Ahmet Ataç 15 02 2024

Prof.Dr. Alper Çabuk

Buzdağının görünen yüzü

Prof. Dr. Alper Çabuk yazdı

21 Mart 2016 09:00
A
a
Sütiş Eskişehir
Yazılarımı takip edenler bilir, pazartesi günü yayınlanan köşe yazılarımı cumartesi günü akşamı yazarım. O yüzden kimi zaman pazar günü yaşanan çok önemli bir olayı ıskalamış olurum. Tıpkı geçen pazar günü Ankara’mda patlatılan ve 35 kişinin ölümüne neden olan canlı bomba gibi. Buna bugün de İstiklal Caddesi’ndeki canlı bomba eklendi. Herkes üzüntülü, kaygılı. İnsanlar sokağa çıkmaya korkar hale gelecekler yakında. Ülkemizde böyle bir iklimde, geçen hafta içinde AB ile mülteci krizinin çözümünde işbirliği konusunda Türkiye ve AB el sıkıştı. Hayırlı olsun…
 
.......................................
 
Geçen hafta Times gazetesi Avrupa'nın adeta "Babil Kulesi"ne dönüştüğünün, Türkiye ile anlaşmanın bu sorunun çözümünde yara bandı niteliğinde bir çözüm olduğunun, AB'nin göçmen krizine daha kapsamlı bir çözüm bulması gerektiğinin belirtildiği “Babil Kulesi” isimli başyazısında Türkiye ve AB arasındaki bu anlaşmayı ele aldı. Bu yazının şu bölümü oldukça çarpıcı.
“ BM Mülteciler Yüksek Komiserliği'ne bildirdiğine göre, geçtiğimiz yıl içinde savaştan ve ülkelerindeki baskılar nedeniyle, ülkelerinden kaçan 60 milyon kişi ile rekor düzeye çıktı. İklim değişikliklerine bağlı tahminlerin sadece küçük bir kısmı doğru çıksa dahi, ortaya çıkan kuraklık nedeniyle bu sayı önümüzdeki yıllarda artacaktır."
Aynı yazıda Almanya Başbakanı Merkel'in mülteci sorununa bakışı "Eğer Suriye'de barış sağlanırsa, son 5 yılda komşu ülkelere kaçan 4,5 milyon Suriyelinin ülkelerine geri dönerek, yaşadıkları yerleri ve yaşamlarını yeniden inşa etmek konusunda daha iyi bir noktada olur” şeklinde özetlenmiş. Yazıda eğer Suriye'de kısa süre içinde barış sağlanmazsa, ateşkes işlemezse ve IŞİD güçlenirse, Merkel’in bu düşüncesinin realize olamayacağı, göç dalgasının iki katına çıkacağı,  üstelik krizin Suriye ile sınırlı olmadığı, Libya'daki karışıklarının tüm Kuzey Afrika için sıkıntı verici olduğu, Tunus, Cezayir ve Mısır’da da sorunlar olduğu vurgulanıyor ve yakında Akdeniz'de umutsuzca sefere çıkan küçük filoların yeniden ciddi bir sorun olarak ortaya çıkacağı belirtiliyor.
Bana kalırsa sadece bu kadar da değil. Daha önceki yazılarımda belirtmiştim, Suriye’de krizin, iç savaşın başlamasına sebep olan temel konu, 1998 yılından beri süren kuraklığın, sosyo ekonomik etkileri. Sadece savaşın değil, kuraklığın da devam ettiği bu coğrafyada kolay kolay gül bitmez.
Mülteci sorunu ve küresel iklim değişiklikleri birbirleriyle sıkı ilişkili ve bu iki sorun 21. yüzyılın en önemli gündem maddesi. Çünkü yukarıda Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiserliği'ne dayandırılarak vermiş olduğum gibi, sadece geçen yıl içinde ülkelerinden kaçan 60 milyon kişi mülteci durumunda. Bu ülkemizde olan Suriyelilerin sayısının en az 20 katı. Bu mülteci sayısının da yıllar bazında küresel iklim değişiklikleri ve küresel iklim değişikliklerine bağlı afetler, kuraklık, enerji ve gıda üretiminde yaşanacak sıkıntılar gibi sebeplerle giderek artacağı tahmin ediliyor.  Dünyada giderek artan savaşlar, terör gibi sorunların çözümünde en önemli konuların temelinde aslında bu var. Bu aralar çok sık söylendiği gibi, sivrisinekleri avlayarak, sivrisineklerle mücadele edilemez, önemli olan sivrisineklerin üremesine yataklık eden bataklığı kurutmak. Bu bataklığı kurutmanın yolu aslında çok da zor değil. Doğru açıdan bakılırsa, bu gerçek ve çözüm yolu tam karşıda, buzdağının görünmeyen tarafında...
Geçen pazar günü ve bu cumartesi günü Ankara’da ve İstanbul’da yaşanan canlı bomba eylemlerinde yaşamlarını yitirenlere Allah’tan rahmet, yakınlarına sabır dilerim.
Ercan Kardeşler Kuyumculuk
1000
icon

Henüz yorum yapılmadı,
İlk Yorum yapan siz olun...

Bu Eskişehir haberi ilginizi çekebilir! İlginç Eskişehir haberi