Erdoğan’ı seven ya da sevmeyenlerin seçimine döndü

Soner Yüksel yazdı

12 Nisan 2017 09:34
A
a
Sütiş Eskişehir
Ülkenin acı gerçeklerinden biri bu propaganda süreçleri. Bazı TV programları ve Mitingleri saymazsak aslında hiç kimsenin kimseyi ikna edemediği, herkesin herkesi dinliyor gibi gözükse de yine bildiğini okuyacağı ve sonuca pek de etki etmeyecek bir dizi ziyaret, broşür, hamasi söylem bolluğu.
İddia ediyorum herkesin ilk günden beri konuştuğu şu 18 maddenin tamamını okuyan seçmen sayısı sadece yüzde 10’dur. Ben etrafımda okudum dese de daha 18 maddeyi eline alıp tek tek okumayan siyasetçiler, partililer ve olduğunu biliyorken, onlarında bazılarının seçmeni ikna etmek için saha da olduğunu düşünürsek ortaya trajikomik bir tablo çıkıyor.
Bir de işin başından bu yana herkesin etkilemeye çalıştığı Kararsız kitlesi var. Ne hikmetse haftalardır ikna olamadılar. İkna olmaları için ne gerekiyor bilmiyorum, kafalarına takılan ne onu da çözene rastlamadım ama çalışmaların çoğunun ana hedefinin onlar olduğu söyleniyor.
Bir tarafta EVET çadırları, diğer tarafta HAYIR çadırları var. Aslında sadece Kararsız çadırları olsaymış daha iyi olurmuş. Evet, için ikna edecekler de, Hayır için ikna edecekler de onların çadırına gidip çaba harcasaymış daha renkli, daha akılcı olurmuş.
İşin şakası bir yana ben bu çadırlarında kitlesel bir etkisi olduğunu, insanların Hayır diye düşünürken EVET çadırına girip fikrini değiştireceğini ya da tam tersi Evet demeyi düşünürken HAYIR çadırına gidip de düşüncesini değiştireceğini tahmin etmiyorum. Öyle münferit örneklerde rastlamadım açıkçası.
Sonuç olarak kim ne derse desin bu artık bir genel seçim. Hatta daha da ileri gideyim bu gerçekten bundan öncesinin seçimi olmuş. Bu seçim Erdoğan’ı seven ve güvenenler ile Erdoğan’ı sevmeyen ve güvenmeyenlerin seçimi dersem kaç kişi itiraz eder. Dışarıdaki tablo, benim gözlemlerim ve duyduklarımın özeti bu çünkü.
Ya bizi aşağılayan, her seçim de kömürcü, makarnacı, benim oyum onla bir mi diyenlere inat Erdoğan diyorum diyenler
Ya da yıllardır kandırılan, bizi ötekileştiren, ülkede huzur bırakmayan, düşünce özgürlüğümü engelleyen Erdoğan’a inat diyenler var.
Aslında kararsız olanlar da olaya böylemi bakmayalım, yoksa kişi değil sistem üzerinden mi düşünmeyelim diyenler herhalde. Arada kalmışlar, cevap bulamamışlar, bulamayacaklar da sanırım.
Bu yüzden tahminim yok, Eskişehir ya da Türkiye adına şu ya da bu oran demeyeceğim. Bu bakış açısının sağlıklı olmadığını ve daha önce de defalarca söylediğim gibi aklı başında olmayan bir propaganda sürecinin üzerine doğru bir şey söylemenin mümkün olmadığı kanaatindeyim.  
Ve biliyorum ki 17 Nisan sabahı Evet de olsa Hayır da olsa farklı bir ülkeye uyanacağız. Umarım huzurlu, barışçıl ve herkesin aklı başında olduğu bir sabah olur, o sabah.
Ercan Kardeşler Kuyumculuk
1000
icon
ismail altan. 14 Nisan 2017 13:19

yazınızın her kelimesine yürekten katılıyorum,doğru tesbit doğru teşhis,cumhuriyetin nimetlerinden ballı börekli şekilde yararlananların dışında büyük bir kitlenin geleneksel yaşadığını gözönünde bulundurursak ,ortaya çıkacak görüntüde geleneksel olacaktır.Toplum ikiye ayrıldığına göre yine kazananlar evet de çıksa,hayır da çıksa onlar olacaktır.Toplumu ayıranlar. Oysa ki toplum yararına birşey ise sonucun % 90 olması gerekmiyor mu !!.

0 0 Cevap Yaz
Bu Eskişehir haberi ilginizi çekebilir! İlginç Eskişehir haberi