Ünlü: Eskişehir’den 'Evet' çıkar

Dündar Ünlü, “Geçmişe bakılarak Eskişehir’de ‘Hayır’ çıkacak gibi bir sonuca ulaşmak doğru değil. Burada yapılacak bir referandumda ‘Hayır’ değil, ‘Evet’ çıkacaktır.
 
Şehirde birliktelik sağlanmalı
Ben basını fevkalade önemsiyorum, özellikle Eskişehir basını bizim için önemli. Bu il başkanlığı dönemimde de sizlerin ne kadar cefakar, fedakarca bir iş yaptığınızı, bizatihi bu işi yaparak, görerek de fark ettik. Bu nedenle özellikle Eskişehir basınına değer veriyorum. Veridiğiniz çabalar, fikir üretmeniz önemli. Kıymetinizi bilmemiz lazım. Ben her zaman sizlerin kıymetinizi bilmek için de gayret ediyorum. Ben Eskişehir’i özel görüyorum. Eskişehir’in gelişimini sağlama açısından, eskişehirin büyümesi açısından da bu konuda üzerinize düşen görevi tam manasıyla yaptığınıza inanıyorum. Bundan sonraki süreçte de şehrin büyümesi, gelişmesi açısından üzerinize düşen görevleri yapmaya devam edeceksiniz. Hep birlikte, basınıyla, siyasi partileriyle, bütün sivil toplum kuruluşlarıyla şehirde bir birliktelik sağlamamız lazım.
 
Söylemlere dikkat etmeliyiz
Ülkenin birliğe, beraberliğe ihtiyacı var. Bu birlik, beraberlik içerisinde hareket etmemiz lazım. Kritik dönemlerden geçiyoruz. Bu kritik dönemleri birlik ve beraberlik içerisinde atlatmamız lazım. Herkesin söylemlerine dikkat etmesi lazım. Kritik bir dönem, ciddi manada terör örgütleriyle mücadele ediyoruz. Özellikle FETÖ denen, devletin içerisine sızmış olan bu terör örgütü akşam İçişleri Bakanımız da konuştu, “Siz bunları bilmiş olsanız, günde iki saat uykuyu bile kendinize zul görürsünüz” dedi. millet olarak çok büyük bir terör örgütüyle mücadele ediyoruz. Bu mücadeleyi de birlik beraberlik içerisinde yapmamız lazım. Buradan hiçbir şekilde bir siyaset üretmeye, buradan bir menfaat elde etmeye çalışmamak lazım. Söylemlerimize dikkat etmek lazım. Özellikle Eskişehir’deki siyasi parti temsilcilerinin de söylemlerine dikkat etmesi lazım. Tahrik edici, kışkırtıcı söylemleri bir kenara bırakmaları lazım. Terör eylemleri sonrasında hükümeti istifaya davet etmek falan çok klasik ve vatandaş nezdinde karşılık görmeyen söylemlerdir. O yüzden Eskişehir özelinden başlayarak, bu dönemde siyaset üstünde bir eylemde, davranışlarda bulunmamız lazım. Bu tür kışkırtıcı, tahrik edici söylemleri bir kenara bırakmak lazım. Ben herkesi sağduyuya davet ediyorum. Herkesin sağduyulu olması lazım.
 
Ülke için hayırlı olacak
Referandum sürecini ya da Meclis’te görüşülen Anayasa Değişikliği’ni bahane ederek, bunu bir ‘tek adam rejimi’, ‘rejim değişikliği’ gibi lanse etmemek lazım. Cumhuriyet Halk Partisi’nin maalesef hiçbir fikir üretmeden, hiçbir çaba, gayret göstermeden sadece ‘çamur at izi kalsın’ siyasetiyle siyaset yapması çok yanlıştır. Hiçbir çaba sarfetmiyorlar, hiçbir fikir üretmiyorlar. Hiçbir fikir üretmeden Anayasa Değişikliği’ne ‘Hayır’ demek doğru değil. Vatandaşımız neyin ne olduğunu sonraki dönemlerde daha net görecek. Şuanda Anayasa Değişikliği Meclis’te görüşülüyor. Meclis’teki görüntüleri de hoş karşılamamız mümkün değil. Yine Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı’nın ‘Meclis’te göreceğiz’ açıklamasıyla birlikte dünkü Meclis’te gördüğümüz manzaralar hoş değil. Bu çirkin görüntülerle gurur duyulacak bir durum değil. Milletvekillerinin orada diğer milletvekillerini tahrik edecek şekilde profesyonel kameralarla yayın yapmaları, fotoğraf çekmeleri, onların dibine gelip tahrikkar davranışlarda bulunmaları hoş şeyler değil. Türkiye Büyük Millet Meclisi milletin temsilcilerinin bulunduğu bir ortam. Orada millete örnek olunacak, milletin örnek alacağı, milletin gurur duyacağı ortamlar olması lazım. Sonuçta bizi vekillerimiz temsil ediyor. Oradaki oylamada da, herkes oylarını özgür bir ortamda kullanıyor. Meclis’ten geçtikten sonra son söz milletindir. Milletimiz de aynı şekilde, önüne geldiğinde gereken kararı verecektir. O yüzden söylememiz gerekenleri söyleyelim, tahrik etmeden söyleyelim. Kışkırtmadan söyleyelim. Referandum süreci başladığında da, hepimiz vatandaşımıza gideceğiz, neyin ne olduğunu anlatacağız. Vatandaşımız da sandığa gidip, özgür bir ortamda, kendi iradesini ortaya koyacaktır. Ülke için hayırlı olacaktır.
 
Birlik içinde atlatmalıyız
Kritik dönemler, işte görüyorsunuz 15 Temmuz darbe kalkışması yetmiyor, ekonomik darbeyle karşılaşmaya başlıyoruz. Yani milletimiz, hepimiz biliyoruz ki, bunlar spekülatif ve ülkeye darbe yapmak için uğraş verilen bir ortam var. Biz biliyoruz ve buna karşı durmasını da biliyoruz. Bunları birlik ve beraberlik içerisinde atlatmamız lazım. Bu ülke bizim ülkemiz. Bizim hiçbir yere mülteci olarak gidecek bir yurdumuz, vatanımız yok. Bu ülkeye hep birlikte sahip çıkacağız. O yüzden duyarlı olmamızda fayda olduğunu düşünüyorum.
 
Yüzde 50’nin üzerinde
“Eskişehir’de ‘Hayır çıkma ihtimali yüksek gibi görünüyor. Nasıl bir tabloyla karşılaşacağımız konusunda bir düşünceniz var mı?” şeklindeki soruya yanıt veren Dündar Ünlü; “Geçmişe bakılarak Eskişehir’de ‘Hayır’ çıkacak gibi bir sonuca ulaşmak doğru değil. Burada yapılacak bir referandumda ‘Hayır’ değil, ‘Evet’ çıkacaktır. Geçmişe baktığımızda, 2-3 partinin ittifak ederek çıkan sonuçları baz almamak lazım. Bu dönemde Eskişehir’de mutlaka biz buna inanıyoruz ve güveniyoruz, yüzde 50’nin üzerinde bir oyla ‘Evet’ çıkacaktır” dedi. 
 
Siyaseti bırak, işine bak!
“Karapınar, Erenköy, Huzur ve Alanönü’de vatandaşların TOKİ mağduru olduğu söyleniyor. Vatandaş iktidar partisi temsilcilerini göreve davet etti. Burada bir mağduriyet var mı gerçekten?” sorusuna ise Ünlü’nün cevabı, “Orayla ilgili benim bildiğim mağduriyetler çok önemli mağduriyetler değil. Sadece yapılan konutlarda bazı eksiklikler vardı, onlarla ilgili çalışmalarımızı yaptık. O eksiklikleri tamamladık. TOKİ’nin gecekondu önlemesiyle ilgili bir çalışması yok. Odunpazarı Beleidyesi’nin böyle bir çalışması olacaksa, TOKİ’yle görşür bu çalışmayı sürdürebilir. Ama ben Odunpazarı Belediyesi’nin bu çalışmalardan ziyade, Pazar Toplantıları’nda çıkıp sürekli siyasal söylemler yapmasını, kışkırtıcı söylemler yapmasını tuhaf buluyorum. Herkesin işini yapması lazım. Hepimiz bu şehirde yaşıyoruz arkadaşlar. Şehre bir kar yağıyor, sokağa çıkıyoruz buzdan yürüyemiyoruz. Kardan siyaset yapma gibi bir durumda değiliz. ‘Kar yağdı siyaset yapılıyor’ gibi bir eleştiri yapılırsa da bu doğru değil. Kar yağıyor ve bu kardan bu şehir mağdur oluyorsa, bu eleştiri konusudur. Siz karı bir kenara bırakıp siyaset yapmak yerine, sokaklarda kar mücadelesini yapmanız gerekiyor. bu şehirde, bu insanların belediyeler aracılığıyla refah ve müreffeh içerisinde sıkıntısız bir şekilde yaşamasını sağlaması gerekiyor belediyelerin. Siyasi söylemlerden ziyade, işlerini yapması lazım.
 
DSİ ve belediyeler birlikte çözmeli
“Devlet Su İşleri Bölge Müdürü’nün sulama kanallarıyla ilgili belediyelere yaptığı çağrıyı nasıl değerlendiriyorsunuz?” şeklindeki soruyu ise Ünlü şöyle yanıtladı; “DSİ’nin buralarla ilgili bir projesi var. Kapalı Sistem’e geçmek gibi bir projesi var. Ancak şehir içerisindeki kanalların kapatılıp kapatılmaması konusunda da, buraların önleminin de alınması lazım. Kanalların şehir içerisinden geçmesi tropikal bir esinti de sağlayabilir. Fakat maalesef birkaç canımızı yakan ölüm de oldu. Kanallar Sulama Birliği’ne bağlı. Belediyelerin de bunlarla ilgili bir önlem almaları şart. Ölümlerin olmaması açısından da, belediyelerin üzerine düşen görevleri yapması lazım. Belediyeler burada, kendi halinde kurum ve kuruluşlar değil. Sonuçta şehirde Büyükşehir Belediyesi ve diğer iki alt belediye var. Şehirde her ne olup bitiyorsa, belediyelerin bu konularda müdahale etmesi, öneri getirmesi, bu işlerde elini taşın altına sokması lazım. Devlet Su İşleri’nin de kanallarda yol hakları var, bununla ilgili belediyelerin orada işgalleri de var. Belediyelerle Devlet Su İşleri oturup ortak bir konsensusla vatandaşın lehine olacak şekilde çözmesi gerekiyor.