Taşeron işçilerde kadro

Ben demiştim. “Dağ fare doğuracak” diye. Evet en sevmediğim laflardan biridir. ‘Ben demiştim.’ Öğretim hayatımda, ders anlatırken, sunum yaparken, bu lafı kullanmamaya çalışırım. En çok nefret ettiğim söz kalıbıdır. Keşke derim biraz daha sakalım olsaydı da karşımdaki  dinleseydi. İnsanların göz göre göre hata yapmalarına katlanamıyorsanız, ama karşınızdaki kale almıyorsa sizi, bol bol kullanırsınız bu lafı.
Bir noktada bu üzüntüler kırgınlığa dönüşür, kızar karşınızdakini bir daha hata yapmaması için uyarırsınız bu sözle, bir dahaki sefere sizi dinlemesi için bir uyarıdır.
Evet uyarıyorum. Ben demiştim. Evet ben demiştim. Bu köşede yazmaya başladığımda “Taşeron İşçilere Kadro Verilmesi Nasıl Olacak” adlı 27 Aralık 2015 tarihindeki köşe yazımda belirtmiştim. Gene olan çalışanlara olacak dağ fare doğuracak, ve bu sistemde adillik ve hakkaniyet nasıl sağlanacak diye.
Bu düşüncelerimize bazılarınız katılmayabilir. İşte; hükümet sözünde durdu. Kanun ile ilgili düzenlemeler yapılıyor. “Daha ne istiyorsunuz?” diyebilir.
Ama bir de işin iç yüzüne bakalım.

• Bakan Naci Ağbal'ın açıklamasına göre, düzenleme 1 Kasım'dan önce kamu kurumlarında çalışan ve halen çalışmaya devam eden işçileri kapsıyor. 1 Kasım sonrası işe başlayanlar ve SGK sistemine göre emeklilik yaşını geçenler kapsam dışı olacak.

Yani 1 Kasım’dan sonra işe girenleri ve bu tarihte emeklilik yaşını dolduranları kapsamıyor. Çünkü kadro vermek seçim vaadi olduğu için, seçimden sonra girenleri kapsamaması bir nebze olsun kabul edilebilir.

• Bakanımız devam ediyor; kamuda istihdam edeceğimiz kişileri özel sözleşmeli personel statüsünde istihdam edeceğiz. Yeni bir statü getiriyoruz. Bundan sonra kamuda özellikle yardımcı işler başta olmak üzere ihtiyaç duyulan alanlarda yeni bir özel sözleşmeli personel statüsü bu. Dolayısıyla geleceğe dönük olarak yeni bir sistem kuruyoruz. Bir defa da bu yeni sisteme mevcut çalışan işçilerin geçişini düzenliyoruz. Onun için burada kişileri kamuya alıyoruz ama almış olduğumuz statü özel sözleşmeli personel statüsü olacak. 3’er yıllık sözleşme dönemleri olacak. Dolayısıyla çalışan bu statüye atandıktan 3 yıl sonra sözleşmesi yenilenecek. Kanunda ve bakanlar kurulunda  belirlediğimiz koşullarda. İş performansına bakılacak, hizmetten beklenen fayda sağlanmış mı ona bakılacak ve 3’er yıllık  sözleşmeler yenilenecek. Dolayısıyla bu statüye atanan kişiler emekli oluncaya kadar sürekli istihdam edilecek gibi bir değerlendirmeden ziyade sözleşmeleri yenilenecek. Şu anda bu kişiler taşeron firma yanında çalışırken sözleşmeleri yıllık ya da 3 yıllık. Dolayısıyla biz bu kişiler bakımında sözleşmelerini yıllıktan 3 yıllığa çıkarmış oluyoruz.

Yani işçilere kadro yok. Emekli olana kadar burada çalışmak yok. Yeni bir sistem var. Bu sistemde bizim anladığımız anlamda bir kadro verilmesi söz konusu bile değil. Daha evvel taşeron şirketle işçiler 1 ila 3 yıl için sözleşme yapılarak çalışılıyordu bu keyfiyet artık 3 yıl olarak değiştiriliyor. Peki sonra, bu iş devam edecek mi hayır. İstenir ise yenilenecek, eğer istenmez ise; işçi yine işsizler ordusuna katılacak. Suiistimaller gene devam edecek. Değişen ne? İşçi için elde var sıfır.

• Açıklamalar devam ediyor. Düzenleme hazırlığında 12 ay boyunca ve tam zamanlı olarak çalışanları öngörüyoruz. 6 aylık bir çalışma dönemi için 3 aylık geçici bir çalışma süreci olabilir o kişiler yararlanamayacaklar.

Yani tam zamanlı çalışanlar bu haktan yararlanacak, geçici işçiler bu haktan yararlanamayacak. Ayrıca kıdem tazminatı ödememek için yılsonlarında çıkarılan ve yeniden giriş-çıkış yapılan işçilerde yararlanamayacak. Peki bunların haklarını kim verecek. Kim koruyacak. Elde var gene sıfır.

• Bakanımız devam ediyor. Burada çok farklı kurumlar var. Sağlık Bakanlığı büyük ölçüde sağlık personelinin çalıştığı bir kurum. Biz burada sınavla ilgili kurumlar kendi bünyelerinde yazılı veya sözlü sınav yapabilirler buna imkan sağlıyoruz. Kurumlar ÖSYM’ye sınav yaptırabilirler. Milli Eğitim Bakanlığı'na, ölçme değerlendirme genel müdürlüğüne sınav yaptırabilirler. Her kurumun kendi özelliğine göre bir sınav sistemi getireceğiz.

Yani sınav sistemi getiriliyor. Lakin sınavların nasıl yapılacağı belli değil. Zaten sınav konusunda pek başarılı olamayan bu hükümet bu sınavlarda da şaibeleri nasıl önleyecek. Gene adamı olan mı sözleşmeli devam edecek. Burada da torpili, adam kayırmayı, suiistimallerin nasıl engelleneceği muallak. Gene olan gariban işçiye olacak. İşçi açısından yine elde var sıfır.

• Bakan Ağbal devam ediyor. Şu anda yapmakta olduğumuz düzenleme de belediyeye veya belediyenin bağlı kuruluşuna karşı bir asıl işveren yanında çalışan kişileri biz kapsama alıyoruz. Belediye şirketlerini kapsama almıyoruz.

Yani burada da belediye şirketlerinde, Belediye İktisadi Teşekkülleri’nde BİT’lerde çalışanları bu düzenlemelerin dışında kalıyor. Buralarda çalışanların hakları, bu düzenlemelerin dışında bırakılmış. Yine elde var sıfır.
Son sözüm; ben demiştim, dağ fare doğurdu diye.
Kısaca;
Kadro yok.
Emekliliğe kadar çalışma garantisi yok,
Geçici işçiler bu düzenlemelerde yok.
Sınavı kazanamayan bu sistemde yok.
Belediye işletmelerinde çalışanlar bu düzenlemelerden yok.
Belediye İktisadi teşebbüslerinde çalışanlarda düzenlemelerde yok.
Ama adam kayırma, adaletsizlik, torpil, suiistimaller bu sistemde var
Gene ben demiştim, dağ fare doğurdu diye. Taşeron işçi kardeşlerim. Değişen pek bir şey yok.
Çalışabilirseniz bu sistemde ne ala. Yatın kalkın dua edin, başka bir tercihiniz yok çünkü. İşiniz gene Allaha kaldı.