Kar üstüne...

Son günlerde ülke genelinde ve şehrimizde hakim olan soğuk ve karlı hava, bir taraftan pek çok zorluğu beraberinde getirirken, gelecek günlerde ihtiyaç duyacağımız su rezervleri açısından yararlı oldu.

Ne yazık ki sahip olduğumuz koşular, önce ısınmayı ardından da yer değiştirmeyi ve ulaşımı zorunlu kılmaktadır...

Her halde bu gibi zorunlulukları olmasaydı, karlı bir gün geçirmekten kimsenin şikayeti olmaz, herkes karın keyfini çıkartırdı...

Köşe yazımın yayınlanacağı Cumartesi gününe ait hava tahminlerine baktığımda, yine şehrimiz kar yağışlı bir hafta sonu geçireceğe benziyor...

Ama ben, hafta sonuna denk gelen bu kar yağışının; hem çocuklarımız hem de hafta sonları çalışmayanlar için bir kar keyfine dönüştürülebileceğini düşünüyorum.

Yeni yılın ilk günlerinde üzücü haberler almaya devam etmemize rağmen, bir nebze olsun nefes almaya ve toplumsal motivasyonumuzu diri tutacak, moralimizi düzeltecek etkinliklere de ihtiyacımız var...

Hiç değilse evinizin penceresi, balkonu ya da bahçesinden; her biri bir birinden farklı olan kar tanelerinin (kristallerinin), bir birlerine dokunmadan ve rahatsız etmeden nasıl huzur verici bir uyum içerisinde yere indiklerini izleyebilirsiniz...

Zira her şeyi bir başka insandan öğrenmeye mahkum değilsiniz...

Doğadan kendi kendimize öğrenebileceğimiz ya da yapabileceğimiz çıkarımlar da var...

Çünkü doğuştan sahip olduğunuz ekolojik zekanız, doğayı metaforlar üzerinden dillendirerek pek çok şeyi anlamlandırmanıza yardımcı olabilmektedir...

Örneğin ne güzel anlatır; birbirine zarar vermeden de yol almanın mümkün olabileceğini, kar taneleri...