Kurt’a ne denemez?

Hamamyolu’ndaki ağaç tartışması ‘ağaç ve çevre’ ekseninden çıkıp çok başka boyutlara kaydı. Başkan Kazım Kurt’a yönelik çeşitli ‘suçlamalar’ var. Bunlardan birine şiddetli bir şekilde itiraz etmek istiyorum. Birileri Kurt’un projeyi kimseye sormadan, danışmadan hazırladığını iddia ediyor. İşte bu suçlamaya yüksek sesle karşı çıkıyorum. Kurt, en başından beri ‘katılımcı belediyeciliğin’ Türkiye’deki en iyi örneklerinden birini veriyor. Ne yapsa bölge sakinlerine, STK’lara, muhtarlara soruyor. Mahalle Meclisleri de aktif çalışıyor. Hatta bu sorma ve danışma işini abarttığını düşündüğüm için bir yazımda Kurt’u eleştirdim. O derece yani… Hamamyolu Projesi için de bir fikri olan ‘herkesi’ dinledi. Dolayısıyla Kurt’a pek çok şey denebilir ama ‘projeyi kafasına göre yaptı, kimseye danışmadı’ denemez.
 
İt ürür, kervan yürür,
seviye can çekişir!
 
CHP’nin Pazar Toplantısı’nın sonunda söz verilen Odunpazarı İlçe Başkanı Akın Sallarel, Hamamyolu eylemcileri için ‘it ürür kervan yürür’ dedi. Bu benzetme Eskişehir’e, CHP’ye ve Sallarel’e yakışmadı. Amasız fakatsız lakinsiz kınanması gerekir. En başta CHP’lilerin ‘bu olmadı’ demesi gerekir. Sallarel bu yaklaşımıyla ilk andan itibaren anlayışla ve sağduyulu bir dil kullanan Kurt’u da zor durumda bırakır. Bu seviye kabul edilemez. Gezi’cilere ‘çapulcu’ denmesinin bile altına inilmiştir. Öte yandan sağduyulu olması gereken İl Başkanı Sinan Özkar da ortamı hepten germiştir. Sosyal medya hesabından ‘it ürür kervan yürür’ sözünü paylaşan Özkar, Sallarel’e destek olayım derken yangını büyütmüştür. Özkar’ın yaptığı bana göre daha büyük bir sıkıntıdır. Politik seviyeyi hayli düşüren Sallarel ve Özkar biraz daha dikkatli olmalı. Özkar, illaki Sallarel’e destek olacaksa genç ilçe başkanına politikanın incelik olduğunu, nezaketin olmazsa olmaz olduğunu, sert konuşma ile hakaret etmenin farklı şeyler olduğunu öğretmeli.
 
Aşağıdakilerden hangisi muhatap?
 
Sekiz mahallede devam eden bir dönüşüm çalışması var. Mağdur olduğunu ifade edenler var. Hem ES TV’de dinledik, hem de Altan arkadaşımız röportaj yaptı. Çeşitli mağduriyetler tespit ettik. İlk ve en önemlisi ‘muhatap’ mağduriyeti… Evet, vatandaş kiminle muhatap olacağını bilmiyor. Aylar geçmesine rağmen bu konuda can sıkıcı bir belirsizlik var. Bir kere de ben sorayım. Bu insanların muhatabı kim? Çevre ve Şehircilik Bakanlığı mı? Büyükşehir Belediyesi mi? İstanbul Teknik Üniversitesi mi? Nikâh salonundaki maketin başında duran değerlendirme firmasının yetkilisi mi?