Bakıma muhtaç özürlü maaşı deyip geçmeyin…

Tufan Çakır yazdı

9 Mayıs 2016 09:00
A
a
Sütiş Eskişehir
Toplumumuzda çok derin bir yara olan, bakmakla yükümlü olan ailelerde bile sorunlar yaşatan bu sosyal yaraya parmak basmak istedik. Başlığa özellikle ‘bakıma muhtaç maaşı’ dedik. Ama böyle bir maaş kanunen yok. Esasen bu paralar sadece bakıma muhtaç ve geliri düşük olan özürlülerin bakımlarının yapılması için ödenen bir ücrettir. Her özürlüye bağlanan bir maaş değildir. Ayrıca her ne kadar bakım “maaşı/aylığı” dense de bu özürlünün yaşadığı hanedeki gelir düşük olduğu için, özürlünün bakımının yapılabilmesi için verilen yardımdır. Bu kısa yanlış anlamayı açıkladıktan sonra; evde bakıma muhtaç özürlülerin bu ücreti alması için gerekli şartları bir sıralayalım isterseniz.
Başlıca 3 şart aranmaktadır:
1.    Ağır engelli olduğunu belirten sağlık kurulu raporu
2.    Bakıma muhtaçlık kriterinin olması
3.    Gelir kriterlerinin uygun olması
Şimdi bu şartları biraz açalım:
1. Tam teşekküllü bir hastanenin sağlık kurulu tarafından düzenlenmiş engel oranının en az %50 olan ve “ağır engelli” bölümünde “evet” yazan rapor gerekmektedir. Ağır engelli, günlük hayatını başkasının yardımı olmadan devam edemeyeceğine sağlık kurulu tarafından karar verilen kişileri belirtir.
Küçük çocuklar zaten başkasının yardımına muhtaç oldukları için yaşıtlarına göre gerilik ancak yaşları ilerledikçe net olarak kendini göstermektedir, erken yaşta alınan sağlık kurulu raporlarında engel oranının tespitinde zorluk yaşanabiliyor. Bu sebepten de genelde küçük çocukların raporları süresiz değil de 1 ve ya 2 senelik veriliyor ve ağır engelli ibaresi de genelde işaretlenmiyor.
2. Bakıma muhtaç özürlü, yeme, içme, tuvalet, banyo gibi her türlü ihtiyaçlarını tek başına yerine getirmekte zorlanan ya da hiç yerine getiremeyen ve hayatını devam ettirmek için sürekli başkasının yardımına ve bakımına ihtiyaç duyan kişidir.
3.Gelir kriteri: Özürlünün bulunduğu hanedeki tüm yaşayanların kişi başı geliri, net asgari ücretin 2/3′ünü geçmemesi gerekmektedir, bu tutar 2016 yılının 1. yarısı için yaklaşık 866. TL’dir. Kişi başı gelirin tespiti için özürlünün bulunduğu, hanede sürekli ikamet eden kişilerin her ne ad altında olursa olsun gelirleri toplanır ve hanede yaşayan kişi sayısına bölünür.
Ancak bakmakla yükümlü olmadığı özürlüye bakanlar için, mesela özürlü kardeşine bakanlar için hanedeki tüm gelir dikkate alınmaz. Sadece engellinin kendisine ait gelirlerin net asgari ücretin 2/3′ü geçmemesi gerekmektedir.
Bu üç şartı uygunsa evde bakım parası için ikamet ettiğiniz yerde varsa Aile ve Sosyal Politikalar İlçe Müdürlüğü’ne yoksa İl Müdürlüğü’ne özürlünün yakını tarafından müracaat edilir, özürlünün kendisinin gitmesine/götürülmesine gerek yoktur.
Buraya kadar gene pek sorun görülmüyor ama uygulamada o kadar çok mağduriyetler var ki; dilimiz döndüğünce ve kalemimiz yazdığınca birkaç mağduriyeti burada belirtmek isterim.
Birinci ailemizin dört kişiden oluştuğunu varsayalım ve yukarıdaki kıstaslara da uydukları için özürlü maaşı aldığını varsayalım. Bu ailedeki yetişkin kızlarının evlenip aileden ayrılması sonucu, geriye kalan 3 kişinin geliri asgari ücretin 2/3 ünü geçiyorsa, özürlü maaşı kesilmektedir. Yani ailedeki kızın evlenmesi, toplam geliri, evlenmeden evvel 4 kişiye paylaştırılırken, evlenip aileden ayrılmasıyla aile 3 kişiye düşmüş ve toplam gelir 3’e bölündüğü için gelir kriterinin üstünde kalarak özürlü maaşının kesilmesi ile sonuçlanmıştır.
Bir başka ailede, anne baba ve özürlü bir yetişkin ile 3 kişi olarak yaşamlarını sürdürürken ve gene yukarıdaki şartları yerine getirdikleri için özürlü ücreti alırken. Aile reisinin maaşına yapılan çok ufak bir maaş artışı sebebiyle örneğin 50 TL’lik maaş artışı, eğer kişi başına düşen ortalama geliri 2/3’sinden daha fazla yapıyorsa bu ailede özürlü ücretini alamayacaktır. Yanı toplam gelirdeki 50 TL’lik bir artış özürlünün ücretinin tamamının kesilmesiyle sonuçlanacaktır. Aile çok daha fazla gelir kaybıyla karşılaşacaktır. 
Bu örnekleri arttırmak mümkün ve mağduriyetler çok fazla. Diyeceğimiz zaten özürlü bakıma muhtaç olan bu kişilerin maaşlarını, engelli raporu olduğu sürece ne olursa olsun, sosyal devlet anlayışı içinde bir ücret ödense ne olur sanki. 
Bu kişilerin ve bakmakla yükümlü olanların yükünü biraz bizler toplum olarak daha fazla üstlensek ne olur sanki.
Madem Avrupa ülkeleriyle ülkemizi kıyaslıyoruz. Hatta dünya ülkeleriyle kendimizi kıyaslıyoruz. Özürlümüze, engellilerimize, şehit ve gazilerimize, yaşlılarımıza, kimsesizlerimize vb. kişilere sahip çıksak, daha fazla imkan tanısak ne olur sanki diyerek yazımı bitiriyorum.
Engelliler ve özürlüler için yaptıklarımızı, aslında kendimiz için yaptığımızı unutmayalım.
Ercan Kardeşler Kuyumculuk
1000
icon

Henüz yorum yapılmadı,
İlk Yorum yapan siz olun...

Bu Eskişehir haberi ilginizi çekebilir! İlginç Eskişehir haberi