Yakışıyor mu?

CHP’lilerin rekabeti giderek artıyor.
2019 ya da daha doğru bir tanımlamayla ‘Büyükerşen sonrası’ için yaşanan gerilimler ‘can sıkıcı’ bir hal almaya başladı.
Başkanların, vekillerin, teşkilatın hatta kısmen tabanın da ikiye bölündüğünü görüyoruz.
Bu durum uzun süredir devam ediyor.
İnananlar, inanmayanlar, inanmak istemeyenler oldu. Partideki bu ‘ayrılığı’ gizleme telaşı içinde olanlar da vardı…
Kavgayı bitirmek isteyenler olduğu gibi büyütmeyi amaçlayanlar da iş başındaydı.
Bir noktadan sonra saflar da kavga da iyice netleşti.
İl Başkanlığı için yapılan yarışta ise ‘elle tutulur’ hale geldi.
CHP’lilerin bu yaşadıkları elbette ‘hizmete engel’ olmadıkları sürece kendilerini ilgilendirir. Partinin iç meselesi denebilir…
Ama söz konusu kavga bir saatten sonra ‘yakışıksız’ bir hal almaya başladı.
Memleketin içinde bulunduğu duruma bakınca CHP’lilerin kavgası daha anlamsız, daha can sıkıcı daha boş görünüyor.
Ülkemiz 7 Haziran sonrası terör saldırılarıyla sarsılıyor.
Bombanın nerede patlayacağı, kimi öldüreceği belli değil. Yüzlerce şehit verdik, binlerce yaralımız var…
Ekonomik tablodan kötü sinyaller geliyor.
Hayat pahalılığı almış başını gidiyor.
Başkanlık tartışmaları yaşanıyor. Sistem değişikliği kapıda…
AB’den uzaklaştık, birileri ‘Ortadoğu Ülkesi’ olmamızı istiyor. Toplumun tüm kesimlerinde gelecek kaygısı artıyor.
Memleketin hali ortada…
İnsanların gündemi belli…
Böyle bir ortamda CHP’lilerin koltuk kavgası, güç tartışması, şahsi atışmaları, kişisel gerilimleri hiç ama hiç çekilmiyor. Böylesi zamanlarda insanlara ‘umut’ olması gereken ana muhalefet temsilcilerinin kendi içlerinde yaşadıkları bırakın toplumu CHP’lileri bile karamsarlığa itiyor.
Yakışmıyor da… Üstelik çok da sevimsiz bir görüntü çıkıyor ortaya.
Ortalık ‘güllük gülistanlık’ olsa belki ‘parti içi mesele’ der geçeriz ama ortalık karışık. Yaşananlar farklı kesimlerden insanları bir araya getiriyor ama “Bizim CHP’liler” bırakın bir araya gelmeyi giderek kavganın dozunu artırıyor.
Bırakın bir araya gelip hizmet etmeyi, büyük işler başarmayı aynı fotoğraf karesine girmekten bile çekiniyorlar.
Birbirlerine ‘selam veremeyecek’ hale geldiler! Yaşananları da herkes görüyor… Önüne sandık gelince elbette tavrını gösterecek.