Nasıl oluyor da oluyor

AK Parti’nin Eskişehir’e yaptığı hizmetler hep küçümsendi. Dünyanın sayılı kentlerinde olan hızlı tren için bile ‘o kadar da hızlı değil cağnımm’ dendi. Adalet Sarayı için ‘zaten her yere yapılıyor’ diyenler oldu. İktidar ne yaptıysa burun kıvırıldı.
Hizmet ya da projenin ‘sıradanlaşması’ için kimileri hayli çaba harcadı. Bazılarına ‘engel olmaya’ bile kalktılar. Engel olamadıklarının ‘yılan hikâyesine’ dönmesi için uğraştılar.
Her yaptığına bir kulp takıldı, her işinde bir eksik gedik arandı. Kültür Başkenti’nden TOKİ konutlarına, Eskişehirspor’a yardımlardan demiryolunun yer altına alınmasına kadar hangi proje olursa olsun, aşağı yukarı hepsi için aynı şeyler geçerli.
Birileri AK Parti’nin hizmetlerinin ‘görülmemesi’ için elinden geleni yaptı. Projeleri ‘tartışılır ve sönük’ hale getirmek için çaba harcayanları da unutmamak lazım…
Bunlar işin ‘muhalefet’ kısmında yaşananlar… Madalyonun diğer tarafında iktidar ve temsilcileri var.
O cephede durum ne? Tek cümleyle ‘daha kötü’ denebilir.
Yapılan onca hizmetin layıkıyla anlatılamaması iktidar partisinin yakasını ilk günden beri bırakmayan lanetli bir durum. Aksayan, eksik bazı yönleri olsa da onca projeye, hizmete ve işe rağmen iktidarın bu denli eleştiri alması ‘tez konusu’ olabilir.
Bunu bilim adamlarının, siyaset bilimcilerin ciddi şekilde araştırması gerekir.
İktidar bir iş yapıyor. Beş ‘puan’ alacak diyelim. İş bir noktadan sonra öyle bir hale geliyor ki AK Parti’den üç puan düşülüyor.
Burada elbette iktidar temsilcileri kendilerini sorgulamalı. İş yapılmadığı için eleştiri gelse amenna, bunu herkes anlar ama kimi alanlarda 50 yıllık, 100 yıllık icraat yapılmasına rağmen eleştiri alınması şaşılacak şey doğrusu.
Son örnek stadyum…
Hükümet, Eskişehirspor için 35 bin kişilik modern bir stat yaptı. Kim yaptı bunu? Hiç öyle ‘Eskişehirliler’ falan deyip evelemeye gevelemeye gerek yok!
Stadı Erdoğan yaptı, stadı Nabi Avcı yaptı, stadı AK Parti Hükümeti yaptı. Elbette ‘kendi ceplerinden’ para verip yaptırmadılar ama kim kendi cebinden para verip stat yaptırdı?
Büyükerşen de vergilerimizle park, tramvay, müzeler yaptı. Hoca’nın yaptıklarına ‘Eskişehirliler yaptı’ diyen var mı? Yok… Ne deniyor? Hoca iyi yaptı, güzel yaptı deniyor. Densin, denmeli de sıkıntı yok bence.
Teşvik olur, daha çok yapılır, daha güzeli yapılır. Sıkıntı, AK Parti Hükümeti bir iş yapınca bunun ‘Eskişehirliler yaptı’ boyutuna indirgenmesidir. Neyse bu mevzu uzayacak burada bitireyim.
Madalyonun ‘iktidar’ cephesine bakmaya devam edelim. Son ve somut bir örnek olduğu için stat örneğini verdim. Normal şartlar altında böyle bir stat yapan iktidarın ‘el üstünde tutulması’ gerekir. Hele ki eski stadın arazisini de meydan olarak bırakmışken…
Laf lafı açıyor ama eski stat arazisinin meydan olarak kalması da Nabi Avcı’nın başarısıdır. Daha önce uzun uzun anlattığım için bu yazıda değinmiyorum.
Stada dönelim… Stat da tıpkı diğer işler gibi AK Parti’nin başına bela olmak üzere, hatta belki oldu bile!
İktidar partisi bırakın takdir edilmeyi kıyasıya eleştiri almaya başladı. Sebep? Camia, stat hazır olduğu halde maçların oynatılmadığını düşünüyor. Buna sebep ne? Kazım Kurt’un stadı gezip poz vermesiymiş…
İşler o andan itibaren karışmışmış… Mış miş muş…
Şimdi herkes işini, gücünü, stadı, ES ES’i, hizmeti bıraktı iktidarın stadı neden açtırmadığını konuşuyor! Sizin anlayacağınız AK Parti bir hizmeti nedeniyle daha dayak yemeye başladı! Umarım bu ‘dayak’ faslı öncekiler kadar uzun sürmez.