EleştirMAN

“Eleştiri”  herhangi bir konu, durum, birey, iş, v.b. hakkında olumlu ya da olumsuz tespit ve değerlendirmelerin genel adıdır.
Üstelik eleştiriyi yapabilmek için genellikle eleştiri yapılan konu hakkında uzman, tecrübeli, fikir sahibi olmak gibi bazı koşullar olması gerekir.
Tüm dünya da bu böyle bilinirken biz de ELEŞTİRİ dendiğinde sadece olumsuz, karamsar, kötü şeyler akla geliyor ise ve eleştiri yapanların önemli bir kısmının, eleştirdikleri kişi, konum, durum, kurum hakkında en ufak fikir sahibi olmadığını düşünürsek kabahati başkasında aramaya gerek yok sanırım.
Hayatımızın her anı, her detayı, her paylaşım ortamı, her topluluk eleştirmen ile doldu.
Eskiden sadece spor ve siyaset odaklı filiz veren bu virüs şimdi her işte, her eylem ve söylemde hepimize nüfuz etmiş durumda.
Herkes eline mikrofon, herkes bir stk ve kurum, herkes bir kürsü, herkes yayıncı, herkes haberci herkes youtuber, herkes programcı, herkes kolayca edebiyatçı olunca, herkes laf olsun diye birbirini beğenip, herkes 3 beğeni aldım diye yaptığının doğru olduğunu düşünce, herkesin mutsuz olması da garip değildir.
Ne yazık ki insanın içindeki hayvanın açığa çıktığı, parayla, itibarla, tüketmeyle doymayan ve sonlanmayan bir arayış anaforuna kapıldı çoğumuz.
Muhalif olacağız diye FOBİK olduk, Anti birey olduk,  sanal teröristlere döndük. 
Aramızın iyi olmadığı, kahramanı olamadığımız, bize faydası olmayan, bizimle iş yapmayan her kişi, her kurum, her topluluk, düşünce, din, eylem hepsi kötü, hepsini nefretle eleştirelim diyen zihniyetler var.
Ne yazık ki kişisel nefretini kusmak için başta internet olmak üzere kendine kitle iletişim araçlarında yer bulanlarda. Bu nefreti kullanmak isteyenlere kendini pazarlayanlar ve silahşorluk yapanlarda.
Bir yer bulamayan ve kendi takipsiz platformunu kurup zehir kusanlar da.
Bir de suya sabuna dokunmadan bu silahşorları kullanıp, kullanıp kenara atanlar ve maliyet olmadan kazanç sağlayan simsarlar var.
Yapmayın, etmeyin, bu yanlış yönden dönün gibi kelamlar kullanmayacağım merak etmeyin. Çünkü bize müstahak, kendi gördüğünü başkasından daha farklı anlatmasını bekleyenlere hak ve bu konuda 3 gün sonra ağlayacaklara beyhude bir mesaj olsun.
Sanal zaferler, anlık kazançlar ve sahte kahramanlık çabaları ile insanları itibarsızlaştırmaya, iftiraya ekmeğinden etmeye, yok saydırmaya, yokken kral yapmaya çalışma çabası bir gün ters teper.
Allahın sopası yok hani, Bugün onlara, yarın size, öbür gün bize derken… Güme gitmeyin.
Kustuğunuz zehirde boğulunca da, yardım beklemeyin kimseden.