Özel Bir Gün Bekleyen Çiftler Nikah İçin 24 Nisan … Eskişehir'in üstüne çöktü: Havanın değişimi böyle … Eskişehir'de korkutan kaza: 100 metre sonra yola d… İnternetten saat alınır mı? İşte cevabı... Sağlıkspor ilk galibiyetini aldı Eskişehirspor’da sağ bek ona emanetti! TFF 3. Lig’deki temsilcimizin Play-Off’ta rakibi K… Eskişehirspor’un rakibi 7’nci sırada Eskişehirspor’un genç futbolcusu forma giyemedi Eskişehir'in açık hava müzesi: Frig Vadisi'ne bir … Çocuklara akülü ve aküsüz araçlar ile trafik eğiti… Eskişehir pazarında ilginç sebze: 10 liradan satıy… Eskişehir'de meraklı bekleyiş: Devlet o fiyatı açı… Yapay zeka artık onu da yapıyor: Kalp krizi... Eskişehir'de mali müşavirlerden önemli çağrı: "Bıç… Afyonkarahisar’Da Deprem Tatbikatı Ve Bina Tahliye…

Üye Girişi

Üye Ol

Eskişehir

Alpu

Spor

Gündem

Eskişehir Hava Durumu

Resmi İlanlar

Eskişehir Nöbetçi Eczaneler

Afyon

Bilecik

Eskişehir Gezi Rehberi

Eskişehir Parkları Eskişehir Müzeleri Eskişehir Yemekleri Eskişehir Camileri, Külliyeleri ve Anıtları Eskişehir Alışveriş Merkezleri Eskişehir Restoranları (Yeme İçme) Eskişehir Gece Hayatı

Magazin

DİĞER

Kütahya Ekonomi Eskişehir etkinlik Kültür Sanat Dünya Sağlık Teknoloji Eğitim Röportaj Biyografi Eskişehir Siyasetçileri Yaşam Ramazan

Eskişehir Videoları Foto Galeri Yazarlar Eskişehir İş İlanları Seri İlanlar İletişim

24.04.2024 - Çarşamba

Soner Yüksel

Tüm Yazıları Diğer Yazarlar

Alpay bu işin altından kalkar

2 Eylül 2016 09:16

Eskişehirspor’un teknik direktörü olarak birkaç aydır tanıyoruz kendisini. Futbolculuktan gelen harika bir kariyer, mücadeleci bir yapı ve teknik adam olarak başarmak istediği, ispat etmek istediği bir hedef olduğunu biliyoruz. Yakın zamana kadar bildiklerimiz bununla sınırlı.
Bugüne kadar bize en çok sorulan sorulardan biri de Alpay oldu. Alpay bu işin altından kalkar mı? Acemi kalmaz mı? Böylesi yıldızları oynatabilir mi?
Açıkçası bu sorular bizler için de yeni yeni cevap bulan sorular. Ancak şunu söyleyebilirim ki soruların cevapları olumsuz değil olumlu bir seyir ile ilerliyor.
Alpay hoca ile konuştukça, o da kafasındakileri çok net, gevelemeden, politik davranmadan açık açık paylaştıkça görüyor ve anlıyoruz ki Alpay bu işin altından kalkar. Hatta Alpay hocanın ilk deneyimi olması bizim için dezavantaj değil ciddi bir avantaja bile dönüşür. Çünkü şunu biliyoruz ki Alpay başarmak istiyor, mücadele etmeyi seviyor ve bugüne kadar çok istediği hedeflere ulaşabilmiş bir isim. Bu konuda da, elindeki hamur ile bu hedeften sapacağını ve yarım bırakacağını düşünmüyorum. Üstelik uzunca süreden bu yana, bu ligi ve futbolcuları sürekli takip eden, analiz eden yani işe sanıldığı kadar uzak ve yabancı bir isim değil.
Ama ben hepsini geçtim, ‘Alpay bu işin altından kalkar’ dememdeki en önemli 2 etken, çok daha başka. Birincisi; arkasında henüz taraftarımız yer alamasa bile maç içinde hırsı ile kendine ait çizgileri ihlal edip, zaman zaman sahaya bile girecek kadar oyunu yaşayan bir teknik adam. İkincisi; “Ben hata yaptım” demeyi bilecek kadar olgun ve sorumluluk sahibi. Malumunuz öz eleştiriden yoksun çok deneyimli isimleri de gören bizler, öz eleştiri yapabilen insanların daha çok başarılı olduğunu da tatbik etmiştik. Bu sebeplerden ötürü içim rahat, güvenim tam ve geleceğe dair umutlarım çok yüksek. Alpay Özalan bu işin altından kalkar ve bunu yakın zamanda biraz da sabırla çok net göreceğiz.

Durun, siz kardeşsiniz!
Aşağı yukarı aynı evin çocukları, aynı apartmanın sakinleri, aynı sokağın insanları arasında yaşanan ayrılıklar diğer ayrılıklardan daha dikkat çekiyor.
Hele ki birlikteliğin üst düzey olduğu dönemlerde, hele ki 30 Ağustos gibi son derece önemli bir tarihin yıl dönümünde yaşananlar göze çok hoş gelmiyor.
Eskişehir’de 30 Ağustos tarihinde gerçekleşen ve biri gündüz saatlerinde, biri akşam saatlerinde yapılan, birinin CHP tarafından diğerinin STK’larca tertip edildiği yürüyüşlerden bahsediyorum.
Evet, belki bu bardağın dolu tarafından bakanlar için bir zenginlik, özgür irade, biattan uzak bir kültürün yansıması olarak olumlanabilir.
Ancak henüz bardağın dolu tarafından bakamadığımız için bu yürüyüşlerin bir, beraber ve ayrışmadan yapılabilmesi gerektiğini düşünüyoruz. İnsan “Durun, siz kardeşsiniz” diyecek oluyor bir an ama sonra “Ne desek boş” deyip kenara çekiliyor.
Üstelik sosyal demokrat apartmanda oturanların, sadece bu yürüyüş değil 1 Mayıs da dahil alışkanlık haline gelen bu ayrışmalarının, mücadeleyi dışarıdan çok içeride yaptıklarına delalet olduğunu düşünmek de gayet olası değil mi?