Bir şutla iki gol

Eskişehirspor’a yardım meselesi… İktidar partisi takıma ‘kaynak’ buldu. Sorun şimdilik çözüldü. Yönetim ve taraftar iktidar temsilcilerine teşekkür etti. Ancak bazıları teşekkürle yetinmedi, daha fazlasını istedi! Mesela CHP’li belediyelerin tenkit edilmesini arzuladı. Bir şutla iki gol peşine düşüldü. Onlara, itiraz şerhimi koymakla “Yardımı kim yapacak? Elbette iktidardaki parti yapacak. Bugün AK Parti var, o yapıyor. Yarın TKP gelirse o yapar. Bu yardım işini fazla büyütmeyin” diyorum.
 
Naci Hoca isyan noktasına gelmiş
Anadolu Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Naci Gündoğan ile ES TV’de gündemi değerlendirdik. Hoca, üniversitenin parayla anılmasından çok rahatsız. Konuşmasının bir yerinde “Anadolu Üniversitesi dendiğinde insanların gözlerinde dolar işareti belirmesinden çok rahatsızım. Ben sosyal faydamızı, eğitimin kalitesini, öğrencilerimizi, sanatsal faaliyetleri, sportif başarıları konuşmak istiyorum ama iş o tarafa gelmiyor” dedi. Bu aralar Hoca’yı gören paradan, puldan bahsetmesin! Benden söylemesi…
 
Hoca da yalnız mı?
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ‘yalnızlık’ çıkışı üzerine aklıma bir şey takıldı. Yılmaz Büyükerşen de yalnız mı? Dört dönemdir seçilen, yüzde 50 civarında oy alan Büyükerşen yalnız olabilir mi? Hayatının önemli bir kısmını makamlarda geçiren Hoca ‘yalnız olduğumu biliyorum’ diyebilir mi? Çevresinde onca insan varken ‘yalnızlık’ yaşıyor mudur? Yetiştirdiği, elinden tuttuğu, ‘dostum’ dediği kişilerin yapıp ettiklerine bakıp ‘yalnızım’ diyor mudur?
 
2019’un tek ortak tahmini
Tarihi değişmezse yerel seçime yaklaşık iki yıl kaldı. Şimdiden konuşuyoruz. Kim ne yapar, hangi parti nerede iddialı, nereleri alır tahminler yapıyoruz. Herkesin tahmini farklı elbette… Çok değişik tahminler duyuyorum. “Harun Karacan olursa Büyükşehir alınır” diyen de var, “Hoca isterse beşinci dönemi rahat alır” diyen de… “Ahmet Ataç da Büyükşehir’i zorlanmadan alır” diyenler var. Herkesin üzerinde hemfikir olduğu bir tahmin var; Ahmet Ataç Tepebaşı’na aday olursa seçimi çok rahat kazanır. Bu tespit AK Parti’nin Tepebaşı’nda işinin ne kadar zor olduğunu gösteriyor.
 
Aklıma hemen Sanayi Odası geliyor!
Eskişehirspor için kampanya başlatıldı. Taraftar yine destan yazıyor. Millet az demiyor çok demiyor takımına bağışlıyor. Kumbarasını getiren çocuk, günlük kazancını bağışlayan berber, pazar parasını veren teyze… Böyle çok örnek var. Bunları görünce aklıma hemen bizim Sanayi Odası geliyor. 100 (yazıyla yüz) adet bilet alarak Hatıra Bilet Kampanyası’na destek veren Sanayi Odası… İnsanın bir yardım kampanyası da Sanayi Odası için düzenleyesi geliyor…
 
CHP’liler, MHP’liler bozduruyor mu?
Dolar’ın yükselişini durdurmak için kampanya başlatıldı. Bakıyorum sadece AK Partililer ya da partiye yakın isimler Dolar bozduruyor. Diğer partililer Dolar bozduruyor mu? Bu kampanyaya destek oluyor mu? “Bize ne” mi diyorlar yoksa? Amacına ulaşır ulaşmaz orası ayrı ama ‘niyetlerini’ belli etmeleri gerekir. En azından kuru bir açıklamayla destek çağrısı yapabilirler. Şimdi çıkıp birileri ‘Bizde Dolar yok, Doları olan bozdursun’ diyebilir. Velev ki yok… O zaman destek verin kardeşim. Sonuçta ‘milli bir durum’ söz konusu. Öte yandan işin psikolojik boyutu da var. Hadi en azından çağrı yapın… Yapıcı muhalefeti görelim.
 
O öğrenci bulunmalı ve…
Anadolu Üniversitesi’nde okuyan bir öğrencinin BİMER’e şikâyeti hem güldürdü hem düşündürdü. Öğrenci arkadaşımız, pilavdaki pirincin kırık olmasını şikâyet etmiş. Bence bu arkadaş bulunmalı. Ve…

• Kendisine ‘memnuniyetsiz mehrime’ ödülü takdim edilebilir!
• Kal-Der’in konferansında konuşmacı da olabilir.
• Uyuyan bazı partilere ‘etkili muhalefet’ dersi verebilir!
• AK Parti’nin ‘nereden nereye’ konulu sempozyumunda oturum başkanlığı yapabilir.
• TMO’nun çekeceği kamu spotunda rol alabilir.
• Hizmet kalitesini gözler önüne serdiği için AÜ yönetimi ‘teşekkür’ edebilir
• Daha pek çok şey yapabilir. Ama önce bulunması gerekir…

 
“Asgari ücret iki bin olsun” demek
Asgari ücret seçimlerin önemli konularından oluyor. Son seçimde hepten önem kazandı. Kampanyaların ana unsuru oldu. Artıran artına… Bin, iki bin hatta beş bin diyen bile oldu. Politikacılar cephesi böyleydi. Bazı sendikalar da onlardan aşağı kalmıyor. “İki bin lira olsun” diyen sendikacı var. Ya uzun süredir Dubai’de tatil yapıyorlar ya da sürekli ATV izleyip, Sabah gazetesi okuyorlar! Memleketten, piyasalardan hiç haberleri yok belli!