Zeytinime Dokunma !

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı geçtiğimiz günlerde maden yönetmeliğinde değişikliğe giden bir yönetmelik yayınladı. Resmi gazetede yayınlanarak yürürlüğe giren yönetmelikte tepki çeken bir husus var.

3 Mart 2022 09:20
A
a
Sütiş Eskişehir
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı geçtiğimiz günlerde maden yönetmeliğinde değişikliğe giden bir yönetmelik yayınladı. Resmi gazetede yayınlanarak yürürlüğe giren yönetmelikte tepki çeken bir husus var.
 
Yönetmelik diyor ki “elektrik ihtiyacının karşılanmasına yönelik yapılacak madencilik faaliyetleri zeytinlik alanlara gelir ise madencilik şirketi zeytin ağaçlarını kesebilir
 
Garip, tepki çeken, akıl sır ermeyen bu karara karşı ciddi bir kamuoyu oluşunca Bakanlık kararını değil ama söylemini değiştiriyor. “Ağaçlar kesilmeyecek, Orman Bakanlığı tarafından gösterilen bir yere kesilmeden nakledilecek
 
Kesilebilecek diye yayınlanan yönetmeliği taşınacak diye bir söylemle geri çevirmek mümkün mü?
 
Belki tepkilerin dozajını düşürür, gündemi biraz soğutur ama bu mazeretin inandırıcı olmadığını rahatlıkla ifade edebilirim.
 
Velhasıl çevreye, maviye, yeşile olan bu düşmanlığı anlamakta gerçekten zorlanıyorum.
Ülkenin enerji ihtiyacını artırmak adına HES ve Kömür santrallerine gösterilen önemin yenilenebilir enerji kaynaklarına gösterilmemesine akıl sır erdiremiyorum.
 
Ama anlamakta en zorlandığım konu “Zeytin Ağaçlarına Olan Düşmanlık
Meyvesi değerli, ömrü uzun, simgesi barış olan ve zor yandığı için toprağı ve yeşili koruyan bir ağaç ile insanın nasıl bir sorunu olabilir? Bu kadar değerli, bu kadar önemli bir ağaç neden bir düşman gibi sürekli kesilmek istenir?
 
1200 yaşında bile meyve veren, bizden bile öne anayurda kök salmış bir ağaç ile nasıl bir travma olmuş olabilir ki?
 
Bakın…
 
Kaz Dağlarında son 20 yılda 3 milyon zeytin ağacı yok edildi…
 
2016 yılında İstanbul – İzmir otoyolu için aralarında 1000 yaşından büyük olanlarda dahil 700 bin ( yedi yüz bin) zeytin ağacı kesildi…
 
2014 yılında Manisa/Soma ilçesinde Colin grup tarafından termik santral yapılmak için 6000 zeytin ağacı dozerler ile dümdüz edildi…
 
2019 yılında Ayvalık – Babakale arasında üstelik SİT alan ilan edilmiş bir bölgede 2,5 milyon zeytin ağacı villa ve konut yapılmak için kesildi…
 
2020 yılı içinde Balıkesir/Edremit ilçesinde yani zeytinciliğin merkezlerinden biri olan bir noktada binlerce zeytin ağacı katledilmiş…
 
2021 yılında İzmir/Seferihisar ilçesinde JES yapılacak diye asırlık yani anıt özelliği taşıyan zeytin ağaçlarının gözünün yaşına bakılmamış…
 
Soma’dan, Burhaniye’ye aklınıza gelen her yerde son yıllarda tırmanışa geçen bir zeytin ağacı düşmanlığı ve çevre katliamı var.
Kusura bakmayın biraz uzatacağım ama önemli olduğu için bir de tarih döngüsünde biraz geçmişe gidelim.
 
1950’li yılların başında Türkiye dünyanın en önemli zeytinyağı ihracatçılarından birisi ve bu konuda İspanya ile rekabet halinde.
 
O yıllarda İspanya hükümeti Türkiye’den odun kömürü ithal etmek istiyor.
Ama özel bir şartı var. Bu odun kömürleri İskenderun’dan Saroz Körfezi’ne kadar Akdeniz ve Ege sahillerinde doğada kendiliğinden yetişen ve "delice" adıyla anılan aşılanmamış zeytin ağaçlarından elde edilecek.
 
Getirisi yüksek diye arkası sorgulanmıyor ama asıl amaç Türkiye’nin zeytinyağı konusundaki liderliğine ket vurmak isteniyor ve maalesef başarılı da olan bir zeytin operasyonu yapılıyor.
Tabi Türkiye o yıllarda margarin ile de tanışıyor ki, bu tesadüf değil.
 
Bitmedi bir de kısa süre sonra Marshall yardımıyla yapılan büyük operasyon var.
Ne yazık ki bu yardımlarla Ege ve Akdeniz bölgesindeki milyonlarca zeytin ağacımız sökülerek gemiler vasıtasıyla Avrupa ülkelerine taşınıyor.
 
Sonra bunların yerine pek bir faydası olmayan Kavak ve Çam fidanları verilerek ülkenin dört bir yanına dikilmesi sağlanıyor.
 
Kavak ağaçları nedeniyle alerjik vakalar çoğalıyor, çam ağaçları da yağlı çıra gibi olduğu için orman yangınlarıyla cennet vatanın yeşiline savaştan daha fazla zarar veriliyor. Hem de tek kurşun atmadan bir tek kibrit çakılarak.
 
Bu tarihsel deneyimlerden bugüne gelirsek insanın aklı şaşıyor.
Bunca acı tecrübeye rağmen halen daha barışın sembolü olan, zor yanan, uzun ömürlü, meyve veren bir ağaca bile isteye zarar vermek insanı şüpheyi düşürmüyor mu?
 
Buna izin veren, razı gelenin vicdanı rahat mı?
Çoğu katliamın cezasız kaldığı, kimine ağaç başı 200 TL ona da yüzde 25 indirim uygulanan cezalar komik, yetersiz, art niyetli diye şüpheye düşmez mi insan?
 
Lütfen bu yanlıştan derhal dönülsün!
Lütfen düşmanın geçmişte yaptığını bizi yönetenler bu memlekete yapmasın.
Lütfen zeytin ağacına dokunmayın…
 
Hatta Nazım Hikmet’in dediği gibi
 
Yani, öylesine ciddiye alacaksın ki yaşamayı,
Yetmişinde bile, mesela, zeytin ağacı dikeceksin,
Hem de öyle çocuklara falan kalır diye değil,
Ölmekten korktuğun halde, ölüme inanmadığın için,
Yaşamak yani ağır bastığından…
Ercan Kardeşler Kuyumculuk
1000
icon
Gazi yılmaz 3 Mart 2022 11:29

Enerji ? Belediye ? Eeeeee?

4 3 Cevap Yaz
Bu Eskişehir haberi ilginizi çekebilir! İlginç Eskişehir haberi