Yüksel'den 'kaliteli' siyaset

CHP’li Cemal Okan Yüksel, TBMM’de ‘kısa’ bir konuşma yaptı. Diğer konuşmaları gibi yine ses getirdi, yine gündeme oturdu. Videosu da hayli paylaşıldı. Yüksel’in konuşması CHP’liler tarafından hayli beğenildi. Son dönemde bir de Özgür Özel’in konuşması bu denli takdir toplamıştı. Yüksel, hazırlanan anayasa değişikliğinin diktatör Esad’ın Suriye’sinden ‘kopyalandığını’ iddia ediyor. Yüksel, ‘kaliteli’ siyaset yapıyor. Yeri geldiğinde konuşuyor, zamanı geldiğinde sesini yükseltiyor. Ha unutmadan Yüksel ‘asıl işini’ hiç unutmuyor. Yani yasama görevini… Kaliteli siyasetten kastım ‘içerikle’ ilgili değildir, onu ayrıca tartışabiliriz. Sonuç olarak Yüksel yine zeki, yine araştırmacı, yine net, yine sert, yine cesur, yine CHP'lilerin 'işte bu' diyeceği bir konuşma yaptı.
 
Alalım CHP’den Odunpazarı’nı!
 
Fahri Başkanlığını Volkan Doğan’ın yaptığı Odunpazarı Dernekler Platformu’nun mehter takımı kurmak için çalışmalar yaptığını duyuyorduk. Hazırlıklar tamamlanmış, bugün Porsuk Spor Salonu’nda saat 19.00’da ilk gösterisini yapacak. Haberi görünce aklıma mehterin sevilen eserlerinden ‘Şehzade Süleyman Marşı’ geldi. Marşın nakarat kısımları “İleri, ileri haydi ileri… Alalım düşmandan eski yerleri” sözlerini içeriyor. Doğan ve ekibi çok yakında Odunpazarı’nı fethetmek için hücuma geçebilir.
 
Kahve yapıp izlese yeter!
 
Ahmet Ataç’ın TBMM’ye yaptığı geziler gündemde. Aslında gündemden hiç düşmedi de denebilir ama bu aralar gündemin üst sıralarında. Kendi partisinden isimler açıktan eleştirmeye başladı. Ataç’ın genel başkana yakınlığı bazı CHP’lileri rahatsız ediyor. Bu nedenle de ‘kıskançlık’ temelli eleştiriler getiriyorlar. Kapalı kapılar ardında değil, uluorta yapmaya başladılar. Böyle bir ortamda AK Parti Tepebaşı İlçe Başkanı İbrahim Yılmaz Kaynarca’nın söz konusu gezileri eleştirmesi bana biraz ‘gereksiz’ geldi. Fotoğraf karesine girmeye çalışıyormuş gibi geldi bana… Televizyona çıkmak isteyenlerin arkadan el sallaması gibi bir şey… Yani diyorum ki; CHP’liler bu kadar birbirine düşmüşken aynı konuyu eleştirmeye hiç gerek yok! Bak ne güzel kar yağıyor, yap bi kahve geç camın kenarına otur ve manzaranın tadını çıkar.
 
Büyükerşen’i kutsama ayinine dönüştü
 
Tepebaşı Belediyesi’nin TBMM gezileri Büyükerşen’i övme ve kutsama gezilerine döndü. Genel Başkan Kılıçdaroğlu, her hafta Büyükerşen’den övgü dolu sözlerle bahsediyor. Büyükerşen Eskişehir’i Eskişehir yaptı, Büyükerşen şöyle mucize başardı, Büyükerşen çölde vaha yarattı türünden sözler duyuyoruz. Geziler sanki biraz ‘amacından’ sapmış gibi…
 
Beş buçuk yılın ardından…

Tarih 28 Mayıs 2011… Seçimlere 14 gün var. Erdoğan, Eskişehir’e geldi ve mitingi yaptı. Konuşmasının bir yerinde “Önümüzdeki dönemde Eskişehir’imize üçüncü üniversiteyi, Yüksek Teknoloji Üniversitesi’ni kazandıracağız” dedi. Beş buçuk yıl geçmesine rağmen bu söz tutulmadı. Tamam, memleketin havası bozuldu. Evet, neler neler oldu, oluyor. Gündemin ‘çok başka’ noktalara geldiğini de kabul ediyorum. Hepsine evet, tamam, eyvallah… Ama fakat lakin ve veya ya da… İktidar konuyla ilgili kamuoyunu tatmin edici bir açıklama yapmadı. Bu vaat ne oldu? Bu söz tutulacak mı? Bu müjde gerçekleşecek mi? Ondan sonra çok büyük yatırımlar yapıldı, yapılıyor. Üçüncü Üniversite neden yok? Verimli olmadığına kanaat getirildiyse bu da açıklanmalı ve bu tartışma, beklenti bitmeli. Öte yandan İl Başkanı Dündar Ünlü’nün beş buçuk yıldır tutulmayan bir vaat için getirilen eleştirilere, ‘hükümsüz ve değersiz’ demesini şık bulmadım. İktidarın bu konuda söyleyecek sözü kalmamıştır. Hele hele ‘ne oldu bu iş’ türünden eleştirilere cevap yetiştirmesi hiç doğru değildir.
 
Yörük’ün performansı dikkat çekiyor
 
CHP’nin tecrübeli isimlerinden Tepebaşı İlçe Başkanı Yörük, son günlerde dikkat çekici bir performans sergiliyor. Yörük, önce sulama kanallarındaki ölümlerle ilgilendi, ardından okullardaki ‘bağış’ sıkıntısını gündeme taşıdı. Son olarak yıllar önce zarar gören Baksan Köprüsü’ne dikkat çekti. Başkan bir yandan da muhtarları, esnafı ve hastaları ziyaret ediyor, teşkilat çalışmalarını organize ediyor. Kuru kuruya açıklama yapmıyor. Masa başında bir siyaset gütmüyor. Politikayı ‘sokakta’ yapıyor. İlçe başkanının yapması gereken her şeyi layıkıyla yapıyor. Bunların hepsine nasıl vakit buluyor? Çünkü parti içi kavgalara karışmıyor, polemiklere girmiyor, gerginliklerden uzak duruyor. Kısacası işine bakıyor…
 
Brifing salonunda çay içsek
 
Vali Azmi Çelik’in kurum ziyaretleri sürüyor. Son olarak Emniyet’e gitti. Çevre Yolu’na yapılan yeni emniyet binasında yeni Emniyet Müdürü Engin Dinç’i ziyaret etti, bilgi aldı. Haber servis edilince fotoğraflara baktım. Çok güzel bir bina olmuş. Polisin hak ettiği bir çalışma ortama yaratılmış. Fotoğrafları görünce içimden ‘brifing salonunda çay içmek’ geldi.
 
Biraz daha dikkat lütfen…
 
Şehit haberi geliyor. Gencecik çocuklar ölüyor, ana-babalar, eşler, sevgililer kahroluyor. Her şehit haberi ağzımızda bozuk para tadı bırakıyor. Tadımız kaçıyor, moralimiz bozuluyor. Birileri böyle bir ortamda ‘süslü püslü’ paylaşımlar yapıyor. Arkaya fon atıyor, ismini alengirli bir şekilde yazıyor, fotoşopu coşturuyor… İmzalar falan… Neymiş? Şehit var diye üzüntü belirtiyor. Şehit haberinde bari kasmayın, imajınızı düşünmeyin, marka değerinizi yükseltmek için uğraş vermeyin! Basit, sade ve sıradan bi paylaşım yapın yeter. Havanızı başka paylaşımlarda atın!