinci etap için 2012'de Odunpazarı Belediyesi ve TOKİ bir protokol imzalamış. Ama burada 'yapalım derken' belediyenin hiçbir payı, katkısı yok. Belediye TOKİ'nin işini kolaylaştıran kişi. Biz de ‘devlette devamlılık esastır’ diye eleştirmemize rağmen, yanlış yapacağını bilmemize rağmen o protokole kendimizi bağlı hissettik. Onların istediği gibi plan, proje yaptık. 1000 haneyi ilgilendiren bir alan.

 
“Bir formül bulalım” dedik
 
TOKİ 'Karapınar ve Huzur'u bırakalım, Erenköy'ü yapalım' diyor. Niçin? Çünkü orada satmak kolay,  para kazanmak kolay. Sosyal donatıları yapmadan Erenköy'ü yaparsanız para kazanırsınız. Yaparsanız az kazanırsınız. Sorun bu. Biz Odunpazarı Belediyesi'nin yapması gereken her şeyi yaptık, teslim ettik. Defalarca görüştük, mutabık kaldık. TOKİ yöneticileri de 'Bu plan doğrudur, uygundur, para kazanılır' dedi. Ve TOKİ'nin üst yönetimine öyle gitti. Eylül gibiydi... İş uzayınca biz 'Ne oluyor?' dedik ve görüşmek istedik. Randevularımıza yanıt alamadık. Ve sonuçta bir yazı yazdık. Yazıda 'Bu sürüncemede kaldı. Bizle görüşmüyorsunuz, randevu taleplerimizi dikkate almıyorsunuz, o zaman biz yokuz bu işte' dedik. “Bir formül bulalım” dedik. Protokolü fesh etme hakkımız yok. Ederse TOKİ edecek. O yazımızı alınca 'Bir toplantı yapalım' dediler. Gittik, oturduk, konuştuk. TOKİ Başkanı bu şartlar altında burayı yapamayacağını söyledi. Biz de o zaman “Ya yetkinizi bize devredin. O yasadan kaynaklanan hakları kullanalım. Dönüşüm öyle yapılır” dedik. Olmaz dediler... “Planlama yetkinizi bize devredin” deyince “Düşünelim” dediler. Ya da temelli çekilin belediyelere geri dönsün imar hak ve yetkileri. Şuanda bize herhangi bir cevap vermediler. Bu dediklerimizi Ocak ayında yazılı olarak resmen gönderdik.

 
Hiçbir yetkimiz yok
 
TOKİ'nin kararını bekliyoruz. Bize 'sen karışma da' diyebilir. Çünkü bizim hiçbir yetkimiz yok. Yasal olarak yekti onun. Eğer Dündar Bey Eskişehir'i çok düşünüyorsa, bu işleri çok iyi yapacağını düşünüyorsa; TOKİ bize “Siz karışmayın kardeşim, biz yaparız bunu” desin. Biz vatandaşla yüz yüze gelmekten kurtulalım. Vatandaş bizi sokakta gördüğü zaman çevirip soruyor. “Ne oldu?” diye... Biz “TOKİ'de” diyoruz. TOKİ'yi arıyorlar bu sefer. TOKİ de “Odunpazarı Belediyesi yapmadı” diyor. Şimdi ben haklılığımı nasıl ispat edeceğim? Burada yapılacak iş çok nettir. TOKİ üzerine düşeni yapmamıştır. Nitekim birinci etapta daha yapılacak konutlar var, otel var, AVM var. Bunlar nerede? Bunları da yapmadı.

 
Siyaset yapacak adam yapsın
 
Eğer AK Partili Meclis üyeleri bize olumlu yaklaşırsa dönüşür, neden dönüşmesin? Bize yetki geçerse önce Büyükşehir Meclisi'nden 1/5000'lik planlar geçecek. Sonra 1000'lik planlar yapılacak. Büyükşehir Meclisi'nde yetki bunlarda. İşte Sanayi'de yaşadık, “Biz karışmıyoruz” diyorlar. “Git Ankara'dan birini bul” diyorlar. Burada iş yaptırmama noktasında olanlar biz değiliz. Oradaki vatandaşın zarar etmesine ben daha fazla sessiz kalamam. Hiç kimseye bir yazı imzalatmadım, böyle bir şey nereden uyduruldu bilmiyorum. Kâğıt dağıtıyorum, evet... “Zararınız varsa TOKİ'ye ihtarname çekin” diyorum. TOKİ bu işin ciddiyetini nasıl anlayacak? Vatandaşın evi çatlamış, “Çek fotoğrafını gönder” diyorum. Orada anket yaptırıyorum. Beklenti nedir, öğrenmeye çalışıyorum. Top şuanda siyasetçide. Madem ben belediyeciyim siyaset yapamayacağım, siyaset yapacak adam yapsın.
 
NOT: Röportajın devamı yarın