KPSS ne zaman, hangi tarihte? ÖSYM 2024 KPSS başvu…
İşte Eskişehir'deki hamam fiyatları...
Adliyedeki Bıçaklı Ve Silahlı Kavgada Yaralananlar…
Eskişehir'de hamburgerle beslenen köpek herkesi şa…
‘Geçmişe Yolculuk’ İsimli Tiyatro Oyunu Büyük Beğe…
Eskişehir'e kritik hava durumu uyarısı!
Dpü Öğretim Üyesi Aygün’Den, Üsküp’Te “Anadolu Eko…
Eskişehir'de sıcaktan bunalanlara meyve suyu çözüm…
Adliye Çıkışında Silahlı Ve Bıçaklı Kavga: 2 Yaral…
Eskişehir'de kaçak sigara operasyonu: Tam 236 pake…
Eskişehir'de aksiyon dolu takip: Bu hırsızlar kim?
Özel Yurt Müdürleri Barınma Hizmeti Eğitimi Toplan…
Aranması Olan Şahsın Evine Jandarmadan Kaçak Alkol…
Anadolu İmam Hatip Lisesi Öğrencileri Farklı Ülkel…
Kütahya Nafi Güral Fen Lisesinde Bilim Fuarı
Hisarcık’Ta Ekmek Fırınında Çıkan Yangın Korkuttu
…
Modern tefecilik mi diyelim? Yoksa Bankacılık mı?
13 Haziran 2016
09:00
A
a
Evet bankacılıkla ilgili işlemlerden şikayeti olmayan pek yoktur, herhalde. Bu hafta da, bankacılık sektöründe haksız yere kesilen para ve ücretlerden bahsedeceğiz. Bu konuda gene Tüketiciler Birliği Genel Başkanı Mahmut Şahin’nin açıklamalarına bir kulak verelim.
Tüketicilerin bankacılık işlemlerinin artmasıyla birlikte bankaların da haksız uygulamalarını artırdığını, vatandaştan ilginç başlıklar altında para aldığını veya ücret kestiğini anlatan Şahin, bir şekilde bunlardan haberdar olan tüketicinin soluğu Hakem Heyetlerinde veya tüketici birliklerinde aldığını aktardı.
Şikayetlerin yüzde 90 gibi çok büyük oranının bankalara yönelik olduğunu tespit ettiklerini dile getiren Şahin, "2014 yılında tüm hakem heyetlerine gelen 5,5 milyon tüketici şikayetinin yaklaşık 4,5 milyonu, 2015 yılındaki 3 milyon şikayetin ise 2 milyonu banka ve bankacılık işlemleriyle alakalı. 2016 yılının ilk 4 ayında Tüketiciler Birliği'ne gelen 3 bin 280 şikayetin de yine bin 500'ü bankalarla ilgili. Tüketiciler Birliği'ne gelen şikayetler aslında Türkiye ortalamasını da veriyor, çünkü 40 şubesiyle Türkiye'nin en büyük tüketici birliğiyiz. Verileri şubelerimize gelen şikayetleri toplayarak oluşturuyoruz. Bankalar, en çok kredi verirken aldıkları komisyon, peşin faiz uygulamaları veya kredi kartı aidatları, hesap işletim ücretleri gibi konularda tüketiciyi mağdur ediyor" diye açıklamalarda bulundu ki, bu konuların içinde yer alan peşin faiz uygulamaları, halk arasında iyi bilinen tefecileri hatırlatıyor. Hatta bankaların bazı uygulamaları tefecilere taş çıkartıyor.
Hiç unutmuyorum. Yıllar önce çocukların sünnet paralarını dövize çevirip bir bankaya vadesiz yatırmıştım. Yaklaşık iki yıl bankada kalan döviz hesabına aylık işletim parası kesip, banka iki yılın sonunda yaklaşık % 20 kesinti yaparak ödeme yapmıştı. Yani anlayacağınız banka iki yıl paramı faizsiz kullanıp, sonunda da ‘hesap işletim parası’ adı altında kesinti yaparak, paramı kuşa çevirerek ödemişti. Bu benim başıma gelen ve aklıma geldiği için yazdığım, bu olaylar gibi o kadar çok olaylar oluyor ki. Onun için bankacılık sektörüne ben modern tefecilik sektörü diyorum.
Bir başka örnek de; “Peşin faiz uygulamaları.” Bankaların, faiz geliri için kurulmuş kurumlar olduğunu söyleyen Tüketiciler Birliği Başkanı Mahmut Şahin, bu konuda şu ifadeleri kullandı: "Bankacılık Kanunu da bunu söyler. Onu da Merkez Bankası söyler. Fakat Türkiye'de bankalar önlerinde bir set, bir baraj, bir fren olmadığı için 'ne kadar çok kar edebilirim'in peşine düştüler. Yüze yakın gelir kalemi oluşturdular ki; çok komik. O kadar gelir kalemleri vardı ki, bu gelir kalemleri içerisinde bankaların faiz geliri çok gölgede kalmıştı. Bankalar bundan vazgeçmek istemiyor. Biz bunun önüne Tüketici Kanunu'nun geçeceğini düşünürken, maalesef 6502 Sayılı Yasa, Tüketici Kanunu'nun ruhunu BDDK'ya teslim etti. Ha ciğeri kediye teslim etmişsiniz, ha Tüketici Kanunu'nu BDDK'ya teslim etmişsiniz, hiçbir fark yok. Burada tüketiciye verilen hakların hepsi ellerinden geri alındı. Biz diyoruz ki, eski kanunumuzu ruhuyla beraber geri istiyoruz. Ya da o ruhu yeni kanuna koyun, 'BDDK'ya teslim etmeyin' diyoruz. Bütün bu kalemler içerisinde bankalar yeni bir gelir kalemi oluşturdu. Nedir? Adına 'Peşin Faiz' diyerek çok kurnazca bir gelir kalemi oluşturdular. Peşin faiz dekontta gözükünce hakem heyeti üyeleri de doğal olarak 'bu faiz' diyor. 'Ben nasıl geri iade edeyim, bankanın gelir kaynağı bu faiz' diyor. Fakat Peşin Faiz diye bir kavram yok Türkiye'deki Bankacılık Kanunu’nda. Siz daha krediyi tüketiciye vermeden faiz kesiyorsunuz. Bunun kanunda da yeri yok. Bu tabir henüz tarif edilemeyecek bir noktada, bunun kameralar önünde söylenecek bir tarafı yok, kavram olarak da yeri yok bunun. Peşin faiz. O kadar mantık ve kanun dışı ki, tüketici soyuluyor. Tüketicilere buradan sesleniyorum; eğer sizden 'peşin faiz' adı altında bir kalem kesilmiş ise Hakem Heyeti’ne başvurun. Her Hakem Heyeti’nin bunu algılayamayacağını biliyoruz, şu açıklamayı yapalım; bankacılıkta böyle bir kalem yoktur. Peşin faiz, bankaların tamamen kurnazca uydurmacasıdır."
Evet; ‘peşin faiz’ diye bir kalem uyduran bankalar, haksız kazanç elde ediyor. Daha bunun gibi o kadar çok kalem var ki. Biz tüketiciler daha uyanık olmalıyız ve bu konularda hiç taviz vermemeliyiz. Sonuç olarak, gene tüketiciler bu konuda da mağdur oluyorlar. Fakat buna da ‘dur’ diyecek bir merci yok. Ancak Mahmut Şahin beyin dediği gibi, Tüketici Hakem Heyetlerine başvurmak gerekiyor.
Gene her zamanki söylemimizle yazımızı bitirelim; Bizden yorumlaması sizden düşünmesi…
Tüketicilerin bankacılık işlemlerinin artmasıyla birlikte bankaların da haksız uygulamalarını artırdığını, vatandaştan ilginç başlıklar altında para aldığını veya ücret kestiğini anlatan Şahin, bir şekilde bunlardan haberdar olan tüketicinin soluğu Hakem Heyetlerinde veya tüketici birliklerinde aldığını aktardı.
Şikayetlerin yüzde 90 gibi çok büyük oranının bankalara yönelik olduğunu tespit ettiklerini dile getiren Şahin, "2014 yılında tüm hakem heyetlerine gelen 5,5 milyon tüketici şikayetinin yaklaşık 4,5 milyonu, 2015 yılındaki 3 milyon şikayetin ise 2 milyonu banka ve bankacılık işlemleriyle alakalı. 2016 yılının ilk 4 ayında Tüketiciler Birliği'ne gelen 3 bin 280 şikayetin de yine bin 500'ü bankalarla ilgili. Tüketiciler Birliği'ne gelen şikayetler aslında Türkiye ortalamasını da veriyor, çünkü 40 şubesiyle Türkiye'nin en büyük tüketici birliğiyiz. Verileri şubelerimize gelen şikayetleri toplayarak oluşturuyoruz. Bankalar, en çok kredi verirken aldıkları komisyon, peşin faiz uygulamaları veya kredi kartı aidatları, hesap işletim ücretleri gibi konularda tüketiciyi mağdur ediyor" diye açıklamalarda bulundu ki, bu konuların içinde yer alan peşin faiz uygulamaları, halk arasında iyi bilinen tefecileri hatırlatıyor. Hatta bankaların bazı uygulamaları tefecilere taş çıkartıyor.
Hiç unutmuyorum. Yıllar önce çocukların sünnet paralarını dövize çevirip bir bankaya vadesiz yatırmıştım. Yaklaşık iki yıl bankada kalan döviz hesabına aylık işletim parası kesip, banka iki yılın sonunda yaklaşık % 20 kesinti yaparak ödeme yapmıştı. Yani anlayacağınız banka iki yıl paramı faizsiz kullanıp, sonunda da ‘hesap işletim parası’ adı altında kesinti yaparak, paramı kuşa çevirerek ödemişti. Bu benim başıma gelen ve aklıma geldiği için yazdığım, bu olaylar gibi o kadar çok olaylar oluyor ki. Onun için bankacılık sektörüne ben modern tefecilik sektörü diyorum.
Bir başka örnek de; “Peşin faiz uygulamaları.” Bankaların, faiz geliri için kurulmuş kurumlar olduğunu söyleyen Tüketiciler Birliği Başkanı Mahmut Şahin, bu konuda şu ifadeleri kullandı: "Bankacılık Kanunu da bunu söyler. Onu da Merkez Bankası söyler. Fakat Türkiye'de bankalar önlerinde bir set, bir baraj, bir fren olmadığı için 'ne kadar çok kar edebilirim'in peşine düştüler. Yüze yakın gelir kalemi oluşturdular ki; çok komik. O kadar gelir kalemleri vardı ki, bu gelir kalemleri içerisinde bankaların faiz geliri çok gölgede kalmıştı. Bankalar bundan vazgeçmek istemiyor. Biz bunun önüne Tüketici Kanunu'nun geçeceğini düşünürken, maalesef 6502 Sayılı Yasa, Tüketici Kanunu'nun ruhunu BDDK'ya teslim etti. Ha ciğeri kediye teslim etmişsiniz, ha Tüketici Kanunu'nu BDDK'ya teslim etmişsiniz, hiçbir fark yok. Burada tüketiciye verilen hakların hepsi ellerinden geri alındı. Biz diyoruz ki, eski kanunumuzu ruhuyla beraber geri istiyoruz. Ya da o ruhu yeni kanuna koyun, 'BDDK'ya teslim etmeyin' diyoruz. Bütün bu kalemler içerisinde bankalar yeni bir gelir kalemi oluşturdu. Nedir? Adına 'Peşin Faiz' diyerek çok kurnazca bir gelir kalemi oluşturdular. Peşin faiz dekontta gözükünce hakem heyeti üyeleri de doğal olarak 'bu faiz' diyor. 'Ben nasıl geri iade edeyim, bankanın gelir kaynağı bu faiz' diyor. Fakat Peşin Faiz diye bir kavram yok Türkiye'deki Bankacılık Kanunu’nda. Siz daha krediyi tüketiciye vermeden faiz kesiyorsunuz. Bunun kanunda da yeri yok. Bu tabir henüz tarif edilemeyecek bir noktada, bunun kameralar önünde söylenecek bir tarafı yok, kavram olarak da yeri yok bunun. Peşin faiz. O kadar mantık ve kanun dışı ki, tüketici soyuluyor. Tüketicilere buradan sesleniyorum; eğer sizden 'peşin faiz' adı altında bir kalem kesilmiş ise Hakem Heyeti’ne başvurun. Her Hakem Heyeti’nin bunu algılayamayacağını biliyoruz, şu açıklamayı yapalım; bankacılıkta böyle bir kalem yoktur. Peşin faiz, bankaların tamamen kurnazca uydurmacasıdır."
Evet; ‘peşin faiz’ diye bir kalem uyduran bankalar, haksız kazanç elde ediyor. Daha bunun gibi o kadar çok kalem var ki. Biz tüketiciler daha uyanık olmalıyız ve bu konularda hiç taviz vermemeliyiz. Sonuç olarak, gene tüketiciler bu konuda da mağdur oluyorlar. Fakat buna da ‘dur’ diyecek bir merci yok. Ancak Mahmut Şahin beyin dediği gibi, Tüketici Hakem Heyetlerine başvurmak gerekiyor.
Gene her zamanki söylemimizle yazımızı bitirelim; Bizden yorumlaması sizden düşünmesi…
N,SEVİNÇ BUDAKOĞLU 13 Haziran 2016
13:51
Tufancığım bizim gibi bilinçsiz tüketiciler sizler gibi aydınların uyarılarına ihtiyacımız var .Mesela ben bu tür peşin kesilen faiz işlemini bilmiyordum ,ama şimdi öğrendim ,bundan sonra herhangibir şekilde kredi alma gibi bir durumla karşılaşırsak önce faiz kesilip kesilmediğine ,eğer kesildiyse gerekli mercilere başvurmayı asla atlamam .İyi çalışmalar ,eline yüreğine sağlık ,,,,,,
0
1
Cevap Yaz
YAZARLAR
-
Yap - beklet TÜGVA’ya devret!
Ali Baş
-
Eskişehirspor’da umut ışığı
Kerem Akyıl
-
Başkan Ünlüce’den “Kurtuluş” çağrısı!
Tarkan Demir
-
Kuraklık ve Türkiye
Seval Erci
-
Araştırma şirketlerinin gündemi Eskişehir!
Kaan Özcan
-
Buluşur, yer - içer ve dağılırlar
Funda Morgül
-
2023 giderken bir iki konuda hal ve gidişimiz…
Prof. Dr. Turan Akman Erkılıç
-
Kazım Kurt’un koltuğu
Arif Anbar
-
Cumhuriyet ile Türk sporunun yükselişi
Ahmet D. Canoruç
-
Ya Cumhuriyet olmasaydı...
Hilal Köver
-
Sürdürülebilir kulüp kültürü
Konuk Kalem
-
2023 yılında bizi neler bekliyor?
Tülin Karagöz
-
Düşükler neden tekrarlar?
Op. Dr. Alper Turgut
-
Eskişehir ve Alkol Ruhsatları
Soner Yüksel
-
Sağlığınız için
Uzm. Dr. Burcu Aydemir Efelerli
Yap - beklet TÜGVA’ya devret!
Eskişehirspor’da umut ışığı
Başkan Ünlüce’den “Kurtuluş” çağrısı!
Kuraklık ve Türkiye
Araştırma şirketlerinin gündemi Eskişehir!
Buluşur, yer - içer ve dağılırlar
2023 giderken bir iki konuda hal ve gidişimiz…
Kazım Kurt’un koltuğu
Cumhuriyet ile Türk sporunun yükselişi
Ya Cumhuriyet olmasaydı...
Sürdürülebilir kulüp kültürü
2023 yılında bizi neler bekliyor?
Düşükler neden tekrarlar?
Eskişehir ve Alkol Ruhsatları
Sağlığınız için
Bu Eskişehir haberi ilginizi çekebilir! 
