İmkânsız değil ama çok zor

2007 yılında cumhurbaşkanının halk tarafından seçilebilmesi için referandum yapıldı. Teklif, ülke genelinde yüzde 69 gibi ezici bir oranla kabul edildi.
Eskişehir de anayasa değişikliği teklifine ‘evet’ dedi.
211 bin kişi ‘evet’ derken 160 bin seçmen ise ‘hayır’ dedi.
Kentimizden yüzde 57’lik oy oranıyla ‘evet’ çıkarken, hayır’lar yüzde 43’te kaldı.
2010’da bir kez daha referandum için sandık başına gittik.
Çoğu yargıyla ilgili olmak üzere anayasa değişikliğini içeren 26 maddelik paket referanduma sunuldu.
Türkiye genelinde yüzde 58 ‘evet’ çıktı. Kabul etmeyenlerin oranı yüzde 42’de kaldı. Anayasa değişiklikleri kabul edilmiş oldu.
2010’daki referandum Eskişehir’den ‘onay’ alamadı.
Hayır’lar daha çok çıktı.
250 bin kişi, yani yüzde 54 oranında ‘hayır’ çıktı.
‘Evet’ diyenlerin oranı 213 binde kaldı. ‘Evet’ oranı yüzde 46’ydı.
Önümüzdeki günlerde bir referandum daha bizi bekliyor gibi. Bu kez ‘başkanlık’ sistemi oylanacak. Elbette bugünden bir şey söylemek zor, henüz referandum havası oluşmadı.
Çevremizdeki konuşmalardan bazı tahminler yürütebiliriz. Genel havaya bakıp ‘şöyle ya da böyle olacak’ diyebiliriz.
Çok çeşitli tahminler yapılıyor.
Kimi “bıçak sırtında” diyor, kimi “AK Parti’nin işi çok zor” diyor.
Kimi de muhalif MHP’lileri işaret ediyor.
Bahçeli’nin ‘AK’ dediğine ‘KARA’ demek için sabırsızlıkla bekleyen ‘ülkücüler’ var. Burada mesela Oğuz Döngel ismi çok önemli. Nasıl hareket edecek, muhalefet edecek mi, edecekse ne kadar edecek?
Döngel, kentimizdeki sonuca doğrudan etki edebilecek isimlerden biri… Önümüzdeki günlerde ismini daha çok duyacağız.
Kimse “AK Parti rahat alır” demiyor. Tahminlerini sorduğumuz iktidar temsilcileri bile ‘dört elif miktarı’ düşünüyor.
Çok rahat olmadıkları belli, her türlü sonuca hazır gibiler…
Hemen herkes ‘kritik’ bir oylama olacağı üzerinde hemfikir.
Bana kalırsa iktidar temsilcileri ya da ‘başkanlığı savunanlar’ halkı ikna konusunda biraz zorlanacak. Ellerinde çok güçlü argümanlar yok.
2007 ya da 2010’daki referandum ortamı yok.
Ahali referandumu ‘kişisel’ olarak algılıyor. Bence evet’çiler buradan başlamalı. Sandığa ‘bir kişi’ için gidildiği algısını kırmalılar.
Öte yandan toplumun halihazırda pek çok sorunu var. Evet’çiler gittikleri ortamlarda başka talep ve isteklerle karşılaşabilir. Keşke memleketin durumu da gözönüne alınarak şu referandum işi iptal edilse… Bence ‘en hayırlı sonuç’ bu olur.
‘Evet’ çıkarsa belki sorun olmaz ama ‘hayır’ çıkarsa hükümet sorunu da yaşanabilir!
Hayır’cıların işi daha kolay gibi görünüyor. Zaten Eskişehir’in ‘hayıra’ yatkın yapısı var.
Ben bugün itibariyle evet’çilerin işinin imkânsız değilse bile çok ama çok zor olduğunu düşünüyorum, görüyorum. AK Parti teşkilatları Eskişehir’den ‘evet’ çıkarırlarsa yüzyılın başarısına imza atmış olurlar. O moralle 2019’u daha başka bir heyecanla beklemeye başlarlar.