AK Parti pek hazır görünmüyor

Bir aksilik olmazsa üç dört ay sonra çok önemli bir referandum olacak. Adına ister ‘başkanlık’ ister ‘cumhurbaşkanlığı’ sistemi deyin…
İster ‘sistem’ değişikliği ister ‘rejim’ değişikliği deyin…
İster ‘tek adamlık’ getirecek ister ‘koalisyon dönemi bitecek, istikrar gelecek’ deyin…
Kim hangi açıdan ele alırsa alsın çok önemli bir referandum olacağı kesin. Getirdiği ‘değişiklikler’ bir yana ‘sonuçları’ itibariyle de ‘kritik’ bir halk oylaması olacak.
Sandıktan ‘evet’ çıkarsa bazı sonuçları olacak. Kimine göre ‘fiili durum’ yasal hale gelecek.
Seçmen ‘hayır’ derse başta AK Parti iktidarı olmak üzere pek çok şey sorgulanacak. Referandumun hemen akabinde ‘erken seçim’ söylemleri gündeme gelebilir. Oradan başka sonuçlar çıkabilir…
Sonuç ‘hayır’ çıkarsa çok çeşitli senaryolar yazılabilir. Tuğrul Türkeş’in “Yüzde 49,5 seçimi kazandırır, referandumu kaybettirir” cümlesi konuyu özetleyen çarpıcı bir ‘tespit’ oldu.
Sonuç olarak çok önemli referanduma gidiyoruz.
Şimdi biraz da ‘tarafların’ ne durumda olduğuna, neler yaptığına bakalım.
Hayır cephesinin başını çekecek CHP, tüm birimleriyle kampanyaya hazır. Hatta çoktan yola çıktılar. Buldukları her fırsatta ‘hayır’ için çalışıyorlar. Henüz karar vermemiş seçmeni etkilemeye çalışıyorlar.
CHP’li Kazım Kurt, önümüzdeki süreçte ‘parti içi meselelere’ bile ara vereceğini açıkladı. Kurt’un referandumu ne kadar ciddiye aldığını ES TV’deki yayında da gördüm. CHP’lilerin referandum çalışması için ‘geçici ateşkes’ yapacakları da gelen duyumlar arasında…
Hayır cephesinden Saadet Partisi de titiz bir çalışma hazırlamış büyük ihtimalle ‘adam adama’ markaj yapmaya hazırlanıyor.
Bazı MHP’liler de hayır için ‘derinden’ çalışma yürütüyor. Kimileri de açıktan ‘hayır’ diyor.
Peki, referandumun sonucundan en çok etkilenecek AK Parti’de durum ne?
İktidar partisinde çok net bir şekilde ‘dağınıklık ve isteksizlik’ gözleniyor. Bir süredir kulislerde konuşulan gerginliklerin ‘küslüğe’ dönüştüğü ifade ediliyor.
Bazı rahatsızlıklar ‘elle tutulur’ hale gelmiş. Yine bazı sıkıntılar ‘gözle görülür’ hale gelmiş.
Partinin önde gelen isimlerinin ‘2019 temelli’ ayrı ayrı hesaplar içinde olduğu görülüyor. Şimdiden belediye başkanlıklarını, milletvekilliklerini ‘kapatan’ isimler duyuyoruz. Tüm ‘hesap kitap işleri’ üst düzey partilileri bir araya gelemez hale getirmiş.
İlgili kişilerin sosyal medya hesaplarına bakıldığında AK Parti’nin mevcut durumu daha iyi görülebilir.
Kısacası iktidar partisinin gündeminde ‘referandum’ değil, 2019 hayalleri var!
Birlik ve beraberlik içinde olmayan bir partinin yürüteceği referandum çalışması ne derece başarılı olur, bunu ilk olarak partiyi temsil edenlere sormak lazım.
AK Parti’nin önde gelenleri bir an önce ‘kişisel çıkar, kapris ve hesapları’ bir kenara bırakıp ‘referandumu’ gündemlerine almalı. Referandum “sadece Erdoğan’ın” değil bugünlerde ‘gönülsüz ve memnuniyetsiz mehrime’ gibi gezinen AK Partili yöneticilerin de kaderini etkileyecek.