Süper Lig’den milyonlarca lira borcuyla düşmüş kulübe ‘bir deli’ aranıyordu. Hiç düşünmeden ‘benim’ dedi ve başkan oldu.
Kulübün herkese borcu vardı, dört bir yanımız icralıktı, tüm gelirlere temlik konulmuştu.
Takım dağılmak üzereydi, camia da büyük ölçüde parçalanmıştı.
En kötüsü herkes umutsuzdu.
Bütün topçular ‘kaçmak’ istiyor, hiçbir topçu da gelmek istemiyordu.
Bankalar, finans kurumları ne olur olmaz diye ‘selamımızı’ bile almıyordu.
Puan silme başta olmak üzere esaslı cezalar kapıdaydı. TFF’den gelen telefonlara bakmaya kimse ‘cesaret’ edemiyordu.
Kısacası sorun çoktu, problemler had safhadaydı, sıkıntılar gırtlağa dayanmıştı.
Ünal böyle bir ortamda geldi.
Önce ‘ruh verdi’ umutsuz camiaya…
Ne yaptı etti, bazı oyuncuları takımda tuttu. Kimsenin akıl sır erdiremediği flaş transferler yaptı. Bu şartlar altında kurulabilecek en süper takımı kurdu.
Birileri ‘bu kadar sorunla kimse baş edemez, Halil iki güne bırakıp kaçar’ dedi.
Onları mahcup etti…
Halil Ünal kendi ‘lobisini’ devreye soktu.
“Amatöre kadar düşeriz” söylemleri yerini yeniden ve güçlü bir şekilde “Bekle bizi Süper Lig” şarkılarına bıraktı.
Ünal, ‘bıçak sırtı’ giden işleri yoluna koymak için çok uğraşıyor.
Sadece maddi sorunlarla boğuşmuyor.
Son olarak stat meselesi…
AK Parti ve CHP’nin ‘arenası’ haline gelen stattan bahsediyorum. Ünal’dan başkası olsa emin olun bu süreç çok sancılı olurdu. Daha ne kadar sancılı olacak demeyin. Ünal’ı tanıyanlar ne demek istediğimi anladı.
Ünal, işini, gücünü, onca derdini, tasasını bıraktı koca koca adamların ‘boş, gereksiz, anlamsız ve saçma’ gündemleriyle uğraşıyor. Normal bir başkanın iki dakikasını bile yaşamak istemeyeceği stresi günlerce yaşıyor! Sert rüzgârlar esiyor ama işin iyi tarafı şu ki; Ünal hala ayakta.
Destek olması gerekenler kavga ediyor.
Moral vermesi istenenler moral bozuyor.
Umut vermesi beklenenler umutsuzluğa neden oluyor.
Neyse ki Ünal ‘liderliğini’ burada da gösterdi.
Ünal’ın bu sezon kaderi böyle!
Başkan oldu sevinemedi!
Stat açıldı sevinemedi!
Arada güzel şeyler oluyor ama sevinemiyor! Kamuoyuna yansımayan öyle şeylerle uğraşıyor ki…
Her şeyi sezon sonuna saklıyor, bırakıyor, biriktiriyor…
Ünal, ‘olağanüstü’ şartların artık ‘olağan’ sayıldığı bir sezon geçiriyor. Bu sayede inanılmaz bir tecrübenin yanı sıra ileride işine çok yarayacak ‘yetenekler’ kazanıyor.
Tüm bunlara rağmen makam sahiplerinin ve iş adamlarının çoğu Ünal’ın kıymetini bilmiyor. Halil Ünal olmayı kolay bir şey zannediyorlar.
Halil Ünal olmak çok ama çok zor bir şey…