Provokasyonu Karaman önledi

26 Kasım 2016 09:35
A
a
Sütiş Eskişehir
Bir süre önce bir okulumuzda üzücü bir olay yaşandı. Okulun ve olayda geçenlerin ismini özellikle vermek istemiyorum, çünkü dikkat çekmek istediğim nokta başka. Öncelikle öğretmenlere ‘geçmiş olsun’ diyorum.
Anladığım kadarıyla ‘ucuz atlattığımız’ olayı özetlemeye çalışacağım. Öğretmenlerden biri ‘çocuğun’ durumunu görüşmek üzere veliyi okula çağırıyor. Veli de eşiyle birlikte okula gidiyor.
Aralarında tartışma falan derken itiş kakış yaşanıyor. Olay ‘karakolluk’ oluyor. Öğretmenler şikâyetçi oluyor, mesele polise intikal ediyor. Veli, karakolda kimseyi darp etmediğini iddia ediyor.
Yine iddiaya göre öğretmenlere dönerek ‘Ama darp nasıl olur, size göstereceğim’ diyor. Bunu da yapıyor… Kazma sapıyla okula gelip iki öğretmeni darp ediyor. Bu arada kendisi de bir iki yumruk, tekme her neyse yiyor.
Olay bu noktadan sonra ‘basına’ yansıyor, doğal olarak sendikalar tepki gösteriyor.
Başta eğitim camiası olmak üzere herkes ‘haklı tepkisini’ ortaya koyuyor.
Bu olayda dikkatimi çeken ilk mesele Milli Eğitim’cilerin hiç ortalıkta görünmemesi. Neden sadece sendikalar devrede? Neden sadece onlar tepkili? Neden sadece Eğitim Bir-Sen ‘sağduyulu’ girişimler yaptı?
İl Milli Eğitim Müdürlüğü, Tepebaşı İlçe Milli Eğitim neden sessiz kaldı?
Mesele bir noktadan sonra asıl mecrasından çıkıp Eğitim Bir-Sen’li Muammer Karaman’a linç kampanyasına dönüştü!
Karaman’ın veli ile çektirdiği fotoğraf eleştirildi. Bir noktaya kadar kabul edilebilir ama tepkiler eleştiri düzeyinin çok ötesine geçti.
Kendisiyle de konuştum. Karaman bu işe ‘iyi niyetle’, biraz da ‘provokasyona’ yol açmaması için girmiş. Yaptığından pişmanlık duyan veli, Karaman’ı ziyaret ediyor. İlk adımı atıyor… Olumlu bir adım… Karaman işte bu ziyaretin fotoğrafını paylaştı. O fotoğraf tepkileri artırdı.
Karaman daha sonra veliyi okula götürdü. Müdürle görüşüp öğretmenlerden özür dileyen veli, ikinci adımı da atmış oldu… Veli, öğretmenlerle görüşememiş. Sanırım biri okulda yokmuş… Sonuçta sendikayı ve okulu ziyaret edip iki kez özür dilemiş. Elbette yaşananları unutturmaz ama pişman olduğunu ortaya koymuş.
Bu arada meseleyi ‘etnik kimlik’ yönünden kaşımaya çalışanlar oldu. Memleketin durumu ortada. Herkes barut fıçısı… En ufak kıvılcımın bizi nereye götüreceğini bilemiyoruz.
Bunu çok iyi gören Karaman, barış ve sağduyu için girişimlerine devam etti. Karaman’ın yaptıklarını ve sonuçlarını bilen eğitim camiası, kendisine teşekkür etti.
Tüm bunları yan yana koyunca Karaman’a biraz haksızlık yapıldığını düşünüyorum. Çünkü risk alıp ‘provokasyonu’ önleyen, olayların büyümesine engel olan Karaman’dır. Şunu çok net söylüyorum; Karaman bu işe müdahil olmasa biz hala bu olayla uğraşıyor olabilirdik. Elbette olaylar çok daha üzücü boyutlara ulaşabilirdi.
İnsanlar bunu biraz geç de olsa anladı. Biraz geç de olsa yazmak istedim.
Karaman da ‘tribünlere’ oynayıp ‘iki üye kapmak ya da kaybetmemek’ için ‘faydasız’ sendikacılık yapabilirdi. Ama o doğru olanı yaptı.
Bu meseleyi ucuz atlattık. Bir kez daha darp edilen hocalarıma ‘geçmiş olsun’ diyorum.
Ercan Kardeşler Kuyumculuk
1000
icon

Henüz yorum yapılmadı,
İlk Yorum yapan siz olun...

Bu Eskişehir haberi ilginizi çekebilir! İlginç Eskişehir haberi