Sağlık olsun

Her işin başı sağlık diye boşuna dememişler. Bir süredir sağlık sorunları nedeniyle izleyen ve okuyanlarımın uzağındayım. Aslında 2 haftalık bir süreç çok uzun değil ama insan sağlığından olunca ve hareketli yaşama alışınca bu 2 hafta çok uzun bir süre gibi bunalıyor, sıkılıyor ve özlüyor o tempoyu.  Yani şikâyet ederken bazen 2 kere düşünmek lazım. 
Bende dayanamadım ve geleyim, o ruh halinden sıyrılayım istedim. İyi de ettiğimi düşünüyorum. Evet, bir süre dikkatli, çok ayakta kalmadan, fazla yorulmadan da olsa devam edecek bir tedavi sürecim olacak ancak yazılarım ve sabah programımla karşınızda olmaya devam edeceğim. 
Haliyle bu sürecin ardından ilk yazımın içeriği de biraz bireysel ve sağlık süreci ağırlıklı olacak müsaadenizle. 
Öncelikle sürecin başından itibaren ilgi ve desteğini eksik etmeyen, ziyaretleri, çabaları ve hastaneye gitme konusunda ikna gücüyle (yoksa gitmezdim) sıkıntıdan kurtulmama vesile olan meslektaşım Cihan Yıldırım, Eskişehir Vekilimiz Harun Karacan ve Alihan Karacan, Tepebaşı Belediye Başkanı Ahmet Ataç, Eskişehirspor Başkanı Halil Ünal, Sarıcakaya Belediye Başkanı Faruk Güler, Ve önce sağlık, iş önemli değil diyen Yönetim Kurulu Başkanım Özgür Fetih Demirdaş’a da teşekkür ederim. 

Devlet Hastanesi değil Hastane Devleti 
Uzaktan takip ediyor, bir takım değişikliklerin haberini yapıyorduk yapmasına ama Devlet Hastanesi’nin özel standartların bile üstüne çıktığını bu kez detayıyla idrak ettim. 
Hem fiziki şartlar, hem kadro, hem de personel’in tempo ve hizmeti beni şaşırttı, bu gelişim ve değişimi net bir şekilde gösterdi. 
Odalar otel odası konforunda, temizlik konusunda evden bile daha sıhhî bir ortam var. Hemşireler insanüstü gayretler içinde ve tebessüm yüzlerinden eksik olmuyor. Doktorlar bire bir ilgili, izin günü bile hastalarına uğrayacak kadar idealist ve ortaya çıkan sonuç gerçekten gurur verici. 
Bu haliyle Devlet Hastanesi yerine Hastane adeta devlet olmuş ve tıkır tıkır hizmet veriyor dersek yanlış olmaz. Belki de bu yüzden inanılmaz bir rağbet ve yoğunluk olduğunu, özel hastanelerden bile önde bir konfor sunulduğunu belirtmek isterim. 
Bu vesile ile Başhekim Murat Çağlayan, Genel Cerrah Atilla Sayar, Acil Uzmanı Ahmet Tuğrul Zeytin ve tüm personele de yürekten bir teşekkürler, iyi ki varlar…

Eskişehirspor hedefe ulaşacaktır 
Her ne kadar 2 haftadır arzu ettiğimiz sonuçlar almasak bile ortaya koyulan futbolun eskisine nazaran daha olumlu olduğunu söyleyebiliriz. Bir iki pozisyonda şans yanımızda olsaydı söyleyeceğimiz kelamların da bu anlamda değişeceği muhakkaktı. 
Ben Mustafa Denizli’nin bugüne kadar görev yaptığı takımlar da elde ettiği başarıya, Eskişehirspor’un ligin ilk yarısında 9 puan geriden geldiği sürece, taraftarın sinerjisine ve formamızı terleten karakterli oyunculara güveniyorum. 
Rakipler sürpriz puan kayıpları yaşayacak, birbirleriyle oynayacak ve bizim aldığımız 1 puanlar bile bizim için avantaj sayılacak bir sezondayız. Giresun’u deplasmanda yenebilir, Göztepe, Sivas ve Malatya maçlarından en az 7 puan çıkartırız. Hem skor hem puan anlamında mutlu sona ulaşır, bugünleri de tebessümle anarız. 
Bu yüzden karamsar, endişeli, içinden play off geçen kelamları rafa kaldırıp, direk süper lige çıkacağımız maçlara odaklanmak ve stadyumu doldurmak olsun ilk görevimiz. Unutmayalım ki 1. Kadar 2. De şampiyon sayılır ve süper lige çıkar bu ligden. Hedeften kopmayız.

Sıkıldım
Herşeye  “HAYIR’lı olsun” gönderisi yapılan kelamlardan 
Evet demezseniz “teröristle aynı cephede yer alırsınız” mesajı verenlerden 
Bahçeli ve Kılıçdaroğlu’nun gaf olarak açıklanamayacak sözlerinden  
3,5 kişi Evet ya da Hayır diyorsa “şu Mahalle’de Evet ya da Hayır diyor” söylemlerinden 
Saha çalışması yapıyoruz diyen ve “sadece fotoğraf “çektirenlerden 
“Erdoğan değil sonrası için tehlike olur” diyerek, sanki Erdoğan’ı seviyor gibi bir imaj oluşturan HAYIR’cılardan 
Evet ya da Hayır dedi diye “komşusu, akrabası, arkadaşı ile münakaşa” edenlerden 
Açık açık “Hayır ya da Evet demekten imtina eden” orta yolcu insanlardan.