Alpay Öcünüalan!

Şinasi Kula yazdı

16 Şubat 2017 09:55
A
a
Sütiş Eskişehir
Merak etmeyin, telaşlanmayın, sakin olun!
Soyadını yanlış yazmadım, özellikle yazdım saygın okurlar.
Sizin de anladığınız gibi daha düne kadar Eskişehirspor’da el üstünde tutulan, bu köklü takım sayesinde aylardır ülke gündeminde kalabilen daha yolun başında bir teknik direktörden; Alpay Özalan’dan bahsediyorum
 
Soyadını özellikle farklı yazdım. Çünkü öcünü almak adına, sırf intikam duygusunu kusmak adına gerçekle hiç de ilgisi olmayan bir açıklama yapmayı yakıştırdı kendine. Buna açıklama denmez aslında, giderayak çamur atmak deyimini kullanırsak daha da yerinde olur…
 
Ne diyor açıklamasında çiçeği burnunda teknik direktör?
“Gitme nedenim belli, siyasi düşüncelerimden dolayı gönderildim.”
İnan hiç yakışmadı; o cüsseli kalıbına, Kadir İnanır bakışlarına, medya aracılığı ile işine gelmeyenlere çakışlarına hiç yakışmadı. Siyasi düşüncelerinden dolayı gönderildiğini iddia eden Alpay’ın açıklaması şöyle: Doğrudur, kulübümüzle yollarımızı ayırdık. Ancak özellikle sosyal medyada, yazılı medyada, görsel medyada söylendiği gibi, daha doğrusu öyle bir algı operasyonu oluşturulduğu gibi benim kesinlikle sportif bir başarısızlığımdan dolayı buradan ayrıldığım söz konusu değildir. Özellikle kendi sahamızda oynamış olduğumuz son maç Manisa maçından önce lider olan bir takımın hocası sportif başarısızlıktan dolayı kulübüyle ayrıldığı konuşmaları ya da bu şekilde algılanmasının çok doğru olduğuna inanmıyorum. Biliyorsunuz ülkemiz bir referandum sürecinden geçiyor. Herkes demokratik hakkını bir birey olarak düşüncelerini, fikirlerini söylüyor. Biz de söyledik. Buraya gelirken de bizim safımız belliydi. Bizim burada olduğumuz süre içerisinde de bizim safımız belliydi, referandumda da safımız belli, buradan gittikten sonra da bizim safımız bellidir. Bizim dik duruşumuz budur…
Güzel, dik duruşunun nedenini ve gereğini yaptığını anladık!
Peki, şu talihsiz açıklamana ne diyeceksin: Biliyorsunuz bir Göztepe karşılaşmamız var. Orada da benim için yanlış bir algı operasyonu var. Hala oradan takımı sahadan çekerek 6 puanımızdan olduğu yönünde. Şunu bir defa kesinlikle bilin. Ben Sayın Başkanımız Halil Ünal'ın talimatı olmadan ne öyle bir yetkiye sahibim, ne böyle bir iradeye sahibim, ne de böyle bir şey yaparım. Kesinlikle başkanımızın talimatıdır. Bizde onu yerine getirdik. Tabi ki ihale bize kaldı.
Hala da bu konuşuluyor…
 
Alpay kardeşim? Özrü mazeretinden büyük diye bir deyim vardır bilirsin. Peki, onun fıkrasını da bilir misin? Bilmiyorsan bir şekilde bilenlere sorarsın, sana anlatıverirler…
Rüştünü kanıtlamış teknik direktör saha içerisinde (oyun anında) değil kulüp başkanından, ülkeyi yönetenlerden dahi icazet almaz. Bana sakın bekara karı boşamak kolaydır örneğini vermeyesin. 25 yılının beden eğitimi öğretmeni olarak dolu dolu yaşamış, on beş yıldır yazılı ve görsel medyada inançlarından zerre kadar taviz vermemiş bir insan olarak bir kez daha yineliyorum sözümü; rüştünü kanıtlamış teknik direktör saha içerisinde değil kulüp başkanından ülkeyi yönetenlerden dahi icazet almaz!
 
Kendi ağzınla maalesef bir gerçeği itirafındır bu yaptığın sadece.
O gerçeğin de ne olduğunu yazımızı okuyan herkes bilmektedir.
Eğer Kulüp başkanı maç esnasında değişecek oyuncuların seçimine kadar ağırlığını koyuyorsa, takımın sahadan çekilip çekilmeyeceğine uzaktan kumanda karar veriyorsa, sen de bu çaresizliğini farkında olmaksızın ayan beyan açıklayabiliyorsan her şey ortadadır aslında. Demezler mi adama; senin teknik direktör olarak görevin nedir?
“Siyasi düşüncelerimden dolayı gönderildim” deyip kestirip attırman hiç ama hiç karşılık bulmayacak kamuoyundan inan. Çünkü samimi değil, çünkü kendi sahanda 5 tane golü tokat gibi yerleştirmiş çekmiş gitmiş Manisa’ya elin oğlu; böyle bir gerçek var…
 
Spor yazarlarının açıklamalarından anladık ki; her türlü sorumluluğu takım kaptanı Erkan Zengin’e havale eden bir rahatlığın var. Murat Dağtekin kardeşimin programını izleyenler, oradaki konuşmaları duyanlar tanıktır bu sözlerime. Yani insanlar, yani yönetim geç de olsa şunu (bir teknik direktörün etkin ve yetkinliği) konusunda doğru kararı aldı kanımca. Lider olma, bilgisini pratiğe yansıtma becerisi, ekip hâkimiyeti, sözüne itaat gibi aklına gelen onlarca liderlik özelliğin yeterli gelmemiş olabilir mi? Herkesin siyasi görüşüne saygı duyulmalı elbet bunu mertçe söylüyorum. Lakin sen de mertçe söylemek durumundasın ki; hayır oyu kullanacağını bildiğin oyuncuna karşı tavrın demokratça mıdır, saygı ve sevgi kuralları ona da geçerli midir? Hayatın realitesine baktığında Türkiye genelinde de böyle midir “hayır”cılara yaklaşım? Eskişehirspor seyircisini de yönetimi de kutluyorum yazımın sonunda. Yolladıkları için değil;  giderayak yaptığı karalama kampanyasına rağmen onu centilmence uğurlayıp, aleyhinde kötü tek kelam etmedikleri için. Yakışır Eskişehir’ime…
SİZİN SESİNİZ
Es TV’nin başarısı…
 
Kent Ozanı, Günaydın Eskişehir, İkindi Çayı, Sabah Kahvesi
Sekizinci Gün, Anadolu’dan Kente Bakış, Sanat Güncesi, Ekstra Gündem…
 
Bu programlar aklıma bir çırpıda geliverenlerdir. Kolay değil tam altı yıl, kesintisiz altı yıl. Yaz tatili demeden, kar kış demeden fasılasız biçimde sürdürmüşüm bu programları. Birkaç tanesi hariç hemen hepsi de yapımcılığını- sunuculuğunu bizzat yaptıklarım! Yerel diye tanımlanan bir kanalın, ES TV’mizin Türkiye genelinde sesini duyurması tesadüf olmadı saygın okurlar. Bir ayda ya da minicik bir zaman diliminde de olmadı asla. Sabırla, ilmik ilmik emekle, inançla oldu tüm bunlar. Düşünsenize internetten izlesin insanlar diye yılmadan duyurular paylaşımlar yaptık her olanağımızı kullanarak. İsviçre’ Almanya, Hollanda’sına dek gurbetteki insanlarımızı ES TV adını aşina ettik. Uyduya geçtiğimizde performansımız ve inancımız da çelik gibiydi. D-Smart ile birlikte şahlandık adeta. Ve duydum ki Soner Yüksel kardeşimden ES TV en çok izlenen 1000 kanal içerisinde 51. Sırada yer almış…
Tesadüf olduğunu düşüneniniz var mı içinizde? Bunun tesadüfî bir şans olduğunu vurgulayacak olanınız var mı? Sanmıyorum, gönül gözü açık insanların böyle bir gaf yapacaklarını sanmıyorum! Kamera ardındaki kardeşlerimle başlayayım bu başarının isimlerini saymaya. Kamerayı 40 derece sıcak-eksi on derece soğuk demeden sırtında taşıyanlara (Hakan, Engin, Mustafa, Ersin, İlker, Mert)...
Rejidekileri unutmak olası mı? Kalbimizde hala sevgisi olan Gökhan Günser, Ufuk Azbay kardeşlerim başta olmak üzere Hüseyin, Orçun, Furkan, Özkan…
Magazin ve Halkın Gündemi programından sevgili Emine ve Anıl…
Köşe Bucak programı ile sevgili Tevfik Eriş…
Spor programları; sevgili Murat Dağtekin, Osman Cemoğlu, Ahmet Deniz Canoruç, Aytaç Ersoy, …
Soruyorum; Murat Taşkın, Cihan Yıldırım…
Aşureye tat veren ve Türkiye’nin 1000 kanalı içerisinde 51. Sıraya taşıyan bu insanların emekleri unutulmasın diye deklare ediyorum bu yazımda. Soner Yüksel seni söylememe gerek bile yok kardeşim. Takımın kaptanı olarak genç yaşında en güzel örneklemeyi yaptın, alnından öpüyorum seni de…
Ercan Kardeşler Kuyumculuk
1000
icon
metin türk 16 Şubat 2017 13:59

Ne bileyim sanki siz de ona evet diyeceği için nefretinizi kusmuşsunuz gibi geldi bana. Yanılıyor muyum?

3 1 Cevap Yaz
yılmaz yaşar 16 Şubat 2017 13:02

şinasi hocam duygularımıza tercüman olmuşsunuz teşekkürler.

2 3 Cevap Yaz
Bu Eskişehir haberi ilginizi çekebilir! İlginç Eskişehir haberi