AK Partililer 'Bal Arısı' gibi çalışıyor

Bir haftadan beri nereye gitsem karşıma hep AK Partililer çıkıyor…
Geçtiğimiz Pazartesi günü bir alış veriş merkezine girdim…
Marketin içi gençlerle doluydu…
Ellerindeki “evet” broşürlerini market içerisinde alış veriş yapanlara veriyorlardı…
“ Aldıkları broşürleri acaba buruşturup çöpe mi atacak, yoksa okuyarak cebine mi koyacaklar?” diye insanları durdum ve izledim…
Okuyanlar da vardı, okumadan ceplerine koyanlarda…
Salı günü Hamamyolu Caddesinde bir pasajın içerisindeki esnaf arkadaşıma ziyarete gittim…
Bu kez AK Parti Odunpazarı Kadın Kolları Başkanı ve Yönetim Kurulu Üyeleri, pasajın içerisindeki esnafların kapısını tek tek çalarak “evet” broşürü dağıtıyorlardı…
Yalnızca ellerindeki broşürleri verip çıkmıyorlar…
“Müsadenizle iki dakikanızı almak istiyoruz” diyerek hiç zaman kaybetmeden, iki dakika içerisinde neden “evet” demeleri hakkında bilgi veriyorlar…
Aynı gün bu kez Atatürk Bulvarında AK Parti Odunpazarı İlçe Başkanı Volkan Doğan ile Yönetim Kurulu üyeleri ile de karşılaştım…
Bulvar üzerindeki işyerlerine tek tek girerek broşür dağıtıyorlardı…
Volkan Doğan’da tıpkı Odunpazarı Kadın Kolları Başkan ve Yönetim Kurulu üyeleri gibi, 16 Nisan’da “evet” verilmesi için nedenlerini sıralıyordu... 
Çarşamba günü AK Parti Eskişehir Milletvekili Emine Nur Günay ile burun buruna geldik…
Sözleşsek dakikası dakikasına, hatta saniyesi saniyesine denk gelmez…
Adalardaki bir kafe de sivil toplum örgütünün yöneticisi arkadaşlarla buluşmak üzere sözleşmiştik..
Ben kafenin kapısından içeri girdiğimde Emine Hanım çıkıyordu…
Kapıda selamlaştık…
“Hocam kolay gelsin. Çalışmalar nasıl gidiyor, sandıktan ne çıkacak” diye sordum?
“Gayet güzel gidiyor. Her kapıyı çalışıyoruz. İnsanlar bizi nazik bir şekilde karşılıyor. Bugüne kadar nahoş bir olayla karşılaşmadık. Belli bir kesim, yeni cumhurbaşkanlığı sistemi ile alakalı tek adamcılık sistemi gibi bir algı yaratmaya çalışıyor. Yasama ve yürütmenin birbirinden ayrıldığı bu sistemde tam tersi, güçler ayrılığı ilkesi benimsenmiş durumda. Bunun yanında yürütmenin hızlanması, ülkemize güç katacak, milletimizin refah seviyesini artıracak adımların daha hızlı atılabilmesini sağlayacak. İşte bunu anlatıyorum. Ben anlattıktan sonra daha önce kapılarını çalanların kendilerine farklı anlattıklarını, doğruyu anlattığımda öğrenmiş olduklarını söylüyorlar. İnsanlarımız doğruyu öğrendikçe sandıktan çıkacak ‘evet’ oyları da giderek artıyor. 16 Nisan gecesi sandıktan ‘evet’ çıkacak. Bir oran vermek doğru olmaz” dedi…
Perşembe günü Espark’tan çıktım, tramvay durağına doğru giderken AK Parti Tepebaşı İlçe Başkanı İbrahim Yılmaz Kaynarca ve Yönetimindeki 4-5 arkadaşını esnaf ziyaretleri yaparken gördüm…
Yanlarına gittim.
“İbrahim Başkan kolay gelsin. ‘Durmak yol yola devam’ diyenler boşuna söylememiş. 4 günden beri nereye gitsem AK Partililerle karşılaşıyorum. Karınca gibi çalışıyorsunuz” dedim…
Yönetim Kurulu üyelerinden birisi,”Bal arısı gibi çalışıyoruz. Yaptığımız ziyaretlerden bal özü dağıtıyoruz” dedi…
İbrahim Yılmaz Kaynarca da şunları ekledi:
“Seçmenler 16 Nisan günü verdiğimiz bal özlerini bal peteği olan sandığa atacaklar. Diğerleri Ağustos Böceği gibi şarkı söylüyor. Onlar şarkı söylemeye devam etsinler. Biz halkımıza yeni cumhurbaşkanlığı hükümet sistemini anlatıyoruz. Hatta ellerine daha broşür vererek detayların burada yazdığını söylüyoruz.”
Sonuç olarak AK Partililer gerçekten “cırcır böceği” gibi şarkı söylemeyi değil, İl Başkanı, Milletvekilleri, İlçe Başkanları, Kadın ve Gençlik Kolları da karınca gibi, bal arısı gibi çalışarak sandığa “evet” taşıyorlar…
Peki, ya CHP’liler?
Onlar ne yapıyor?
Herhalde Muharrem İnce ve Genel Başkanları Kemal Kılıçdaroğlu’nu Eskişehir Merkezinde konuşturmamak için ellerinden gelen neyse yapmaya çalışıyorlar…
“Hayır Platformu” üyeleri kadar çalışsalar belki kimse eleştirmeyecek…
“Hayır Platformu” CHP’den daha fazla çalışıyor, onlardan daha fazla dolaşıp insanları ikna etmeye çalışıyorlar…
 
 
*-******
 
Bari sahayı kapatsaydınız!
 
Profesyonel Futbol Disiplin Kurulu  23.03.2017 tarih ve 64 sayılı toplantısında Eskişehirspor'a ceza yağdırmış…
Verilen ceza çok ağır…
Eskişehirsporlu taraftarlar bu cezayı kesinlikle ama kesinlikle hak etmediler…
Profesyonel Futbol Disiplin Kurulu’nun kararı şöyle:
"19.03.2017 tarihinde oynanan Eskişehirspor – Göztepe A.Ş. TFF 1. Lig müsabakasında, taraftarlarının neden olduğu çirkin ve kötü tezahürat nedeniyle ve bu eylemin aynı sezon içinde ev sahibi kulüp olduğu müsabakada ilk kez gerçekleştirilmesinden dolayı İHTAR CEZASI ile cezalandırılmasına. Futbol Disiplin Talimatı'nın 53/3. Ve 53/4. Maddesi uyarınca çirkin ve kötü tezahüratta bulunan Maraton Doğu Alt 120, 121, 122, 123, 124, 125, 126, 127, 128 Maraton Doğu Üst 226, 227, 228, 229 bloklara giriş yapan seyircilerin elektronik bilet kapsamındaki kartlarının bloke edilmesi suretiyle bir sonraki ev sahibi müsabakaya girişlerinin engellenmesine. Aynı müsabakada Eskişehirspor Kulübünün, taraftarlarının neden olduğu saha olayları nedeniyle takdiren 15.000 TL para cezası ile cezalandırılmasına karar verildi."
Eskişehirsporlu taraftarlar Göztepe maçında kötü tezahüratta bulunmadı…
Göztepe taraftarları tahrik etmeye çalışsa da bu tahrike gelmedi.
Sadece ve sadece son aylarda başta İstanbul’da olmak üzere Türkiye’nin çeşitli şehirlerindeki stadyumlarda olduğu gibi bir grup taraftar “İzmir Marşı”nı söyledi…
İzmir Marşını söylemek yasaksa, bu maçtan önce anons edilmeli…
Sadece bir grup taraftar İzmir Marşını söyledi diye Göztepe maçında sayıları yaklaşık 7-8 bin olan Maraton Tribünündeki tüm taraftarlara ceza vermek doğru değil…
 TFF Futbol Disiplin Kurulu oldu olacak bari stadyumu tamamen kapatsaydı…
Şampiyonluğa giden yolda güçlü ve emin adımlarla ilerleyen bir Anadolu takımına verilen bu ağır ceza bence vicdanları kanatacak cinsten…
Gücünüz yetiyorsa Beşiktaş’ın her maçında hem de nerede ise stadyuma gelen taraftarların tamamı İzmir Marşını söylüyor…
Beşiktaş Vodafone Arena Stadyumunda “İzmir Marşını” söyleyen taraftarlara da aynı cezayı kesinde adaletinizi görelim…