Eskişehir’imize yakışmadı

Tanıtımının güzel yapıldığı fakat organizasyonun çok bozuk olduğu bir fuarı, 6. ESKİŞEHİR TARIM FUARI’nı geçen hafta tamamladık. Bu olumsuz yaklaşıma neden olan izlenimlerimi anlatacağım, ama önce genel olarak fuarcılık ile ilgili birkaç cümle söylemek istiyorum.
Öncelikle Devletin ve yerel yönetimlerin hızla fuar alanları yapması gerekiyor. Tabii bu sadece dört duvar, kapalı bir salon yapılması anlamında değil. Fuar konusunda birçok şehir marka olarak belirlenmeli ve içine raylı sistemle gelinen, kongre ve toplantı salonlarıyla zenginleştirilmiş çok büyük fuar alanları yapılmalıdır. Ülkemiz gelişmiş ülkelerle kaliteli makine üretimi konusunda yarış halinde olmasına rağmen; bu makineleri sergileyecek kalitede bir fuar alanımız, Anadolu coğrafyasında maalesef mevcut değildir.
Bu konuda yerel idarelere ve Devletimize büyük görevler düşmektedir. En kısa sürede Eskişehir’imize adına yakışır bir fuar alanının kurulması için yetkililerin, bu konuya önem vereceklerinden de kuşkum yok.
Eskişehir Tarım Fuarı 31 Mart- 3 Nisan 2016 tarihinde yapıldı.
Açılış öncesi konuşan İl Gıda Tarım ve Hayvancılık Müdürü Mehmet Salih Söğüt, Eskişehir’in tarımsal faaliyetler kapsamında ülkede önemli bir yere sahip olduğunu söyledi. Söğüt, “6’ncısını düzenlemekte olacağımız fuarın hayırlı olmasını diliyorum. Bu yıl düzenlediğimiz Tarım Fuarı ile Eskişehir’in tarımının önemine hep birlikte konuk oluyoruz. İlki 2011 yılında gerçekleştirilen fuara, bu yıl da pek çok firma katılarak, katılımcılara ürünlerini sergiliyor. Eskişehir, bulunduğu coğrafi konum ve sosyal, kültürel, ekonomik ve gelişmişlik açısından önemli olduğu kadar, tarımsal potansiyeli, arazi iklim varlığı, çiftçilerin tarımsal uygulamalı teknikleri, mevcut kurum ve kuruluşlarıyla ülkemizde önemli bir yere sahiptir” dedi.
Eskişehir’in, hayvancılık alanında da yükselen bir değer olduğunu aktaran Söğüt, "İlimiz, 900 bin ton hububat, 850 bin ton şeker pancarı, 50 bin ton patates ve 30 bin ton ayçiçeği üretimi yapan 26 bin çiftçimiz ile 128 bin büyükbaş ve 808 bin küçükbaş hayvan sayısıyla şehrimiz, ülkemiz hayvancılığının yükselen değeri olmuştur. 32 bin hayvancılık işletmemiz, ilimiz hayvancılığının dinamiğini oluşturmaktadır. İlimiz, 13 yıllık dönemde 562 milyon TL olan üretim değerini, 4 kat arttırarak 2 milyar liranın üstüne çıkartmış ve kendisine 1 milyar 134 milyon liralık hibe destek hakkını vermiştir" şeklinde konuştu.
Gelelim bizim izlenimlerimize;
Açılışına özellikle gitmedim akşamüzeri ve daha sonraki günlerde ziyaret etmek istedim.  Ziyaretlerimde ilk sorduğum soru fuar programı ile ilgiliydi. Konuştuğum kişiler ise stant sorumluları idi. Onlar dahi fuar programını tam olarak bilmiyorlardı. Ayrıca fuarı düzenlemekle sorumlu olan kuruluşa da ulaşmak, bilgi almak mümkün değildi. Onun için ben yalnız fuarın 1. ve 2. günlerindeki gözlemlerimi burada belirtiyorum. Gene de gözlemlerimiz; fuarda bir başıbozukluk, düzensizlik, duyuruların iyi yapılmadığı konusundadır.
Fuar alanı için ise söyleyeceklerimiz; ayrılan yer güzel fakat fuarcılık için düzenlenmediği için, (burası kapalı bir pazar alanı) eksikleri çok fazla. Bir güvenlik firması tarafından güvenliği sağlanan alanın güvenliği hemen hemen hiç yok. Elini kolunu sallayan çıkış kapısından giriyor, giriş kapısından çıkıyor. Hiç bir denetim yok. Özel güvenlik görevlilerinin keyfi uygulamaları ile içeri elimi kolumu sallayarak hiçbir arama, tarama veya x ray cihazından geçmeyerek girdim. Yanlış anlaşılmasın görünüşte muazzam bir denetim var gibi gözüküyor, ama dediğim gibi güvenlik sıfır. Bunu niçin yazıyorum. Hem bu güvenlik şirketine ödenen paralara yazık olmaması için, hem de; eğer denetim yapılacaksa adam gibi yapılması içindir. Görevlilerin keyfi uygulamalarına, bu tür faaliyetler bırakılmamalıdır. Bu konuda daha profesyonel çalışılmalıdır.
Fuarın içeriğine gelince; adı tarım fuarı, ama isminden bir o kadar uzak. Fuara tarım yerine, tarım alet, ekipman ve araçları fuarı dense daha iyi olurdu.
Üreticiyi bilgilendirecek, ürün artışında yardımcı olacak gübre, ilaçlama, sulama, hayvancılık gibi konularda çok yetersiz kalmış. Bu konudaki stantlar çok az ve yeterli özen gösterilmemiş. Fuar, pazarın biraz daha kapsamlısı gibi, bunu küçümsemek için söylemiyorum. Ama görünen o. Evet bazı firmalar tarım alet, ekipmanlarını ve araçlarını getirmiş ama bir biçerdöver bile tarım fuarında göremedim. Fuarda daha çok perakende satışların yapıldığı bir pazar yerini andırıyor.
Şu sıralar Eskişehir’deki çiftçimizin hububatla ilgili üst gübreleme ve ilaçlama zamanı, ayrıca mısır ve ayçiçeği ekilen ilimizde, bu ürünlerle ilgili bilgilendirme ve kullanılacak ilaçlama, gübreleme, tohum konularında da fuar çok yetersiz kalmış.
Peki bu kadar eleştiriden sonra; neler yapılmalıydı.

• Tarım ve hayvancılık açısından geleceğimiz olan çocuklarımızın ilgisini çekebilecek stantlar açılabilirdi, kedi, köpek, büyükbaş, küçükbaş, kümes hayvancılığı ile ilgili yarışmalar düzenlenebilirdi. “Not: Yazıyı hazırlarken son gün buzağı yarışması yapılacağı ile ilgili kulaktan dolma bir duyum aldım. Fakat böyle yarışmalar, duyurularla program dahilinde önceden yapılması daha uygun olurdu”   Stantlarda çeşitli bitki ve tohumların ekimi ile ilgili çocuklara uygulamalı ekim çalışmaları verilebilirdi.
• Yerel yönetimlerden daha fazla destek alınabilirdi. Birlikte ortak çalışmalar yapılabilirdi. Hayvan barınağındaki hayvanlar getirilebilirdi.
• Tarım alet ve ekipmanları açısından traktör çekme yarışmaları düzenlenebilirdi.
• Tarım ürünlerinden yapılan tüketim ürünleri, daha fazla fuara gelenlere dağıtılabilirdi.
• Kapalı alan yanında ailelerinde katılacağı panayır havasında eğlenceler düzenlenebilirdi.
• Eskişehir’i temsilen, Osmanlı ordusuna dahi at yetiştiriciliğinde öncü olan bölgemiz. At biniciliği ile ilgili at sevgisini geliştirecek bir binicilik standı olabilirdi. Gene çocukların ilgisini çekecek midilli atlar getirilebilirdi.

Daha birçok faaliyet yapılabilirdi. Hem eğlenceli, hem profesyonelliğin olduğu bir fuarı gerçekleştirebilirdik. Ama olmadı inşallah bir dahaki sefere diyelim.
Son söz olarak bizim niyetimiz bağcıyı dövmek değil yapılan işlerin daha verimli, daha etkin, geleceğe dönük, daha güzel olması içindir. Bu konuda, yetkililer kadar bizlere de çok iş düşüyor.
Bizden yorumlaması sizden biraz da olsa düşünmesi diyelim.