Oram buram oynamaz da ondan!

Şinasi Kula yazdı

28 Şubat 2017 09:28
A
a
Sütiş Eskişehir
Kazım Kurt Seçim 2024 DT haber içi
Ömrüm boyunca böyle idim, hiç değişmedim.
Asla niyetim de yok, asla da değişmeyeceğim…
Şu söz net ve kesindir; söylemi ile eylemi denk düşene adam denir adam. Bu yüzdendir ki oram buram asla oynamaz işte. Ve bu yüzdendir ki ayna tuttuğum insancıklar müthiş rahatsızlık duyarlar benden yana. Kendilerine bireysel anlamda zerre kadar zararım dokunmamış nicesi; salt bu duruşumdan rahatsızlık duydukları için beni düşman ilan etme noktasına dahi gelebilmişlerdir. Çoktur böyle absürt örnekler, ziyadesi ile çoktur hem de. Şu âlemde daha yüzünü bile görmediğiniz, sesini duymadığınız, kendisi hakkında olumlu olumsuz tek bir kelam etmediğiniz kişiler “sahibinin sesi” gerçeğinden yola çıkıp aleyhinizde ağız birliği eder, aleyhinizde dava açabilecek kadar gözünü vicdanını iptal ederse yorumunuz ne olur söyler misiniz? Sadece duruşunuzdan rahatsız olan bu güruh birbirlerini dakikada bulup ancak kırk kişi size karşı duruş sergileyebilecek cesaret gösterisinde bulunursa gülmez misiniz onların kifayetsiz kimliklerine? Küçüklüğümde de durum pek farklı değildi inanır mısınız? Doğru bildiğim konularda yaşıtlarımla restleştiğimde, bu restleşme itişmeli kakışmalı kavgaya döndüğünde akşam evde babamdan dayağı yiyen ben olurdum. Haklı ya da haksız olmamın hiç önemi yoktu rahmetlinin nezdinde. Tek kızgınlığı beni fevri bulması ve neden ellerin çocukları gibi makul ve sessiz olmayışımdı! Gelen ağam giden paşam modunda biri olmam uğruna yıllarca uğraştı rahmetli. Baktı ki ben öyle olmaktansa kendisinden her hafta sonu dayak yemeye razıyım; on altılı yaşlarım itibarı ile beni değiştirme çabalarından arındı. Köyümüzün, dolayısı ile sülalenin ilk yüksek okul okuyanlarındandım. İlk komünist yaftası yiyenlerdendim dolayısı ile.
Babam dâhil yedi ceddim sağ geleneğin “çok yaşa padişahım” yaşam biçimini kanıksamış fertlerindendi. Kısacası demem şu saygın okurlar; benim tercihlerimden ötürü yalnızlığımın kaynağı, bu kentte yaşadığım altı yedi yıllık bir süreçten ibaret değildir…
Bunca yıllık ömrümde çevremdeki tek bir Allah kulu bana hangi partiye oy vereceksin diye sormadı. İnsanlara olanak vermedim ki bunu sormaları için. Bir insanın kemale erdiği an itibarı ile söylem ve eyleminin birbirine denk düşmesi adına net olması gerekmez mi? Adam olmak da, insan olmak da bu değil midir? Haydin bir de karşı örneklerden isim vermeden anımsatma yapalım. Her devrin rüzgârgüllerinden anımsatmalar olsun mesela! 12 Eylül 1980 faşist darbecilerinin anayasasına evet oyu verip, 2017’li yıllarda anti darbeci kesilen hokkabazları anımsatalım. 1982’li yıllarda ANAP’lı, 1990’lı yıllarda Doğru Yolcu, 2000’li yıllarda esen rüzgâra kaba etlerini dönerek iktidara aday diğer partilere kaykay yapan hacıyatmazları anımsatalım. Her erke MARŞ yaparak istikbal sizlerdedir diyenleri de unutmadan bu örneklemeleri bir kez daha anımsatalım asil milletimize...
Bana neden çevremdeki tek bir kul sormaz hangi partiye oy vereceğimi? Günümüze gelirsek çok yakında bir referandum oylaması yapılacak. Neden HAYIR ya da EVET oyu mu kullanacaksın diye soran olmaz? Bunun neden çok ama çok aşikârdır da ondan…
Sayılı günler kalmış referanduma, çevremdeki istisna münferitler evet ya da hayır oyu için kararsızım türünden yuvarlak laflar edebiliyorlar! Kardeşim, Cumhuriyetin geldiği şu vahamet karşısında sen hala kararsızım lakırdısı ediyorsan benim sana edeceğim kelam bellidir; Allah torunlarının yardımcısı olsun…
Hem kararsızlığını ilan ediyorsun ama o çokbilmiş tavırlarınla zırt pırt paylaşımlarda bulunmaktan da geri kalmıyorsun. Kendine ters düşen, kendi kendini yalanlayan paylaşımlarınla rezil olduğunun farkında dahi değilsin. Hem kararsızım deyip hem de şöyle bir paylaşım yapıyorsan;“ bir bayrağı göndere çekmek, o bayrağı ve sahibini tanımaktır…”
Demezler mi sana uyan gözüm sabah oldu diye?
Bak bu köşemden de ilan ediyorum vereceğim oyu senin gibilere hoş örnekleme olsun diyerek! Bağımsız Türkiye Cumhuriyeti’nin sonsuza kadar yaşaması için. Ay yıldızlı bayrağımın yerini ortaçağ özlemini simgeleyen, Arap harfleri ile bezenmiş ya da Amerikan taşeronu bölücü örgütün çaput parçalarının almaması için. Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşlarının kurduğu; Laik-Demokratik Türkiye Cumhuriyeti sisteminin yerine bir başka sistemin gelmemesi için. Ülkemin asla ve asla bölünmemesi için. Kardeşin kardeşi tekbir sesleri ile gırtlakladığı Ortadoğu’daki Arap ülkeleri misali kan gölü olmaması için. Atatürk Devrimlerinin yarım kaldığı yerden itibaren, yeniden hayata geçirilmesi için oyumu kullanacağım. Bu kadar!
 
SİZİN SESİNİZ
Günde 5 cinayet!
 
Ülkemizde sadece 2016 yılında 1948 kişi cinayete kurban gitmiş! Bu cinayetlerden; polisin kontrol ettiği bölgelerdeki cinayetlerin yüzde 93’ü ile jandarma bölgesindekilerin yüzde 92’si aydınlatılmış. Cinayet nedenlerinde ise nedenlerde ilki “namus cinayetleri” ve “para”…
Rakamlar göz önüne alındığında, nüfusun yoğun olduğu, kontrolsüz göç alan büyükşehirlerde cinayet olaylarının arttığı, nüfus bakımından küçük il ve ilçelerde, az göç alan bölgelerde ise azaldığı belirlendi.
Cinayetlerde İstanbul ilk sırada yer alırken, bu kenti, Adana, Ankara, İzmir izledi.
Ne hikmetse, töreye bağlı cinayetler ise 2015 ve 2016 yıllarında polis ve jandarma tutanaklarına hiç yansımammış! Cinayetlerin işleniş şekilleri incelendiğinde ateşli silahlar ön plana çıkıyor. Buna göre işlenen cinayetlerin yüzde 67'si tabanca, pompalı tüfek ve benzeri ateşli silahlarla işlenmiş. Ardından kesici, delici aletlerle (bıçak, çakı, şiş, tornavida) işlenen cinayetler gelirken, bunları boğma, asma, yüksekten atma, sert cisimle (odun, sopa, demir çubuk gibi) darp ederek öldürme takip etti. Özet şu; peynir ekmek gibi her yerde satılan silah alımına teşvik edenlerden biri de Ankara Belediye Başkanı İ.Melih Gökçek. Ne hikmettir ki hakkında soruşturma başlatacak tek bir adalet temsilcisi çıkmadı…
Ercan Kardeşler Kuyumculuk
1000
icon
ahmet lala 1 Mart 2017 02:07

nasil oynamiyor sigindigin son mahalleye tapiyorsun.

0 1 Cevap Yaz
Şinasi Kula

Ahmet ağa,hiç değilse her devrin yağdanlığını yapıp yeşil kağıt parçalarına tapmam senin gibi.Mahallede hiç değilse insanlar olur,ya senin sığ dünyanda?

0 1
Bu Eskişehir haberi ilginizi çekebilir! İlginç Eskişehir haberi