Cihan Yıldırım yazdı
16 Nisan halk oylaması geride kaldı. Türkiye'nin yönetim şekli köklü bir şekilde değişti. Göreceğimiz ilk değişiklik muhtemelen partili cumhurbaşkanı olacak. Yani Erdoğan'ın kurucusu ve tartışmasız lideri olduğu, bağını hiç koparmadığı AK Parti'ye geri dönmesini göreceğiz. Yakında bir zamanda da yeni adıyla Hakimler ve Savcılar Kurulu'nda yeni yöntemle seçim yapılacak. Kalan değişiklikleri zamanla göreceğiz.
Elbette herkesin 'tarihi' olarak nitelendirdiği referandumun sadece yasama, yürütme ve yargı üzerinde etkileri olmayacak. Hiç kuşkusuz siyaseti de yeniden dizayn edecek. Yeni işbirlikleri, yeni söylemler, yeni liderler, yeni partiler göreceğiz.
Halk oylaması sonucu Eskişehir'deki siyaseti, liderleri, dengeleri, hayalleri ve hedefleri nasıl etkileyecek?
Önümüzdeki günlerde bunları bol bol yazıp konuşacağız.
Tarafların da karşılıklı açıklamalarıyla yeni bir süreç başlayacak.
Ama önce 'rakamlar ne diyor' ona bakalım.
Tam burada geçtiğimiz günlerde Nabi Hoca'dan duyduğumuz 'Rakamlar yalan söylemez, yalancılar rakam söyler' sözünü de hatırlamakta fayda var. Yalancı olduğumuz için değil elbette. Ama rakamların da her şeyi açıklamadığını, anlatmadığını not olarak düşmeliyiz.
16 Nisan sonuçlarını anlayabilmek ve geleceği sağlıklı yorumlayabilmek için son seçimlere bakmak istiyorum...
Seçimlerin 'ana konusu' Recep Tayyip Erdoğan olduğu için 10 Ağustos 2014'teki cumhurbaşkanlığı seçim sonucuna da bakmalıyız diyorum. Erdoğan, Eskişehir'den yüzde 45 oranla 214 bin oy aldı. Aralarında CHP ve MHP'nin de bulunduğu ittifakın adayı Ekmeleddin İhsanoğlu ise yüzde 51'lik oranla 245 bin oy topladı. Selahattin Demirtaş ise yüzde 2,6'ya denk gelen 12 bin 600 oy almıştı.
Gelelim 7 Haziran 2015'teki genel seçime...
AK Parti'nin tek başına iktidar olamadığı bir seçimdi. CHP ilk kez birinci parti çıkmıştı. Yüzde 39 oy alan CHP, 210 bin oy aldı. Bir vekilini CHP'ye kaptıran AK Parti, yüzde 36'da kalmıştı. Bu oran 196 bin oya karşılık geliyordu. Bir vekil çıkarma geleneğini sürdüren MHP, yüzde 17 ile 90 bin oy almıştı. Seçimin 'flaş' partisi HDP yüzde 4 ile 21 bin oy almıştı Eskişehir'den. Saadet ve BBP ittifakı ise 12 bin oy toplamıştı.
Hükümet kurulamayınca ya da kurdurulmayınca Türkiye beş ay sonra yeniden sandığa gitti.
Seçimler AK Parti'nin zaferiyle sonuçlandı. Oyunu 45 bin artıran AK Parti, 241 bin oyla birinci parti çıktı ve yeniden üç vekil çıkardı. İktidar partisi oyların yüzde 43'ünü almayı başarmıştı. Sadece üç vekilini değil oy oranını ve oy sayısını da neredeyse aynen koruyan CHP, yüzde 38 ile 211 bin oy aldı. MHP 1 Kasım'daki seçimin kaybedeni oldu. Hem bir vekilini kaybetti hem ciddi oranda oy kaybetti. Yüzde 12 oy alan MHP, 69 bin oya düştü. Böylece MHP, beş ay içinde 21 bin oy kaybetmiş oldu.HDP 5 bin oy kaybederken, seçime kendi adıyla katılan BBP 4 bin oy topladı.
Ve 16 Nisan'daki referandum sonuçları...
AK Parti, MHP ve BBP'nin oluşturduğu evet cephesi yüzde 42'de kaldı. Bu oran yaklaşık 237 bin oy ediyor. AK Parti, 1 Kasım'da aldığı oyları alamadı denebilir. Öte yandan evet cephesinin 1 Kasım'daki oy toplamı 314 bin. Büyük oranda 'kaçak' var. Yaklaşık 77 bin oy... Nedenine, niçinine, nasılına önümüzdeki günlerde bakacağız.
Hayır cephesinde durum ne?
Eskişehir anayasa değişikliği teklifine yüzde 58 oranla 'hayır' dedi. Bu yaklaşık 322 bin oy demek. Beklenen bir rakamdı...
Hayır cephesi CHP, HDP, Saadet, Vatan, DP ve DSP gibi partilerden oluştu. Hayır'cıların 1 Kasım'daki oy toplamı yaklaşık 235 bindi. Hayır'cılar 1 Kasım'daki oylarına yaklaşık 87 bin oy ekledi.
Rakamlar böyle...
Ne anlattıklarına yarın ve sonraki günlerde bakacağız.