Özen: Ben de hoşnut değilim

ABONE OL:google news abone ol butonu
Videoyu Aç Özen: Ben de hoşnut değilim
A
a

ES TV’de Sadi Seda’nın hazırlayıp sunduğu Eskişehir Gündemi programına katılan İl Milli Eğitim Müdürü Necmi Özen, gündemi değerlendirdi. Müdür Özen, öğretmen ihraçlarından, Milli Eğitim alanında yapılacak yatırımlara, çok sayıda merak edilen konuda Eskişehirlileri bilgilendirdi.

Sütiş Eskişehir
Kazım Kurt Seçim 2024 DT haber içi
Öğrencilerimiz Türkiye ortalamasının üzerinde
12 bin öğretmenimiz 130 bin civarında öğrencimiz var. Üniversitelerdeki öğrenciler ile öğretim görevlilerini de içine kattığımızda Eskişehir’de 150 bin civarında eğitim çalışanı ve öğretmen var. Eskişehir bir eğitim kenti. Geçmiş yıllarda eğitimden orta öğretime geçiş sınav sonuçları açıklandığında Türkiye birincisi, ikincisi, üçüncüsü öğrenciler de açıklanırdı. Ancak TEOG bir yarışma sınavı değil. Temel eğitimden orta öğretime geçiş sistemi sınavı. Ancak buna rağmen okullar kendi öğrencilerinin Türkiye birincisi olduklarını açıkladılar. Geleneksel alışkanlıkla. Türkiye birincisi dediğimiz çocuklarımız kendilerine yöneltilen 6 dersten 20’şer sorudan toplam 120 sorunun tümüne doğru cevap verenler. Eskişehir’de de 16 öğrencimiz 120 sorunun tümüne doğru cevap vererek Türkiye birincisi oldular. 16 öğrencimizden 5’i özel okullardan 11’i ise devlet okullarında eğitim-öğretim görmekte olan 8 sınıf öğrencilerimiz. TEOG sınavında 100’ün üzerindeki sorulara doğru cevap veren 2 bin 500 civarında öğrencimiz var. Taşra ilçelerimizde 1 veya 2 yanlışı olan çok sayıda öğrencimiz var. Türkiye ortalamalarına baktığımızda derslere göre biz bunların hepsinin analizini yaptığımızda Eskişehir Türkiye ortalamasının üzerinde. Bazı derslerde 6 puan, bazı derslerde ise 10 puana yakın üzerinde. Eskişehir’in birinci dönemdeki TEOG diye adlandırılan ortak sınavda durumu iyi.

300 öğretmen ihraç edildi 
15 Temmuz darbe kalkışmasından sonra Fetullahçı Terör Örgütü’ne mensup oldukları gerekçesiyle meslekten ihraç edilen öğretmenler nedeniyle Eskişehir’de eğitim-öğretim açısından bir sorun yaşanmadı. Bir ilin öğretmen sayısı norm kadro ile belirlenir. Eskişehir’in öğretmen norm sayısı 9 bin 600. Eskişehir’de 9 bin 600 sayısından daha fazla öğretmenimiz var. 260 öğretmen fazlamız var şu an itibarıyla. İlimizde toplam 300 öğretmen meslekten çıkarıldı. Buna rağmen şu an 260 öğretmen fazlamız var. Eskişehir öğretmen ihtiyacını karşılaşması bakımından Türkiye’nin pek çok ilinden daha iyi durumda. Geçtiğimiz yıl ilçelerde öğretmenlerin çalışmak istememesi arzusundan dolayı bir tedbir alınması gerekiyordu. Biz Tepebaşı ve Odunpazarı ileçeleri dışındaki dış ilçelerimizi zorunlu hizmet kapsamına dahil ettik. Buralara atadığımız öğretmenlerimiz 6 yıl zorunlu hizmet yapacaklar. İlçelerimizin 6 yıllık öğretmen ihtiyacı tamamlanmış oldu. Bu sirkülasyon şeklinde devam edecek. Eskişehir’in öğretmen fazlasının nedeni Eskişehir’in bir cazibe merkezi olması, farklı bir yönü daha var ilimizin. Özel eğitim gereksimi olan bireylere hem üniversitelerimizin hem de ilk, orta ve lise dereceli okullarımızda sağlanan imkanlardan dolayı Eskişehir bir cazibe merkezi oldu. Bu amaçla ya da eş durumundan dolayı şehrimize gelen öğretmenlerimiz var. Bazı branşlarda ihtiyaç yok mu, var. Özel Eğitim alanı bunlardan birisi. Engellilere yönelik eğitim alanında daha yeni yeni mesafe kat ettiğimiz için sıkıntı yaşanıyor. Bunu farklı çalışmalarla sağlamaya çalışıyoruz. Ya da bunun gibi birkaç alanda eksikliğimiz var. Öğretmen sayısında şanslı bir iliz.

Eskişehir yatırımları
İlköğretimde Kültür ve Turizm Bakanımız Nabi Avcı’nın Milli Eğitim Bakanlığı döneminde 2013 ile 2016 yılları arasında İlköğretim de yapılan okul sayısı 10, derslik sayısı 162, spor salonu sayısı bir. Lise ve meslek lisesi olarak yapılan okul sayısı 24. Bu dönemde halk desteği ile yapılan dört okulumuz da var. Yine bu dönemde 3 bin 600 yatak kapasiteli 14 tane de pansiyon yapıldı. 17 spor salonu yapıldı ve yapılıyor. Endüstri Meslek Liseleri’ne 8 atölye, bu atölyelerin her birisi yaklaşık 3 Milyon Lira’ya mal olan büyük bir okul görünümünde. İçerisinde derslikler olan atölyeler. Üç yıl içerisinde toplam 38 okul inşa edildi. Bunların bir kısmı yenileme. Yıkılıp yeniden yapıldı. Toplam 2 bin 58 derslik. Bunları rakamsal maliyet olarak ifade edersem bu yatırımların toplam maliyet bedeli 290 Milyon Lira. 26 Milyon Lira da onarımlara harcandı. Toplam 316 Milyon Lira fiziki kapasite iyileştirme çalışması. Şu anda ilimizde öğrencilerimizin hizmetine sunulan derslik sayısı 6 bin.  Bunun 2 bini son 3-4 yıl içerisinde gerçekleştirildi.

48 okul ikili öğretim yapıyor
6 bin dersliğimiz olmasına rağmen derslik açığımız da var. Eskişehir’de ikili öğretim yapan 48 okulumuz var. Bu okullarımızın ikili öğretimden kurtulması lazım. Ancak bazı sorunlar da var. Gündüzler Mahallemiz’de bir okulumuz var. Ama depreme dayanıklı olmadığı teknik ekipler tarafından tespit edildikten sonra boşalttık. Hemen yerine yenisini yapamadık. Neden? Arsa ilgili sorunlar bizim elimizi kolumuzu bağlıyor.  Yeni okul yapmakta parasal sıkıntımız yok. Ancak arsa üretmekle ilgili sorunumuz var. Gündüzler Mahallesi’nde bile. Arsa üretemediğimiz için okul yapamıyoruz. İnşaatları devam eden ancak tamamlanamayan okullarımız da var. Arsa sorunuzu çözüp inşaatlarına başladığımız okullar ile önümüzdeki yıl tamamlanacak okullarla birlikte Eskişehir’de ikili öğretim yapan okul sayısı 20’ye inecek. Önümüzdeki 2019-2020 yılına kadar Eskişehir de tüm okullarımızda tekli öğretime geçebiliriz diye düşünüyorum. Kent merkezindeki okullara büyük talepler var. Liselerde yeni okul ihtiyacımız yok. Yapılmakta olan okullarımız da hizmete girdiğinde boşalacak okullarımız olacak. O okullarımızı da ilk ve orta öğretim olarak hizmet verecekler. 2018-2019 öğretim yılında belki birkaç okulumuz ikili öğretim olarak devam eder. 2020 yılına kadar da ilk ve orta öğretimde ikili eğitim yapacak okulumuz kalmayacak.”

Temel Liseler kapanacak 
Temel Liseler bir ihtiyaçtan dolayı açılmışlardı. Dershanelerin kapatılmasından sonra o kurumların ve o kurumlarda görev yapan öğretmenlerin bir ekonomik değer olarak boşa düşmemesi için bakanlığımızın ürettiği bir geçiş modeli idi Temel Liseler. 2019 yılında da bunlar kapanacak. 2019 yılında Temel Lise diye bir kavramımız olmayacak. Öğrencilerini biz devletin okullarına veya özel okullara alırız. Onlar mağdur olmazlar. Bu Temel Liseleri’nin işletmecilerinin taahhütleri var. Bu taahhütlerini yerine getirmezlerse haklarını kaybetmiş olacaklar. Temel Liselerin sahipleri, idarecileri dahil eğitimciler olarak biz bir okul modeli olmayacağına inanıyoruz. Neden? Onlar sadece daha önceleri fiziki mekan olarak okullara hazırlayıcı kurumlardı. Bir anda okul hizmeti vermeye başladılar. Bunun kabul edilebilirliği yok. İki yılı geçti. İki yıl daha kaldı. Önümüzdeki yıl yani 2018 yılında bu Temel Liseler kendi okullarının yapımını için gereken adımı atmış olmaları gerekir. Önümüzdeki yıl Temel Lise olarak hizmet veren ancak dönüşüm için yani okul binalarını yapma girişiminde bulunmamış olanları ihtar edeceğiz. Belki 2019’a da bırakmayacağız. Bakanlığımızın uygulamasını göreceğiz. Eğer 2019 yılı ülke de beklenen bir seçim sürecidir. Seçim süreçlerinde merkezi idare tolerans alanını genişletir biz de biraz daha devam ederiz diye düşünüyorlar ise yanılıyor. Çünkü bu izole edilebilecek bir sıkıntı değil. Eğitim boşluk kabul etmeyen bir alan. Birileri hemen doldurur.

Bundan ben de hoşnut değilim
Öğrencilerin kıyafetleri bir yönetmelikle serbest bırakıldı. Ancak tamamen başı bol serbest anlamı taşımıyor. Okul Aile Birlikleri okulun öğrencilerinin hepsinin giyebileceği kıyafetleri kullanmaları konusunda karar alırsa öğrenciler ona uymak zorundalar. Okullarımızın çoğunda bu uygulama var, standart okul kıyafeti kullanılıyor. Öğretmenlerimiz ise bundan 20 yıl önce ülke de yaşanan bir kaos olayından sonra birçok haksızlıkları yaşadık. Bayan arkadaşlarımızın inançları gereği başörtüsü ile başlarını örttükleri için görevlerine son verildi. Bunu telafi etmek için bir eğitim sendikamızın öncülüğünde diğer sendikalarımızın da göreceli ya da doğrudan destekleri ile bir kıyafet disiplinsizliği, sivil otaratiye karşı koyma, sivil itaatsizlik uygulaması şeklinde başladı. Ama zaman zaman benim de rahatsızlığımı dile getirdiğim boyutlara ulaştı. Bu şu demek değil; kravat takmayabilirsiniz. Ama bulunduğunuz ortamda Türk toplumunda mesleğinizin gerektirdiği saygınlığı ifade edecek bir görünüm içerisinde olmanız lazım. Bu bireysel tercih kadar mesleki kimliğin de gerektirdiği görünüş olmalı. Öğretmenlerimizden böyle davranmalarını beklediğimi ben her fırsatta söylüyorum. Ama bu bir devam eden sivil itaatsizliktir. Bundan ben de hoşnut değilim. Çok kabul edilebilirlik olarak görmüyorum. Bu yaptığımızın işin ciddiyeti ile bir görünüm olarak kibarca tarif edebilirim. Yoksa eğitim öğretim sadece kılık kıyafetle sınırlandırılıp yaşam tarzına dönüştürülür veya dönüştürülemez tarzı değil. Ama öğretmenlerimiz de öğrencilerimiz de inancının gereği gibi giyinebilirler. Görüntü kirliliğine izin vermemek lazım.

Sınav odaklı anlayış ile eğitimi kaybettik
Eğitim de kendisini yenilemek zorunda. Yıllardır bizim yıpranmış durumumuz var. Nedir o? Sınav odaklı seçme uygulamasına endekslenmiş bir eğitim anlayışımız var. Biz ilkokulları sınav baskısından kurtarmak için notla değerlendirmeyi kaldırdık. İlkokullarda artık öğrenci topyekûn değerlendiriliyor. İlkokullarda klasik anlamda sınav yapılmıyor. Ama ilk girdiği yıldan sonra 8 yıl sonra ilk kez kitlesel anlamda yapılacak ölçme uygulaması için birinci sınıftan itibaren herkesin bir talebi var. Sınav olsun diye. Bu biraz da bu anlamda ticari faaliyet gösteren firmaların algısı ve yıllarca sürdü. Dershanelerin kapatılması 12 Eylül 1980 darbesinden sonra 1983 yılında göreve gelen hükümet tarafından gündeme getirildi. Dershaneler yeni kapatıldı. Kapatıldıktan sonra olmazsa olmaz bir algı oluşturuldu. Hep sınav odaklı bir anlayış nedeniyle biz eğitimi kaybettik. Sürekli eğitime odaklandık. İyi vatandaş, sorumlu birey yetiştirme idealimizden uzaklaştık. Bunu yeniden önümüze almamız lazım. Yoksa oturup yakınmaktan bir türlü kurtulamayacağız. Okuduğunu anlamayan, sadece ezbere dayalı, cevaba odaklı bir nesil yetiştirmeye devam edeceğiz demektir. Bundan kurtulmamamız lazım. Bakanlığımız müfredat programlarını yenilerken hem milli kültürümüzün öğelerini, kültürünü ortaya çıkaracak bir anlayışla hem de çağın gereklerini karşılayacak bilimsel bilgi düzeyine yetişmiş bireyleri yetiştirecek bir anlayışla müfredat programlarını yeniliyor. Bu sefer müfredat programlarının yenilenişi biraz daha farklı. Müfredat programları oluşturulurken ders kitapları oluşturulurken de şu anda Türkiye’nin her tarafında çok sayıda doğrudan uygulayıcı bu konuda eğitim almış öğretmenlerimiz yeni ders kitaplarını hazırlıyorlar. Bunları önümüzdeki yıldan itibaren pey der pey uygulayacağız.
Ercan Kardeşler Kuyumculuk
1000
icon

Henüz yorum yapılmadı,
İlk Yorum yapan siz olun...

Bu Eskişehir haberi ilginizi çekebilir! İlginç Eskişehir haberi