Çare Büyükerşen

Seçim ya da seçimler konuşulmaya başlandı. Ortada bir tarih yok ama partiler ve hedefi olan isimler ‘Her an her şey olabilir’ diyerek hazırlık yapıyor.
Peki, Eskişehir’de durumlar nasıl? Kulislerde neler konuşuluyor? Seçimler son yıllarda olduğu gibi AK Parti ve CHP arasında geçecek. Bu iki parti neler yapıyor? Bu partilerin seçilmişleri, önde gelen isimleri neyle meşgul? Muhtemel bir seçime ya da seçimlere hazırlar mı?
Önce AK Parti’ye bakalım. İktidar partisi ‘en rahat’ seçimine gidiyor. Her şeye rağmen moraller yerinde. İl Başkanı Dündar Ünlü bu durumu ‘şimdi başlıyoruz’ sözleriyle özetledi. Geçmişe bakıp moral bozmuyorlar.
Ellerinde ‘belediye’ yok ama ‘belediye gibi çalışan’ bakanı, vekilleri, il ve ilçe başkanları var.
Yine pek çok eser ortaya çıktı, çıkıyor… Ünlü aday belirleme hatasının olmayacağını ifade etti. Hatalardan ders çıkarmış bir parti görünümü var. Öte yandan parti ‘huzur evine’ döndü! Elbette bazı çekişmeler, kıskançlıklar var ama geçmişe oranla inanılmaz bir ‘huzur ortamı’ var.
Birlik ve beraberlik havası AK Parti’ye hiç olmadığı kadar hâkim… Bazı sıkıntılar da var ama ‘genel hava’ iyi, olumlu ve umutlu… AK Parti bu haliyle ‘bu pazar seçim olsa’ hazır görüntüsü veriyor.
CHP’nin hali nedir? CHP’de durumlar iyi görünmüyor! Peki, görünen ne? Şımarıklık görüyorum… ‘Bu kent artık bizim’ şımarıklığı…
Vefasızlık görüyorum… Herkesin hayran olduğu, ayakta alkışladığı Büyükerşen’e karşı vefasızlık görüyorum. Dolayısıyla elindekinin kıymetini bilememe görüyorum…
Büyükerşen sayesinde yakaladığı fırsatları elinin tersiyle iten bir yapı görüyorum…
Ortada seçimin s’si yokken ‘karışan, çekişen’ bir parti görüyorum. Yaygın kanaate göre ‘iki milletvekilinin’ katkılarıyla birbirine düşen belediye başkanları görüyorum.
Çekişmenin her geçen gün ‘aleniyet’ kazandığını görüyorum. Temsil kabiliyeti olmayanların ‘birilerinin’ işaretiyle bazı makamlara geldiğini görüyorum. Daha pek çok sorunu var CHP’nin…
Ancak çözümsüz değil.
CHP’deki ‘çözümün adresi’ Büyükerşen.
Kendisi olan biten için ‘ne diyor’ bilmiyorum ama CHP’lilerin geç olmadan Büyükerşen’in liderliğinde yeniden bir araya gelmeleri gerekiyor. Yarın çok geç olabilir…
Bazı CHP’liler de ‘macera’ arayışlarına son vermeli! Yanlış ve maksatlı yönlendirmelerle ‘ters yöne’ girenler de Hoca’nın yoluna dönmeli.
CHP’lilerin bir kısmı da uluslararası alanda bile tanınan Büyükerşen’e ‘eziyet’ etmeyi, arkasından iş çevirmeyi bırakmalı. Gittiği her yerde saygı gören, hürmet gösterilen Büyükerşen’e yapılanları anlamak mümkün değil.
Nereye gitse ahali fotoğraf çektirmek için birbirini eziyor, bizim CHP’lilerin bir kısmı da Hoca’nın fotoğrafına tahammül edemiyor!
Bir Engin Çakmak’ı görüyorum. Hoca’ya yardım eden, saygıda kusur etmeyen…
CHP’yi durduk yere ‘fetret devrine’ sokanlar çok geç olmadan Büyükerşen önderliğinde bir araya gelmeli ve seçimlere hazırlanmalı. Elinde belediye avantajı da bulunan CHP, seçmenin karşısına daha güçlü çıkabilir.
Öte yandan ‘Büyükerşen sonrası’ hesapları, konuşmaları da bitmeli. Hoca ‘tamam ya da devam’ kararı verdiğinde isteyen istediğini söyler, yapar. Ancak ‘şimdilik’ erken, faydasız ve yıpratıcı lakırdılara son verilmeli.
Büyükerşen’e karşı ‘kaybedenler’ de kaybedenler kulübü kurup ‘toplu bir saldırı’ fikrinden vazgeçmeli! Her şeyden önce yaptıklarını ‘izah’ edemezler, tarihe ‘Brütüs notu’ düşerler ve son pişmanlıkları da fayda vermez.
CHP’nin giderek güçlenen rakibi AK Parti’ye karşı elindeki en iyi kozu yine Büyükerşen. CHP’lilerin hepsi bunun bilinciyle hareket ederse rakibini bir kez daha yenebilir. Aksi takdirde ‘sürpriz’ sonuçlara hazır olmalılar.