Gençler sabah namazında buluşuyor

Gençlik ve Spor Bakanlığı'nın 81 ilde, gençler sabah namazında buluşuyor projesiyle sabah namazlarında sandviç ve çay dağıttığı ortaya çıktı. Spor Bakanlığı’nın dini konularda çalışma yapması ise tartışma yarattı. Olay, Bolu Gençlik ve Spor İl Müdürlüğü'nün Bolu Valiliği'ne gönderdiği yazıyla ortaya çıktı. Söz konusu yazıda: Gençler sabah namazında buluşuyor projesi kapsamında 24 Şubat 2017 Cuma sabahı Siteler Camisi'nde gençlerin katılımıyla sabah namazı kılınması ve ardından gençlere sandviç ve çay ikramında bulunulması planlanmaktadır. Makamlarınızca da uygun görüldüğü takdirde söz konusu programın 24 Şubat 2017 Cuma sabahı Siteler Camisi'nde yapılabilmesi hususunda olurlarınızı arz ederim ifadeleri kullanıldı…
                                                  ***
Haber aynen böyle idi. Geçtiğimiz haftanın önemli haberlerinden biri, başta sözüm ona Atatürk’ün partisi olan CHP’nin bile gündeminde yer almadı! Öyle ya CHP genel başkanından, milletvekillerine kadar; meclis üyelerinden sıradan üyelerine kadar hepsinin gündeminde çok daha önemli konular var. Biraz realist olalım öyle değil mi?
Projeye bak projeye!
Laik demokratik bir ülkedeyiz sözüm ona!
Ve biz son on yıldır böylesi haberleri artık kanıksar olduk.
Bırakın böylesi haberleri; Atatürk’ün Kastamonu Nutuk’unda resmen vasiyet ettiği“Efendiler ve ey millet iyi biliniz ki Türkiye Cumhuriyeti şeyhler, dervişler, müritler, meczuplar memleketi olamaz” ilkesi hiçe sayılıyor ya da kimin umurunda…
Hani Diyanet İşleri Başkanlığı’nın bir projesi olsa, uygulayan o olsa bir nebze ama bir nebze olsun görmezden geline. Yahu laik demokratik Türkiye Cumhuriyeti’nin Gençlik ve Spor Bakanlığı’nın ne zamandan beri görevleri arasındadır böylesi projeler? Amigolar çıkacak şimdi;
“kardeşim ülke gençliği elden gidiyor, dinle ıslah edip kurtaracağız” nakaratları eşliğinde bizleri de inandıracaklarını sanacaklar öyle mi? Biz de bakanlığın yegâne işinin bu olduğuna inanıp huşu içerisinde sizleri dinleyeceğiz öyle mi? O zaman Sağlık Bakanlığı da sağlıklı gençler yetiştireceğiz projeleri adı altında dindar gençlik yetiştirme amaçlı projelere ivedilikle başlasın! Ona da böyle bir hak düşüyor nasıl olsa bu düz mantıkla. Maliye Bakanlığı da dindar ve ahlaklı iş adamlarının temelini oluşturmak adına gençler yönelik böylesi çalışmalara da el atsın! Kültür Bakanlığı da kültürlü gençlerin yetişmesi amaçlı farklı bir isimle böylesi projelere başlasın! Oh ne güzel memleket kurtulsun, arınsın tüm kötülüklerden bir an önce öyle mi? Kendiniz inanıyor musunuz buna?
Spora ne gerek, sanata ne gerek!
Sabah namazı ile güne başlayan gençlik zaten hem sporunu da yapmış oluyor, hem de ruhu nakış nakış işlenerek inceliyor, zenginleşiyor haklısınız! Sadece şunu sormazlar mı o zaman size; ‘İyi de kardeşim devletin devasa bütçesine sahip olan Diyanet İşleri Başkanlığı’nın görevlileri ne iş yapar, ne işe yarar?’ diye…
Siz gençleri kötülüklerden korumakta samimi misiniz?
Velev ki öylesiniz, o hal de yapmanız gereken asal görevlerden birkaçını olsun hatırlatalım da Allah rızası için belki bu konulara da eğilirsiniz…
BONZAİ denen bir lanet madde var adını hiç duydunuz mu? Bu maddeyi mahalle aralarında, okul önlerinde leblebi-çekirdek gibi üç kuruş paraya satanlar var. Bırakın ayakçı takımı olacak şerefsizleri! Çünkü onların hayatları kamış artık ve “ölmüş eşek kurttan korkmaz” ruh hali içerisindeler bu işi yapanlar. Siz bu ayakçıların barındığı ve polisin dahi binlerce kişilik büyük operasyonlarla zar zor girebildiği mahalleler var. Aha işte bu mahalleleri ıslah etmekle başlayın işe tamam mı? Kentsel dönüşüm projeniz var unuttunuz mu? Hiç değilse bataklığa dönüşmüş bu mahalleleri birkaç yılda yok edin ve buradaki insanları insan gibi yaşayabilecekleri bir dünyaya(semte)layık görün. İkinci husus şu; sivrisineklerle değil, bataklığı kurutarak bu mücadelede başarılı olunacağını anlayın gayrı! Bu işin başındaki BARON diye adlandırılan ve bu milletin masum çocuklarının hayatını kaydıran şerefsizleri ıslah edin. Hani bu işin içicisi de taşıyıcısı da, organize halinde satanı da terörle mücadele kapsamında yargılanacaktı? Hani caydırıcı yasalar ivedilikle hayata geçirilecekti? Bu kentin başta iktidar milletvekilleri olmak üzere bakanlık yapma onuruna erişmişlerine elli kez yazılarımda sorular yönelttim, bu sorularıma tek bir Allah kulundan yanıt alamadım. Nabi Avcı Milli Eğitim Bakanı idi, Salih Koca, Ülker Can isimleri unutulmamıştı henüz o zamanlar! Nabi Avcı şimdi Kültür Bakanı olarak yine görevde ve Emine Nur Günay ile Harun Karacan iktidar partisinin Eskişehir milletvekilleri. Gaye Usluer milletvekilliğinin yanı sıra bu ülkenin sağlık alanında bir akademisyen! Cemal Okan Yüksel bir avukat milletvekilliğinin yanı sıra. Utku Çakırözer bir gazeteci!
Altı milletvekili bir araya gelip, bu toplumun en büyük sosyal tehlikesi olan çıbana neşter atamıyor musunuz? Eskişehir’den bu onurlu savaşı başlatmak üzere benim mi öncülük etmemi bekliyorsunuz? Sessiz sedasız ölen gençler, AMATEM’de yüz elli yıl sonraya gün verilen bağımlılar sizin yüreğinizi de benimki kadar sızlatıyordur eminim! 2019 yerel seçimlerinin planlarını yapmaktan bitap düşen, doğmamış çocuğa don biçmekten perişan olan yüce değerlerimiz! Ya sizler? Bu konuların sizi ilgilendirmediğine emin misiniz?
 
OZANCA
 
Kötü kokuyoruz!
 
Yine Mehmet Ömürlü’den yayınlamamız için yollanmış bir Eskişehir gerçeği…
Şeker fabrikasından yayılan pis koku artık canımızdan bezdirdi. Her gün bu kokuyu çekmek zorunda değiliz! Hadi şehri yönetenler kör sağır burunları da mı tıkalı kokuyu duymuyorlar? Sabah akşam gece gündüz her gün bu pis kokuyu çekmek zorunda değiliz ki! Buna bir çare bulsunlar, şeker fabrikasına yakın mahalleler çok daha ağır bir şekilde etkileniyor. Fi tarihinden kalan makinelerle iş yapıyorlar herhalde ki, bu kadar pis kokuyor! Eskiden bu kadar kokmuyordu şimdi her gün kokuyor buna bir çare bulsunlar. Herkes şikâyetçi ama nereye kime ne şekilde şikâyet edecekler bilmiyorlar. Bende basın yoluyla kör olan sağır olan yetkililerimize en azından soruyorum; burnunuzda mı koku almıyor? Köyler bile artık böyle kokmuyor köyden beter olduk. Eskişehir bu pis kokuyla anılmamalı, bir de turizm kenti deniyor neresi turizm kenti? Bu kokuyla değil turist yerlisi bile kaçacak yer arıyor yeter artık buna bir son verilsin!
Bu pis kokuya çözüm bulunsun fotoğraf gönderecektim ama kötü kokuları çekemedim bu yüzden fotoğraf gönderemiyorum…