Cihan Yıldırım yazdı
Kasım 2010’da Küçük Sanayi’yi Kentsel Dönüşüm ve Gelişim Proje Alanı ilan eden Büyükşehir Belediyesi, Ocak 2013’te ‘yetkisini’ Odunpazarı Belediyesi’ne devretti. Odunpazarı Belediyesi’nin hazırlayacağı 1/5000’lik ve 1/1000’lik planları Büyükşehir Meclisi’ne onaylatması gerekiyordu.
Yetki verildiği dönemde Odunpazarı’nda Burhan Sakallı başkandı. Sakallı ‘iktidar partisinden’ olmasına rağmen bölgenin dönüşümü, sanayinin taşınması adına adım atmadı.
Kimilerine göre de atamadı! Çünkü yerel seçimlere sadece bir yıl iki ay kalmıştı. Büyükşehir Belediye Başkanlığı’nı düşünen Sakallı, hayli çetrefilli olan bu işe el atmadı. Risk almadı ya da alamadı. Belki de aldırmadılar, bilmiyorum. Sakallı konuşmadığı sürece tam olarak bilemeyiz.
Böylece aylar geçti.
Mart 2014’te belediye el değiştirdi. CHP’li Kazım Kurt, belediye başkanı seçildi.
Kurt da Küçük Sanayi’ye el attı.
Eylül 2015’te 1/5000’lik plan hazırlayıp Büyükşehir Meclisi’ne gönderdi. Söz konusu planlar yaklaşık beş ay Komisyon’da bekletildi. İmar Komisyonu, kendisine gelen işlere bir hafta on gün içinde karar vermesi gerekirken beş ay bekledi. Bir ay, iki ay değil, beş ay… Sonradan ‘içi boş’ diyecekleri planı inceledi AK Partili üyeler! Allah’tan içi dolu değilmiş. Yoksa kaç ay sürerdi inceleme?
Bu tutum, Büyükşehir Meclisi’nde çoğunluğu elinde bulunduran AK Parti’nin projeyi ‘engelleme girişimi’ olarak yorumlandı.
Kurt’un ‘olumlu ya da olumsuz bi karar verin’ çıkışları sayesinde planlar Şubat 2016’da reddedildi. CHP’li Kurt’un bölgeyi dönüştürmesini istemeyenler ‘içi boş’ bir tartışma başlattı. AK Parti kanadı ‘planların içinin boş’ olduğunu iddia etti. Az önce de bahsettiğim gibi ‘beş ay inceleyip içi boş’ dediler!
Plan notlarında ticaret, konut, yeşil alan ve sosyal donatılar oran olarak belliydi. Doğrusu da buydu. Çünkü mülk sahiplerine tek tek ‘yerlerini’ gösterip ikna etmek mümkün değil. Böyle dönüşüm yapan var mı? Kurt, doğru olanı yapmıştı ama ‘rahatsız’ olan birileri onu yanlışa yöneltti.
Böylece tarihi fırsat kaçırılmış oldu.
Küçük Sanayi’yi dönüştürmekte kararlı olan Kurt, bir adım daha attı. Geçtiğimiz günlerde mülk sahipleriyle tek tek ‘uzlaşmayı’ gerektiren projesini açıkladı. Maketi ve projenin detaylarını kamuoyuyla paylaştı.
En baştan şunu ifade edeyim; bu şekilde bölgenin dönüşmesi, herhangi bir proje uygulanması mümkün değil. İki kardeşin miras kalan küçük bahçeli bir ev için anlaşamadığı bir dönemde Belediye’ye “2 bin 200 mülkün sahibiyle anlaş” deniyor. Bazı mülklerin birden fazla varisi, ortağı var. Yani muhatap sayısı 2 bin 200’den fazla.
Bu yolla hak sahipleriyle uzlaşıp dönüşüm yapan bir belediye var mı? Varsa Kurt’a örnek gösterelim. Belediye Başkanı AK Partili olsa da o kadar insanla tek tek uzlaşamaz. Hele de ‘maketi’ ortaya çıkınca mümkün değil.
Adım adım ‘çıkmaz sokağa’ itilen Kurt, biraz da ‘mecburen’ girdi o sokağa. CHP’li bir başkanın dönüşüm yaparak itibar kazanmasını istemeyen AK Partililer amaçlarına ulaştı.
Ne olacak peki?
Buradan tek bir çıkış noktası var. Daha doğrusu vardı! Duyduğum kadarıyla AK Partililer maalesef o yolu da kapatmış.
Bu kilidi çözecek tek şey; Küçük Sanayi’nin afet riskli alan ilan edilmesiydi. Böylece Belediye’nin eli güçlenecekti. Kurt’un elinde ‘acele kamulaştırma’ denen bir güç olacaktı. Yine kazmayı vurmak için 3’te 2 ile anlaşma yeterliydi.
Malum eller devreye giriyor, Bakanlığın bölgeyi afet riskli alan ilan etmesini engelliyor. Kurt’u ‘adım atamaz’ hale getirdiler. Elindeki bütün gücü, yetkiyi alıp ‘hadi anlaş da görelim’ diyorlar.
Bu şartlar altında bırakın Kurt’u, Cumhurbaşkanı Erdoğan gelse anlaşamaz. İktidar partisi mensupları bölgenin dönüşmesini istiyorlarsa ve bu isteklerinde samimilerse, Bakanlığın bölgeyi afet riskli alan ilan etmesini sağlamalılar. Aksi takdirde Küçük Sanayi’nin dönüşümü yine başka baharlara kalır. Ve bunun ‘sorumlusu’ da Kazım Kurt olmaz!